Doğanın görkemli adresi Abant

Sonbaharın tonlarını düşünün. Sarının muazzam ışıltısı, kahverenginin asilliği, içinizi ısıtan kızıllar, biraz mavi, bolca yeşil... Mevsimle birlikte değişen doğa ve sisler içindeki muhteşem göl manzarası... Gözünüzde canlandı mı bu manzara? Tam da burada olmak mı istediniz? O zaman bunun için çok uzaklara gitmenize gerek yok. İstanbul'dan 225 km uzaklıktaki Abant tam da güz havasını solumak için birebir. Bahar ve yaz aylarında Abant'a yolunuz düşerse manzaranın seyrine doyamıyorsunuz. Yolun kıyısında uzanan ağaçlarda yeşilin her tonunu görüyor ve güzelliğe doya doya ilerlerken, Abant Milli Parkı'na ulaşıyorsunuz. Özellikle romantik hafta sonu kaçamakları ya da günübirlik doğayla baş başa kalma planları için ideal.
İLK DURAK SAPANCA
İstanbul'dan yola çıktığımda ilk durağım Sapanca Gölü oluyor. Manzaranın güzelliğine hayran olduğum için gölün etrafında durmadan edemiyorum. "Temiz hava iştah açar" derler ya göl kenarındaki restoranda hemen yemek molası veriyoruz. Tam Sapanca Gölü'ne sıfır konumunda. Gölün üstü nilüfer çiçekleri ile süslü. Yeşil ve mavinin mükemmel uyumu. "İstanbul'un stresinden, kirli havasından iyi ki kaçmışım!" deyip, bol bol oksijen soluyup tekrar düşüyorum yollara. Akşam üzeri sisler içinde ulaşıyorum Abant Tabiat Parkı içindeki otelime. İner inmez hemen havanın soğukluğundan biraz yakınıyorum. İnanılmaz soğuk bir hava. Siz siz olun hangi mevsimde buraya gelirseniz gelin, kalın montlarınızı yanınızda getirmeyi unutmayın. Hemen otelime sığınıyorum. Tercihim Taksim International Abant Palace. Eski bir otel olmasına rağmen yenilenmiş olmasına seviniyorum. Yemekleri, konumu, hizmetleri oldukça iyi. Bölgede beş yıldızlı bir diğer otel de Büyük Abant Oteli. Kaliteli hizmet ve konfor arıyorsanız tercih edebilirsiniz. Bölgede küçük, butik oteller de mevcut.
MANZARASI MÜKEMMEL
Abant Gölü kenarında, buranın yapısal güzelliğini bozmamak için fazla konaklama tesisi bulunmuyor. Abant yolu üzerinde Abant'a 7 km uzaklıkta birçok dağ evi, apart ve pansiyonda konaklamak da mümkün. Buradaki ufak yerler de son derece temiz ve iyi hizmet veren aile işletmeleri. Çadırda kalıp kamp yapmak da mümkün ama havanın buz gibi olduğunu unutmayın! Maceraseverler ve soğuğa dirençli olanlar kalabilir, bana göre hiç değil! Ertesi sabah perdeyi araladığımda pırıl pırıl parlayan gölün sanki bir ressamın tuvalinden fırlamış gibi duran manzarasıyla karşı karşıya geliyorum. Ormanın yeşilliği, gölün yansıması tamamen doğanın içinde bulunduğunuzun en büyük kanıtı.
UZUN UZUN YÜRÜYÜŞ KEYFİ
Abant'ta yapılacak pek çok aktivite var. İlki tabiki uzun uzun yürümek. Gölün çevresi yaklaşık 7 km. Otelin konumu gölün en güzel noktalarının birinde olduğu için tam önünde yürüyüş yolu bulunuyor. Burada günün her saati yürüyüş yapabilirsiniz. Yalnız günübirlik gelenlerden dolayı gün içinde biraz kalabalık oluyor. Onun için en ideali sabah saatleri ya da akşam üzeri. İsterseniz faytonla gölün etrafını gezebilir ya da ata binerek keyifli saatler geçirebilirsiniz. Abant'ın en güzel sembollerinden biri de Aşıklar Köprüsü. Bu köprüde fotoğraf çektirmek adetten. Öyle ki evlenen çiftler fotoğraf çekimi için burayı sıklıkla tercih ediyorlar. Çevrede yabandomuzu, tavşan, karaca, ayı, tilki, yaban ördeği, keklik gibi hayvanların yaşamasına ilk başta sevinsemde hiçbirini göremediğim için biraz üzülüyorum. Ayrılmadan önce Abant Köy Ürünleri Pazarı'na uğrayabilirsiniz. Burası Bolu-Abant'a özgü köy ürünleri ve hediyeler alabileceğiniz birkaç dükkandan oluşan küçük bir pazar gibi.
Nadide çiçekler de var
Abant Gölü, Bolu şehrinde Abant Gölü Tabiat Parkı içerisinde yer alan bir heyelan gölü. Deniz seviyesinden 1350 metre yükseklikte, çevresinde 1700 metreye kadar yükselen tepeler ve bu tepelerin üzerinde de pek çok yayla köyü mevcut. Gölün en derin yeri 18 metre. Abant Gölü'nün çevresindeki ormanlar çeşitlilik bakımından son derece zengin. Çam, gürgen, kayın, göknar, meşe ve kestane en çok görülen ağaç türleri. Nadir su bitkilerinden sayılan beyaz ve sarı nilüferler bahar mevsiminde gölün neredeyse tamamını kaplıyor. Bunlar dışında pek çok nadide çiçeği de göl kıyısında görmek mümkün.
ÖNCE YÜRÜYÜŞ SONRA PİKNİK
Göl kenarında yürüyüş yapın.
Sucuk-ekmek yiyin.
At ya da fayton gezintisine çıkın.
Yöreye özgü alabalığın tadına bakın.
Balık tutma meraklıları oltalarını yanına alıp balık tutma keyfi de yaşayabilir.
Göl çevresinde piknik yapmak için birçok alan tahsis edilmiş. Ancak, milli parkta olduğunuzu unutmayın ve kurallara uygun davranın.
Bolu'da olmanın avantajıyla Bolu mutfağının lezzetlerini tadın.
NİGAR TEKİN