Pazar 22.11.2015

Mevlana'nın yolunda Konya

Konya'yı keşfetmenin şimdi en güzel zamanı. 7-17 Aralık'ta gerçekleşecek Şeb-i Arus törenlerine hazırlanan şehirde tarihe yolculuk yapabilir, mesire yerlerinde keyifli vakit geçirebilirsiniz

Eski Selçuklu Devleti'nin başkenti, Mevlana'nın şehri Konya doğal güzellikleri, tarihi yapıları, medreseleri ve camileriyle her yıl binlerce turisti büyülüyor . Tarih boyunca birçok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapan Konya, aynı zamanda Türkiye'nin en büyük yüzölçümüne sahip şehri. Tarihte birçok isimle anılan Konya, ilk İkonion adıyla biliniyor. Zamanla Bizanslılar Tokonion, Araplar ise Kuniya olarak değiştirmişler. Selçuklu ve Osmanlı döneminde ismi Konya'ya dönüştürülmüş. Şehir şu sıralar barış, hoşgörü ve sevgi günü Şeb-i Arus'a hazırlanıyor. Yani ziyaret etmek için en güzel zaman. Hz. Mevlana'nın 17 Aralık 1273 günü Hakk'a yürümesinin üzerinden tam 742 yıl geçti. Her yıl 7-17 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen anma törenleri bu yıl da oldukça zengin bir programa sahip. Dünyanın her yerinden binlerce insanın katıldığı Şeb-i Arus törenlerinde sergilerden şiir dinletilerine, Mesnevi okumalarından konferanslara kadar onlarca etkinlik var.
Müze Şehir
Konya'yı keşfetmeye ilk olarak Mevlana Celaleddin Rumi'nin türbesinin de içinde yer aldığı müzeyi gezerek başlamalısınız. Yeşil Kubbe denilen Mevlana'nın türbesi mimar Tebrizli Bedrettin tarafından dört fil ayağı (kalın sütun) üzerine yapılmış. Türbenin yapımı 19. yüzyılın sonlarına kadar yapılan eklemelerle devam etmiş. Müzenin avlusuna Dervişan Kapısı'ndan giriliyor. Avlunun kuzey ve batı yönü boyunca derviş hücreleri yer alıyor. Üzeri üç kubbe ile örtülü olan salonun sağ tarafında ise 65 tane mezar bulunuyor. Bu mezarlardan 55 tanesi Mevlana'nın soyundan gelen kişilere ait. Müzenin içinde Mevlana'nın ünü eserlerinden Mesnevi ve Divan-ı Kebir'in eski nüshaları da sergilenmekte. Mevlana'nın müzesi ve türbesi, yılın 12 ayı boyunca yoğun ilgi görüyor.
İnce Minare Müzesi:
İnce Minare Medresesi'nin Selçuklu taş işçiliği eserlerinden olan taç kapısı üzerinde Selçuklu süllüsüyle yazılmış Yasin ve Fetih süreleri bulunuyor. Çift şerefeli medrese, 1901'de yıldırım düşmesiyle birinci şerefeye kadar yıkılmış. 1956'dan itibaren tekrar kullanılmaya başlanmış. İnce Minare Müzesi, Konya'da en çok ziyaret edilen yerler arasında yer alıyor.
Karatay Medresesi:
Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerinden. Anadolu Selçuklu dönemi çini işçiliğinde önemli yer tutan Karatay Medresesi, 1955'te Çini Eserleri Müzesi olarak kullanılmaya başlanmış.
Alâeddin Camii:
Alâeddin Tepesi üzerine inşa edilmiş olan Konya'nın en büyük ve en eski yapısı olan Alâeddin Camii, İslam mimarisi tarzında yapılmış. Caminin içine girdiğinizde birçok sütunla karşılaşıyorsunuz. Merak edip saydığınızda 41 tane sütun olduğunu görüyorsunuz. Alâeddin Camii'nde sekiz Selçuklu sultanının türbeleri bulunuyor.
Meram Bağları:
Konya halkının güzel havalarda en çok tercih ettiği mesire yerlerinden bir tanesi. Etrafında birçok kafe ve restoranın bulunduğu yerin ortasından Meram Deresi akıyor. Ayrıca Meram Bağları'nı gezmeye gittiğinizde buradaki Tavusbaba Camii ve türbesini gezmeyi unutmayın.
Alâeddin Tepesi:
Konya'nın gibi dümdüz bir şehirde tek yüksek yer olan Alâeddin Tepesi kentin merkezinde bulunuyor. Etrafı ağaçlarla ve çay bahçeleri ile çevrili olan yer Konya halkının buluşma noktası.
Akşehir:
Çocukluğumuzdan itibaren fıkralarıyla büyüdüğümüz dünyaca ünlü mizah ustası Nasreddin Hoca'nın türbesi turistler tarafından en çok ziyaret edilen yerler arasında. Konya'ya gitmişken mutlaka Nasreddin Hoca'nın türbesinin bulunduğu Akşehir ilçesini de görün.

Fotojenik Sille

Konya'nın merkezine 8 kilometre uzaklıkta bulunan eski bir Rum beldesi. Sille, Roma, Bizans, Kudüs yolu üzerinde yer aldığı için önemli bir dini merkez olmuş. Dünyanın en eski ve en büyük manastırı olan Ak Manastır burada bulunuyor. Köyün tepesine doğru çıktığınızda birçok mağara ve kaya mezarlarını görüyorsunuz. Fotoğraf çekmek için ideal bir yer olan Sille, Konya'nın en güzel yerlerinden bir tanesi.
Ne yemeli?
Konya'da yenmesi gereken lezzetlerin en başında etli ekmek geliyor. Kıyma, domates, soğan karışımıyla hazırlanan ve uzun hamurların üzerine dökülerek yapılan etli ekmeği kentin merkezinde bulunan pek çok dükkanda yiyebilirsiniz. Selçuklular döneminden günümüze kadar gelen ve eşsiz bir lezzet olan fırın kebabı ise Konya mutfağının en seçkin yemekleri arasında. Ayrıca bamya çorbası, Mevlana böreği ve tirit mutlaka denemeniz gereken lezzetler arasında.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.