Pazar 20.12.2015

Vizesiz yılbaşı rotaları

Yeni bir yılı nerede geçirmek istediğinize daha karar veremediniz mi? 2016'yı karlar altında ya da bembeyaz kumsallı tropikal bir bölgede geçirmek isteyenler için vizesiz rotaları derledik

Yeni yılı farklı bir ülkede karşılamak isteyenler için vizesiz seyahat edilebilecek destinasyonları araştırdık. Listemizde Ürdün de var, Tayland'da... Kimi tarihi yerleriyle öne çıkıyor kimi de doğasıyla büyülüyor.

Gürcistan: Biraz doğa biraz kültür

Uzun yolculuk istemeyen ancak başka kültürleri tanımak isteyenler için Gürcistan kaçırılmayacak bir rota. Direkt uçuşların olduğu Gürcistan'a, karayolu ile Hopa'dan 15 dakika uzaklıktaki Sarp Sınır Kapısı'ndan geçerek gitmek mümkün. Gürcistan'ın görülmesi gereken noktaları arasında yedi kilometre uzunluğundaki sahil şeridi, yemyeşil doğası ile Batum, başkent Tiflis, Akhaltsikhe, Gori ile Kutaisi ilk sırada yer alıyor. Batum'da Gonio-Apsaros Kalesi, Gonio Köprüsü, Batum Botanik Bahçesi, Akhaltsikhe'de Osmanlı Kalesi ile Sapara Manastarı ve Khertvisi Kalesi, Kutasi'de ise Bagrati Katedrali ve Gelati Manastırı gezilecek yerler arasında.

Balkanlar: Keşfedilecek yer çok

Hem mesafe hem de kültürüyle bize yakın Balkanlar'da keşfedilecek o kadar çok yer var ki! Tur şirketleri meraklılarına, İstanbul'dan hareketle beş ülke sekiz şehir gibi seçenekli rotalar sunuyor. Sırbistan, Bosna, Karadağ, Arnavutluk ve Makedonya'nın en çok ilgi gören ve ziyaret edilen şehirleri arasında Tuna ve Sava nehirlerinin buluştuğu huzur kokan Belgrad, Saraybosna, Mostar, Trebinje, İşkodra, Tiran, Ohrid ve Üsküp bulunuyor. Balkanlarda sizi, tarihi dokusunu koruyan sokaklar ile evler karşılayacak, Türk kültürüne olan benzerlikleri karşısında kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Mostar Köprüsü, Başçarşı, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Ohrid eski şehri, Avrupa'nın en derin ve en eski krater gölü Ohrid Gölü, Karadağ'ın Budva Riviera bölgesi Balkan turunun anılarda kalacak noktaları arasında.

Ürdün: Bir yanda deniz diğer yanda çöl

2016'yı ılık bir havada karşılamak isteyenler için Ürdün doğru seçenek olabilir. Osmanlı'nın izini sürebileceğiniz ülke, doğası, tarihi ve halkının misafirperverliği ile de sizi etkileyecek. Başkent Amman'a İstanbul'dan yaklaşık 2.5 saatlik uçak yolculuğu ile ulaşmak mümkün. Kendinizi bir anda Kızıldeniz'in eşsiz renkli suları ile büyüleyici çöl manzarasının ortasında bulacaksınız. Ürdün deyince ilk akla gelen yerler Akabe, Kızıldeniz, Petra ve Wadi Rum. Ürdün'ün güneyindeki Wadi Rum'un görkemli kayalıklarını seyretmek ve çöl hayatını bir anlığına yaşamak güzel bir tecrübe olabilir. Kızıldeniz kıyısındaki Akabe ise Ürdün'ün denize kıyısı olan tek şehri. Kültürel anlamda en etkileyici yer ise UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'nde yer alan antik kent Petra. Burada kayaların içinde uzayıp giden caddelerde dolaşmak unutamayacağınız seyahat anılarınız arasına girebilir. Amman'da ise Amman Citadel, I. Kral Abdullah Cami, Roman Tiyatrosu, Kraliyet Otomobil Müzesi, Ürdün Arkeoloji Müzesi, Wakalet Caddesi, Mango Evi gözde turistik noktalar.

Tayland: Uzakdoğu çok da uzak değil

Yeni yılda Uzakdoğu kültürü ve tropikal mevsimi yaşamak isteyenler için farklı bir rota; Tayland. Phuket adası, Bangkok ve Pattaya görülmesi gereken kent ve adalar. Ülkenin en büyük ve turistik adası olan Phuket'te, Andaman Denizi'nin turkuvaz güzelliğini, bembeyaz kumlu plajlarında huzuru bulabilirsiniz. Plajlarının yanı sıra Karon bölgesindeki büyük Buda Heykeli, şehir merkezindeki görkemli Wat Chalong ve Rua Tapınağı Phuket'in önemli yapılarından sadece birkaçı. Bu adada, Thaihua Müzesi, Thalang Ulusal Müzesi'nin yanı sıra Phuket Akvaryumu ile Deniz Kabuğu Müzesi ziyaret edilebilir. Başkent Bangkok ise Asya'nın en hareketli, en gösterişli şehirlerinden biri. 1782'de Kral Rama I tarafından başkent yapılan Bangkok'ta Rattanakosin, Çin Mahallesi ile müzeleri gezmek mümkün. Tayland'da görmeniz gereken başka bir durak da; gece hayatı ile ünlü Tayland körfezi kıyısındaki Pattaya. Pattaya'da ünlü Hakikat Tapınağı, Timsah Çiftliği, Buda Tepesi ile Kaplan Parkı mutlaka gezilecekler listesinde yer almalı.

Ukrayna: Sanatseverlere özel

Yeni yılı karlar altında, tarih ve kültürün içinde karşılamak isteyenler için Ukrayna ideal. Başkent Kiev ile ülkenin batısındaki Lviv keşfedilecek kentlerin başında geliyor. Doğu Avrupa tarihinde büyük yeri olan Lviv kenti, tiyatro- opera binalarıyla sanatseverlerin adeta gözdesi. Adam Mickiewicz, Leopold von Sacher-Masoch, Papa John Paul II gibi isimlerin anıtlarının yanı sıra Bertolt Brecht'in metninde ölümsüzleşen Aslan A sker Şveyk'in heykeline de ev sahipliği yapan Lviv'de, Etnografi ve Zanaat Müzesi, Ermeni Katedral, Lviv Sanat Galerisi, Çikolata Müzesi, Tarih Müzesi ve Svoboda Meydanı turunuzu renklendirecek noktalar. Bir dönem Osmanlı hakimiyetindeki başkent Kiev, 1800'lü yıllardan sonra Rus Çarlığı'nın bölgeye olan desteğiyle büyüyerek Avrupa'nın en büyük kentleri arasına girmeyi başarmış. Kiev'de, şehir çevresindeki tüm surlar yıkılmasına rağmen Golden Gate, günümüze yıkılmadan kalan tarihi bir eser niteliği taşıyor. Şehrin estetik ve tarihi dokusunu anlamak için ise Pecherska Lavra, Svetoya Sofya Katedrali, Mariyinsky Sarayı, 2. Dünya Savaşı Müzesi, Ulusal Opera Binası, Botanik Bahçe, Pirogovo Açıkhava Müzesi görülmeli.

Güney Afrika: Doğayla baş başa

Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, Johannesburg, Cape Town ve Pilanesberg gezip görülecek, keşfedilecek kentler. Johannesburg'ta Houghton- Mandela Evi, Rosebank, Sandton ilk duraklarınız olabilir. Bu kentteki Aslan Parkı Gezisi'yle, nadir bulunan beyaz aslan, çita, devekuşu ve vahşi köpek gibi daha birçok hayvanı görme fırsatı yakalayabilir, bebek aslanlar ile yürüyüş yapma, zürafa besleme imkanı bulabilirsiniz. İkinci durak Pilanesberg ise, Güney Afrika kültürünü tanıma için es geçilmemesi gereken bir kent. Güney Afrika'da yaşayan siyah kabilelerin yaşam şekillerini, danslarını, gelenek ve göreneklerini yakından görebileceğiniz kültürel bir köy olan Lesedi, bunun için en önemli nokta. Kent her yıl ihtişamlı sportif ve eğlence faaliyetleriyle donanmış otelleri ile binlerce turisti kendisine çekiyor. Üçüncü durak ise, Cape Town. Burada Ümit Kalesi, Parlamento Binası ve Company Bahçeleri sizi bekliyor olacak. Efsanevi Ümit Burnu'nda ise, Duiker Adası'nda fok balıklarını ziyaret edebilir, Boulders Plajı'nda penguenler ile tanışarak, herkesin yaşayamayacağı anlara tanıklık edebilirsiniz.

Fas ve Tunus: Farklı bir deneyim

Fas, renkli enerjisi ve büyüleyici tarihi ile Arap dünyası ve Avrupa'nın göz kamaştırıcı bir kombinasyonu. Çöl kumları üzerinde yükselen kaleleri, sıcak kumlu plajları ve Atlas Dağları'nın mor tepeleri keşfedilmeye değer. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Djemaa El Fna Meydanı'ndaki egzotik hareketlilik, Fez ve Marakeş'te Fas İmparatorluğu'na ev sahipliği yapan ovalar ile Rabat ve Kazablanka'nın plajları gezginlerin uğrak noktaları. Tunus ise harika kumsalları, tarihi kalıntıları, devasa palmiye, hurma ağaçları ve sokaklardaki yasemin kokusuyla ünlü. Tunus'taki ilk işiniz kesinlikle bir safari turu olmalı. Çöldeki bedevi çadırlarında kısa bir süre de olsa konaklamak, değişik bir macera olabilir. Ünlü mozaik müzesi Bardo Müzesi ve Roma döneminden kalma Kartaca Harabeleri, mutlaka görülmesi gereken yerler arasında ilk sırada.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.