Batı Yakası’nın en güzel hikayesi San Francisco

Pasifik Okyanusu kıyısı boyunca uzanan zarif Golden Gate Köprüsü ve yokuşlarıyla her gezginin rüyasını süsleyen San Francisco, Amerika kıtasının en kendine has şehirlerinden biri. Bu güzel kent; Kızılderililer'den misyonerlere, altına hücumdan büyük göç hareketlerine, kenti yerle bir eden büyük depremden özgürlük hareketlerine kadar pek çok şey gördü. Kaliforniya eyaletinin kuzeyindeki San Francisco, Körfezi Bölgesi'nin önemli kültürel ve finansal merkezlerinden de biri. San Francisco Yarımadası'nın kuzeyine kurulan bu kent, batısındaki Büyük Okyanus, kuzey ve doğusundaki San Francisco Körfezi ile birlikte bir kartpostal kadar güzel.
'BİZİM EV'DEKİ MEŞHUR KÖPRÜ
San Francisco'nun kaderi, 1776 yılında İspanyolların kente adım atmasıyla birlikte değişmeye başlamış. 1848'te başlayan Kaliforniya'daki altına hücum dönemi ise kentin hızlı bir şekilde büyümesine neden olmuş. San Francisco'ya adım attığınızda, 1990'larda 'Full House' (Bizim Ev)'dizisini izleyen herkesin yakından tanıdığı kırmızı köprü Golden Gate sizi karşılayacak. Çoğu zaman sisler içinde kalan ve kente ruhunu veren Golden Gate'i yürüyerek ya da bisikletle aşabilirsiniz.
YENGEÇ ÇORBASINI DENEYİN
Etrafı denizlerle çevrili olan ve iki yakasını Golden Gate'in birleştirdiği, yüksek tepeleriyle İstanbul'a benzetilen San Francisco; yürüyerek keşfedebileceğiniz kentlerden. Modern ve Viktoryen mimarinin iç içe geçtiği, rıhtımıyla her daim güzel bir körfez manzarası sunan şehri, Coit Tower ya da Twin Peaks'in tepesinden kuşbakışı izleyebilirsiniz. Ya da Fisherman's Wharf'ta (Balıkçılar Limanı) karnınızı güzel bir yengeç çorbasıyla doyururken, Alcatraz Adası'nı seyre dalabilirsiniz. Kentin finans merkezi Union Street'te 260 metre yüksekliğiyle bir zamanlar dünyanın en yüksek kulesi olan Transamerica Piramidi'ne yakından bakabilirsiniz. Viktoryen stili evleriyle kentin dokusunu değiştiren bölgeler ise yürümek için ideal. Fillmore veya Chestnut Street, buna birer örnek. Ve yokuşlarıyla ünlü Nob Hill de mutlaka görülmesi gereken yerlerden. ABD'nin en büyük Çin Mahallesi de bu kentte. Bitiminde ise İtalyan Mahallesi başlıyor. Çin Mahallesi'nin ucuz ürün satan mağazalarında kaybolun. Ya da İtalyan Mahallesi'ndeki bir dondurmacıda biraz dinlenin. Bir saat mesafedeki Napa Vadisi'ne uğramayı da ihmal etmeyin.
NEREDE NE YENİR?
San Francisco, yemek şöleni yaşayabileceğiniz kentlerden biri. Anchor Oyster Bar'da istiridye ve yengeç çorbası, Ike's Place'de 50 çeit sandviçten birini yiyebilirsiniz. Çin Mahallesi'nde enfes noodle'ların, İtalyan Mahallesi'nde ise pizzaların tadına mutlaka bakmalısınız.
GÖRMEDEN DÖNMEYİN
Golden Gate Parkı: Kentin en sakin bölgelerinden biri olan park, gölleri ve farklı peyzaj çalışmalarıyla öne çıkıyor. Parktaki Japon Bahçesi'ni ziyaret edebilirsiniz.
Lombard Street: San Francisco'nun zikzak çizen bu ünlü sokağı, size her daim güzel bir fotoğraf karesi sunabilir.
Sausalito: Golden Gate Köprüsü'nün diğer ucundaki bölge, tam bir yavaş şehir. Hayatın çok sakin aktığı Sausalito, filmlerde gördüğünüz o sakin tablonun yeryüzündeki yansımalarından biri.
Castro: Bölge, Sean Penn'in Oscar'lık performansını sergilediği 'Milk' filmiyle hafızanıza kazınmış olabilir. Zira Castro, serbest yaşam tarzıyla da turistlerin ilgi odağı.
Haight-Ashbury: 1960'lardan itibaren kentteki hippilerle ünlenen bölge, çiçek çocukların sembol yerleşim yerlerinden biri.
Mission: Graffitileriyle ünlü Mission, rengarenk binaları ve Meksika restoranlarıyla oldukça popüler.
Silikon Vadisi: O meşhur vadi San Francisco'da... Dev şirketlerin teknoloji üssü olan vadi, elbette görülmeye değer.
Stanford Üniversitesi: 'Dahilerin üniversitesi' olarak bilinen Stanford'da, dünyanın en zeki gençleriyle birkaç saatliğine de olsa aynı havayı soluyabilirsiniz.