Rüzgarın asi kızı Tarifa

Güney İspanya denilince akla geniş tarihi ve kültürüyle Endülüs gelir. Malaga'dan hippilerin şehri Granada'ya Sevilla'dan Huelva'ya, Jaen'den Almeria ve Cadiz'a kadar tüm bu geniş coğrafyayı içine alan bölge Endülüs olarak adlandırılıyor. Adı gibi kendisi de oldukça gizemli. Aklınız karışıyor; Avrupalı mı yoksa Arap bölgesi mi karar veremiyorsunuz. Bir yanda Müslümanların deha yapısı Granada'daki Elhamra Sarayı'nın ince detaylarını nefesinizi tutarak izlerken, diğer yanda Cordoba'da birden karşınıza çıkan kırmızı puantiyeli ayakkabılarla İspanyol ateşinin içine düşebiliyorsunuz. Ama bu bölgede bir de öyle bir yer var ki... Tüm bu etkilerden uzak ve kendi başına, adeta rüzgarın asi kızı Tarifa! Cebelitarık'ın hemen yanında Avrupa'nın en güney ucu... Bir yanınız Atlas Okyanusu diğer yanınız Akdeniz. Gözle görülür bir ayrım var. Bir yanda Akdeniz'in turkuvaz renkli denizi diğer yanda okyanusun hırçın dalgaları.
TARİHİ VE MODERN YAPILAR
Burada zaman adeta durmuş. Konaklama yerlerinden plajlara kadar her şey sanki 70'lerden kalmış. Tabii son derece özgün ve modern restoranların ya da butiklerin de hakkını teslim etmek lazım. Ama onlara rağmen hayat burada çok yavaş akıyor ve buraya geldiğinizde tüm Endülüs'teki ağır havadan bir anda sıyrılıp yüzünüzü okşayan rüzgarın etkisine kendinizi bırakıveriyorsunuz. Arap mı İspanyol mu demeden sadece ve sadece özgür diyorsunuz. Endülüs'ün sekiz eyaletinden Cadiz'e bağlı Tarifa, rüzgar sörfünün dünyadaki en popüler adreslerinden biri. Adını da Berberi bir savaşçı olan Tarif ibn Malik'den aldığı düşünülüyor. Tabii Endülüs'ün diğer şehirleri gibi gezilecek ağır saraylar, sanat mekanları burada yok. Buna rağmen, limanın hemen yanındaki 960 yılında inşa edilen Guzman Kalesi, camiden dönüştürülen St. Mary Kilisesi, 16. yüzyılda Gotik sanattan etkilenerek yapılan St. Matthew Kilisesi görülmeye değer. Tabii ki yakın mesafedeki Roman şehri Baelo Claudia da es geçilmemesi gereken bir nokta.
SÖRFÇÜLERİN VAZGEÇİLMEZİ
Konumundan ötürü rüzgar bu bölgenin avantajı olmuş. Tarifa'nın en popüler yerlerden biri özellikle rüzgar sörfünün yapıldığı Playa de Los Lances plajı. Cadiz'den Tarifa'ya doğru giderken tüm beyaz kumsallar sörf için çok uygun olsa da bu plaja ilgi daha bir yoğun. Bu plaj ile diğer sahil Punta Paloma, yılın neredeyse 300 günü rüzgar alıyor. Bu özelliğinden dolayı da bu plajlar rüzgar sörfçüleri ile kite sörfçülerinin vazgeçilmezi. Kentin tam karşısı ise, size bambaşka kapıları açıyor. Özellikle açık gecelerde, karşıdaki Rif dağlarını seyrederken aslında gördüğünüz, tam karşınızda duran Afrika kıtası. Sadece 40 dakikalık bir feribot yolculuğu ile Fas'ın Tanca şehrine geçerek, buradan başka bir dünyayı da kolayca keşfetme şansına sahipsiniz. Birbirlerine bu kadar yakın ama bir o kadar da uzak iki dünya sanki... Biz tercihimizi, Fas'a geçip oradan iki saat uzaklıktaki mavi şehir Şafşavan'ı ziyaret etmekten yana kullandık. Bu noktada, Tarifa'daki acenta turlarının, kişi başı 200 avroya (gidiş-dönüş feribot bileti dahil) lüks araçlarla Şafşavan'a götürüp orada iki gece konaklama sağladığını hatırlatalım.