Önce dalda, sonra şişede
Akdeniz efsanelerinde 'ölmez ağacı' olarak geçiyor zeytin ağacı. Ölmez ağacının peşinde Ayvalık'ta zeytin hasadına katıldık. Bereketli ağaçların meyvesinin dalda başlayıp şişede biten macerasına yoldaşlık ettik
DENİZ MANZARALI BAHÇE
Ardından zeytin toplamak için ürünlerinin yüzde 98'ini Komili'ye veren Mehmet Sucu'nun deniz manzaralı zeytinliğine gidiyoruz. Burası 65 dönümlük bir bahçe. 720 ağaç var. Ağaçların ortalama yaşı 150. Şarkılarla türkülerle dalından topluyoruz zeytinleri. Ellerimizdeki sepetler yavaş yavaş doluyor. Ağaçların altına örtüler seriliyor ve dalları silkeleyen uzun, ince çubuk şeklindeki aletle zeytinler toplanıyor. Bir taraftan çocuklar gösteriler yapıyor, bir taraftan da kurulan masalar etrafında yemekler yeniyor. Hasat değil adeta şenlik diye düşünüyoruz. Hasadın ardından zeytinlerimizi zeytinyağına dönüştürmek üzere fabrikaya gidiyoruz.
NASIL ELDE EDİLİYOR?
Fabrikaya ulaştırılan zeytinler tartılıyor ve bunkere boşaltılıyor. Taşıma bandı ile yıkama sistemine taşınıyorlar. İlk işlem kabuk, dal, yaprak parçacıkları ve kırıntılarının ayıklanması. İşlemeye sadece meyvelerin alınmasının sağlanmasıyla başlıyor. Çünkü, dal ve yaprak kırıntıları ayıklanmadan parçalama-öğütme yapılırsa yağın tadı acılaşıyor ve lezzeti azalıyor. Parçalama işleminin ardından sırasıyla, yoğurma işlemi, suyun ve yağın ayrılması geliyor. Son filtreleme işlemiyle de yağın içindeki küçük partiküller de uzaklaştırılıyor. Zeytinyağı, bu aşamalardan sonra sofra ve mutfaklardaki yerini alıyor.
ZEYTİN HASADI NASIL YAPILIYOR?
Zeytin ağacının, meyve verme süreci şöyle; mayıs ayı ortasında çiçek açmaya başlıyor. Haziran ayı başlarında ise tomurcuğa dönüşüyor. Temmuz ayında da zeytinler tomurcuktan çıkıp yeşil zeytin olarak olgunlaşmaya başlıyor. Ağustos ayında da çekirdek sertleşip danesi irileşiyor. Zeytin hasadı ise ekim ayında başlayıp bir sonraki yılın mart ayına kadar devam ediyor. Zeytin hasadı, çeşitli yöntemlerle yapılıyor. Bunların başında sırıkla hasat, elle hasat, tarak gibi yardımcı ekipmanlarla hasat ve makineli hasat geliyor. Zeytin hasadı, bugün Türkiye'nin farklı bölgelerinde festivallerle kutlanıyor. Ege, Marmara, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bugün çeşitli adlarla zeytin hasat festivalleri düzenleniyor. Meraklı davetliler, zeytinleri tek tek elleriyle toplayıp zeytinyağını kendileri yapabilme zevkini yaşayabiliyor.
İYİ ZEYTİNYAĞINI ANLAMAK İÇİN YAĞDA YUMURTA YAPIN
Komili Ayvalık Operasyon Müdürü Mehmet Cavlı zeytin hasadını güzel ve özel kılan kişilerden. Çünkü çok özel bir insan. Doğma büyüme Ayvalıklı olan Cavlı zeytinyağını neredeyse uzaktan gördüğünde tahlil edecek kadar iyi tanıyor. 35 yıldır degüstatör. Yurtiçi ve yurtdışında eğitimler almış. Markaya alınacak zeytinyağlarını tadıyor. Tadım panellerini yönetiyor. Onunla konuşunca zeytinyağı tadımının inceliklerini öğreniyoruz. Cavlı tadımın ancak sabah saatlerinde ve iyi bir ruh haliyle yapılacağını anlatıyor: "Tadım yapacak kişi parfüm kullanamaz. Tok karnına tadım yapılmaz. Moral çok önemli. Günde en fazla üç ya da dört tadım yapılabilir." Cavlı iyi bir zeytinyağını nasıl anlayacağımıza dair ipuçları da veriyor: "Zeytinyağını yemekte kullanmadan bir yudum tadın. Eskilerimiz 'Yumurta pişirin' derdi. İki göz yumurta kırın ve zeytinyağı iyi mi anlayın."
TAZE BALIKLAR, RAHİYALI OTLAR
Geçmişi iki bin yıl önceye dayanan Cunda Adası, Rum mimarisinin en nadide örneklerini barındıran tarihi sokakları, Kaz Dağları'nın uzantısı yemyeşil bitki örtüsü ve zeytin bahçeleriyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Aralık ayında olmamıza rağmen Cunda kalabalık. Limanda boydan boya deniz manzaralı kafeler, dondurmacılar, balık restoranları sıralanıyor. Cunda'nın iki favori mekanı hep revaçta. Biri Taş Kahve. Yolunuz buraya düşerse oturup bir çay söyleyin kendinize, yanına da domatesli bir Ayvalık tostu. Daha keyifli bir yemek düşünemiyorum. Sakızlı kahve veya adaçayı içip yerli halka kaynaşmak mümkün. "Yok ben dört başı mamur bir yemek yemek isterim" diyorsanız rotanızı Bay Nihat'a çevirebilirsiniz. Burası bölgenin deniz ürünleri açısından en zengin mekanlarından. Farklı otların tadına bakmak istiyorsanız buraya mutlaka uğrayın.
CUNDA'YA GİTMİŞKEN
Darbuka Kardeşler'den sepet peyniri ve gurme tulum almadan dönmeyin.
Cumartesi Ada'da pazar kuruluyor. Taze ot ve sebze meraklılarına duyurulur.
Rahmi Koç tarafından restore edilmiş değirmen ve kütüphane, Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı mutlaka görülmeli.
Çamlık Paşalimanı güneşin batışının en güzel izlenebileceği yerlerden.
EN SON HABERLER
- 1 Hristiyan ve Müslüman İzleri: Bingöl'deki Gizemli Zağ Mağaraları
- 2 Yayman: Hedefimiz Türk turizmini kalkındırmak
- 3 Bayramda Kapadokya’ya akın ettiler
- 4 Göbeklitepe'yi 3 günde 33 bin kişi ziyaret etti
- 5 Şanlıurfa’da 11 bin yıllık duvar kabartmaları ilgi çekmeye devam ediyor
- 6 Tarihi konaklar turizme kazandırılıyor
- 7 Bodrum’da Eylül bereketi: 2 gemi ile 2600 turist geldi
- 8 Turizmde tüm zamanların turist rekoru kırıldı
- 9 Kapadokya'yı Ağustos ayında 697 bin kişi ziyaret etti
- 10 Türkiye’de 7 ayda turizimde rekor kırdı