Prag'da akışta kalın
Bazı şehirler, bazı mevsimlerde daha güzel olur. Tıpkı Prag'ın sohbaharda daha da güzelleşmesi gibi. Doğa, sarı, kırmızı ve turuncu tonlarıyla Prag'ın üzerine tüm ihtişamını yaymışken, bu tarihi şehri gezmenin tam zamanı
Old Town Meydanı:
'Görmeden olmaz'ların başında geliyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki meydanın başrol oyuncusu Astronomik Saat Kulesi. Kendisi hala çalışmakta olan dünyanın en eski saati. Saat kulesinin önünde saat başlarına doğru bir kalabalık oluşur. Saat başı çalan gongun eşliğinde, azizleri simgeleyen figürler geçiş yapar. İskelet figürü hareketlenir ve sanki çanı o çalıyormuş gibi görünür. Bu seremoni her saat başı yaşandığı için, izleyicisi de bir hayli fazla. Tyn Katedrali ve St. Nicholas Kilisesi de Old Town'un önemli yapıları arasında.
Karl Köprüsü
Prag'la ilgili fotoğrafların olmazsa olmazı Karl Köprüsü, şehrin en görkemli unsuru... Bu da tıpkı Astronomik Saat Kulesi gibi dünyanın en eski sıfatını gururla taşıyan bir taş köprü... Eski olduğuna bakmayın, köprünün üstünden geçmek başlı başına bir keyif... Ama köprünün boşken çekilmiş fotoğraflarına aldanıp bir romantizm hayali kuruyorsanız hemen vazgeçin. Çünkü köprü her daim kalabalık. Olsun, bu sizin güzel hayaller kurmanıza engel değil... Vltava Nehri üzerindeki bu muhteşem yapıda kendinize kalabalıklar arasında bir küçük köşe bulup, uzun uzun hayallere dalabilirsiniz... Köprünün üzerinde eserlerini sergileyen sokak sanatçılarından alışveriş yapmak da adetten, bilginize... Size tavsiyem orjinal takılar tasarlayan sanatçıların tezgahlarında oyalanmanız. İstanbul'un yükselen bohemyası Karaköy'de astronomik fiyatlara satılan takıların yanında bunlar son derece uygun fiyatlı.
Sonbahar renkleriyle şehir en güzel halinde
Prag Kalesi dünyanın en eski ve ihtişamlı yerlerinden biri. Bilmem fark ettiniz mi, Prag'da eski olmayan bir şey yok gibi... Cumhurbaşkanlığı köşkünün de içinde bulunduğu Prag Kalesi, şehri tepeden görmek için de muhteşem bir manzara sunar. İçinde yer alan St. Vitus Katedrali ise ihtişamıyla başdöndüren bir yer. İçindeki vitrayları, mimarisi her şeyiyle gördüğü ilgiyi hak eden bir katedral.
Dans Eden Ev:
Tarihi yapılardan sıkıldıysanız biraz modernizm molasına ne dersiniz? İstikamet dans eden ev... Gotik ve barok mimarinin sarıp sarmaladığı Prag'da, tıpkı bir yaramaz çocuk gibi karşılar sizi... Modern mimarinin en simge binalarından biri olan Dans Eden Ev, Hırvat ve Çek kökenli bir mimar olan Vlado Milunic'in, Kanada kökenli mimar Frank Gehry ile işbirliği sonucu ortaya çıkmış. Fred Astaire ve Ginger Rogers'a adandığı ve dans eden iki partneri sembolize ettiği için Fred and Ginger olarak adlandırılıyor.
Wenceslas Meydanı
Prag'ın Old Town'dan sonra en önemli meydanı olarak tanımlanabilir. Birçok tarihi olaya ev sahipliği yapması nedeniyle ünlü olan bu meydan UNESCO tarafından koruma altına alınmış. Eski Çekoslovakya'da komünizmin bitmesi bu meydanda yapılan gösterilerle anılıyor. Ulusal Müze de bu meydanda yer alıyor.
Lesser Town Meydanı
Mala Strana bölgesinde yer alır. Bana göre Old Town'dan daha güzel bir bölge. İçinde bulunan Lesser Town Meydanı da, Prag gezilecek yerler listesindeki en önemli meydanlardan biri. Etrafı tarihi yapılarla çevrili olan bu meydan, Prag'da barok mimarinin en iyi örneklerine ev sahipliği yapar. Mala Strana'da kafelerde oturmak, sokakları turlamak, minik hediyelikler almak büyük keyif veriyor. Üstelik Prag'a özel bir hediyeyle eve dönmek istiyorsanız, birbirinden orjinal kukla satan dükkanları dolaşmanızda fayda var.
Birkaç yemeiçme önerisi
Old Town'dan yürüyerek Karl Köprüsü'ne ulaştınız. Köprüyü geçerken hayallere daldınız. Haliyle karnınız açıktı. Hemen köprünün bitiminde harika nehir manzarası sunan Kampa Park Restoran'a yönelin. Tabii öğlen saatleriyse... Zira akşam yemeği için gitmek istiyorsanız, Prag'ın bu en ünlü restoranında bir hafta önceden rezervasyon yaptırmanız şart! Emin olun öğlen saatlerinde de ayrı bir keyif burada yemek yemek. Bakmayın siz Prag'ın en iyi restoranı olmasına, fiyatlar İstanbul'la kıyaslanınca gayet makul. Makarnalarını şiddetle öneriyorum.
Akşam şöyle şık bir yerlerde yiyelim diyorsanız, yine nehir kenarındaki alternatiflere yönelmekte fayda var. Grosetto Marina Restoran personeli ve harika yemekleriyle sizi karşılıyor. Üstelik Prag Kalesi manzarası da cabası. İtalyan restoranında mutlaka damak tadınıza uygun bir şeyler bulacaksınız.
Kafka'yı okumamış olsanız bile, Prag'a gelişinizin hatrına birkaç araştırma yapmanızda fayda var. Çünkü bu şehrin havasında ve mekanlarında Kafka izleri aramak insanı mutlu ediyor.
"Asla tatlı yemem, rejimdeyim" hallerini bir kenara bırakın ve tredelnik'i deneyin. Çeklerin en ünlü tatlısı bu. Ve her köşe başında satılıyor. Kokusuyla sizi cezbedip, tadıyla sarmalıyor. Kokoreç gibi görünen bu tatlı tarçın, ceviz, badem ve şekere bulanarak kızgın bir şişe sarılıyor, odun ateşi üstünde pişiriliyor ve bal, reçel ve nutella ile birlikte afiyetle yeniyor.
Prag bir bira cenneti. Birahanelerinde, meze ve özel sunumlar eşliğinde birbirinden farklı biraları denemek ayrı bir ritüel... Özellikle Old Town civarında irili ufaklı birçok birahane bulunuyor.
EN SON HABERLER
- 1 Hristiyan ve Müslüman İzleri: Bingöl'deki Gizemli Zağ Mağaraları
- 2 Yayman: Hedefimiz Türk turizmini kalkındırmak
- 3 Bayramda Kapadokya’ya akın ettiler
- 4 Göbeklitepe'yi 3 günde 33 bin kişi ziyaret etti
- 5 Şanlıurfa’da 11 bin yıllık duvar kabartmaları ilgi çekmeye devam ediyor
- 6 Tarihi konaklar turizme kazandırılıyor
- 7 Bodrum’da Eylül bereketi: 2 gemi ile 2600 turist geldi
- 8 Turizmde tüm zamanların turist rekoru kırıldı
- 9 Kapadokya'yı Ağustos ayında 697 bin kişi ziyaret etti
- 10 Türkiye’de 7 ayda turizimde rekor kırdı