Her mevsim canlı heyecanlı Londra

İngiltere'nin başkenti Londra genellikle kapalı havası ve tarihi yapılarıyla biliniyor. Oysa kent canlı bir gündelik hayat ve birbirinden eğlenceli rotalar barındırıyor. Tabii bakmasını bilenlere... Gezilecek yerlerin birçoğu nehir kenarında bulunuyor. Bundan dolayı Tower Bridge'den başlayıp nehir boyunca batıya doğruya ilerleyerek gezmeye devam edebilirsiniz. Bu güzergahta karşınıza ilk olarak çıkacak yer Prenses Diana'nın düğününün de yapıldığı St. Paul Katedrali olacak. Büyük Londra yangınında tamamen yandıktan sonra yeniden yapılan katedral, Londra'daki en ihtişamlı yapılardan biri. Londra tarihini en iyi şekilde görebileceğiniz yer Tower of London. Burada geleneksel kıyafetli İngiliz Kraliyet askerleri namı diğer Beefeater'lar tur rehberliği yapıyor. Eğer bu turlardan birine katılırsanız hem yapıyı son derece teatral bir şekilde gezebilir hem de Londra tarihinin masalsı bir anlatımına şahit olabilirsiniz. Batıya doğru ilerledikçe, Londralıların buluşma noktaları Trafalgar ve Piccadilly meydanlarına ulaşıyor olacaksınız. Özellikle müze gezmeyi seven biriyseniz, Trafalgar Meydanı'nda bulunan, ünlü ressamların eserlerinin sergilendiği, National Gallery'yi gezebilirsiniz. Monet'nin nilüferleri, Van Gogh'un ayçiçekleri görülmeye değer. Tate Modern dünyadaki en iyi modern sanat müzelerinden biri. Girişi ücretli ancak buraya kadar gelmişken ziyaret etmenizde fayda var. Eğer yorulursanız içindeki Londra manzaralı kafe de güzel. Londra bu yaz sanatseverlerin çok ilgiyle karşıladığı bir sergiye de ev sahipliği yapıyor. Serpentine Gallery'deki sergi dikkate değer. New Yorklu ressam Alex Katz'ın eserlerini bir araya getiren sergi eylül sonuna kadar devam edecek.
Semt semt Londra
Covent Garden keyifli bir bölge. Gün boyu sokak gösterileri, pasaj içinde kurulan pazar ve insan kalabalığı ile öne çıkıyor. Metro durağının karşısından girilen Neal Street dükkânları açısından çok hoştur, ara sokakları da güzeldir.
Soho Londra'nın çılgın ve canlı bölgesi. Burada güzel bir yürüyüş yaptıktan sonra bir pub'da oturup insanları izlemenin tadı bir başka.
Burada yürümeden önce Covent Garden'dan bir üç tekerlekli bisikletle Covent Garden, China Town, Soho turuna çıkın, çok hızlı gider ve eğlencelidir. Hem de zahmetsizce bu bölgeler hakkında fikir edinirsiniz.
Nothing Hill güzel bir bölge. Butikler ve Portobello Road Market burada bulunuyor.
Hyde Park baharda nefis oluyor. Hava güzel olduğunda çimlerde minik bir piknik ve yürüyüş yapabilirsiniz. Ayrıca St. James Park, Green Park ve Regent's Park da keyifli oluyor.
Regent Street güzel bir alışveriş ve yürüyüş caddesi. Buradan Soho'nun girişi sayılan Carnaby Street'e girebilirsiniz, oradan derinlere giderseniz Soho'nun içine geçebilirsiniz.
Vaktiniz olursa Greenwich tarafını da gezebilirsiniz. The Royal Observatory gözlemevi ve Greenwich Park buranın gözde rotaları.
Bitpazarında antika ve fotoğraf turu
Londra bitpazarları açısından dünyanın en zengin şehirlerinden birisi... Öncelikle cumartesi günleri kurulan Portobello Road Market'ı görmelisiniz. Nothing Hill'de kurulan bu pazar çok kalabalık oluyor ama mutlaka görülmeli... Burada antikaların yanı sıra her türlü afiş, eski reklamlar, tipik İngiliz sayısız hediyelik eşya bulabilirsiniz. Burada çekeceğiniz fotoğrafların beğeni rekorları kırması büyük olasılık. Camden Market ise şehrin kuzeyinde, çok geniş bir alana yayılan etnik bir pazar. Burada aklınıza gelen her türlü şeyi bulabilirsiniz. Pazarda bir de yemek alanı var, burada kurulan stantlarda dünya mutfaklarından her türlü yemeği tatmanız mümkün. Bunun dışında vintage kıyafetler ve ikinci el eşya satan dükkanlar, ünlü tasarımcıların post modern mobilya dükkanları, tasarım tişörtler bulabilirsiniz. Dover Street Market ise hem tasarım, hem de vintage dükkanlarının yer aldığı meşhur bölge... Burada satılan markalar arasına girebilmek için büyük markalar da yarışıyor. Örneğin Yves Saint Laurent aynı sokakta kendi mağazası olmasına rağmen bu havalı mağazada yer alabilmek için epey uğraşmış. Son olarak Brick Lane Market görülebilir. East End'deki bu bitpazarı da oldukça geniş. 17. yüzyılda halkın sebze ve meyve alışverişi yapması için kurulan bu pazar özellikle hafta sonunda çok hareketli oluyor.
Çin mahallesinin lezzeti dim sum
Londra'da tüm ülke mutfaklarının en iyi örneklerini bulabilirsiniz. Ucuz ve güzel yemek isterseniz, Leicester meydanının arkasındaki Çin mahallesine gidebilirsiniz. Le Hoo Fook özellikle lezzetli yemekler servis eden bir restoran. Burada ördek ya da yengeç tadabilirsiniz. Yine Çin mahallesinde yiyebileceğiniz bir başka lezzet dim sum. Bizim mantımıza benzeyen bu yemek haşlanmış ya da kızarmış olarak servis ediliyor. Saat 14.00 ile 17.00 arasında yapılan bu mantılar minik hasırlarda servis ediliyor. Yerken soya sosu ve acı sosu karıştırılıyor ve suşi gibi o sosa batırılarak yeniliyor. Lüks İngiliz yemeği yemek isterseniz, Londra'nın en eski restoranı The Rules'a gidebilirsiniz ama gitmeden mutlaka yerinizi ayırtın. Serpentine Bar&Kitchen Hyde Park'in içinde göl kenarında bir kafe. Buraya kahvaltı için giderseniz tipik İngiliz kahvaltısının tadına bakabilirsiniz. Eğer Fransız yemeği yemek istiyorsanız Balthazar iyi bir seçenek olabilir. Rahat bir dekorasyona sahip restoran deniz ürünleri ve tatlılarıyla ünlü.