Renkli ve eğlenceli

Avrupa'nın en renkli, en eğlenceli ve açık ara en sanat dolu şehri Barselona... Aslında bahar ve yaz tatili için tercih edilen destinasyonlardan... Ama şu sıralar milli gururumuz Arda Turan sağ olsun, daha çok gündemimizde. Üstelik kışı bir başka güzel oluyor bu Katalan şehrinin. Gotik, art nouveau mimarilerinin en göz alıcı örneklerine sahip şehir bir açıkhava sergi salonunu anımsatıyor. Sokaklarında dolanırken binaları seyre dalıyorsunuz. Zaten aksi düşünülemez bile. Ne de olsa buradaki mimarilerde Antoni Gaudi, Salvador Dali gibi önemli sanatçıların imzaları ve etkileri var. Barselona'yı sevmek için turist gibi gezmeyi bırakıp lokallerle kaynaşmak gerekiyor. Katalan mutfağını, kültürünü anladıkça daha çok benimsiyorsunuz. Barselona'da yerli halk Akdeniz ruhunu yansıtan şekilde çok sıcakkanlı. Sokakta kaybolduysanız hemen size yardımcı olacak hatta adresinize götürecek birilerini bulabilirsiniz. Eğlencenin kalbinin attığı meydanlarda hırsızlık olayları da yaşanmıyor değil. O yüzden mutlaka önleminizi alınız, çantanızı, cüzdanınızı yanınızdan ayırmayınız.
EĞLENCE İÇİN LA RAMBLAS
Şehrin eğlence merkezi şüphesiz La Ramblas. Burada cadde boyunca sokak sanatçılarına, müzisyenlere, heykel adamlara rastlıyorsunuz. Cadde gün boyu kalabalık oluyor. En popüler kafeler, restoranlar ve barlar da burada. Buradaki El Quim de la Boqueria özellikle öğlen yemeklerinin en popüler adresi. La Ramblas'nın sonunda ise uygun fiyata alışveriş yapabileceğiniz Katalunya Meydanı var. "Yok ben şehrin en bohem ve lüks bölgesini keşfetmek istiyorum" diyorsanız da buyurun El Poblenou mahallesine. Burası bir nevi Soho ayarında. Sanatçı atölyeleri, bohem evler ve lüks butikler bu mahallede yer alıyor. Aralarda ise trendy kafe ve restoranlar var. Ama fiyatlar Las Ramblas'ya oranla daha pahalı. Ayrıca şehrin son zamanlarda yükselen bir diğer yıldızıysa Gracia bölgesi. Burada da orijinal restoranlar ve butikler keşfetmek mümkün. Gurme lezzetler için adres Mandarin Oriental'da yer alan iki Michelin yıldızlı Moments da yine bu bölgede yer alıyor. Barselona'da sanat eseri görmek için sokaklarda dolanmak yeterli. Örneğin Gaudi'nin eserleri olan ünlü La Sagrada Familia Katedrali, Casa Mila, Park Güell mutlaka görülmesi gerekenler arasında. Ama müzelerin hakkını da yememek lazım. Picasso, Miro, MACBA ve CCCB müzelerini gezmek için zaman yaratmanızı tavsiye ederim. Miro Müzesi'nde sanatçının ekspresyonizm, dada, sürrealizm, kübizm gibi farklı akımlardaki resim ve heykellerini görebilirsiniz. Picasso Müzesi ise sanatçının resim ve heykellerini yapıldıkları dönemlere göre sıralayan muhteşem bir yer.
SEKİZ KATLI GALERİ
Şüphesiz Barselona'nın en şaşaalı mimarisi yine Gaudi'ye ait Casa Mila. 1912'de tamamlanan sekiz katlı bina ve avlu günümüzde sanat galerisi olarak hizmet veriyor. Çağdaş sergilere ev sahipliği yapan galerinin çatı katındaki terası ise gerçekten de nefes kesiyor.

YAPMADAN DÖNMEYİN
Salvador Dali'nin doğduğu ve sanatçının müzesine ev sahipliği yapan Figuras kasabası Barselona'nın sadece 1.5 saat uzaklıkta. 1960 yılında buradaki yanmış bir bina sanatçıya müze yapması için verilmiş. Dali ve eşi Gala da binayı inanılmaz bir sanat merkezine dönüştürmüş. Müzenin hemen yanında da yumurtaya benzeyen başka bir bina var. Bu da onların sürrealist evleri. Her ikisi de görülmesi gerekenler arasında ilk sıraları hak ediyor.
Barselona gurme turizminin de önemli bir destinasyonu dedik. Neredeyse tüm kafelerde iyi yemek bulabilirsiniz. Ama trendy ve farklı bir yere gitmek istiyorsanız istikametiniz Avinguda Parallel 164'te yer alan ve şef Ferran Adria'nın yaratıcısı olduğu Tickets olmalı. Gatsby de akşam yemeği için deneyimleyebileceğiniz bir diğer mekan.
Picasso Müzesi'nin de yer aldığı l'Eixample bölgesi aynı zamanda şehrin en elit kesimin oturduğu bölge. Burada büyük markaların butiklerini bulabilirsiniz. Ayrıca bölgede birden fazla tekstil müzesi de var.