Sonbahar güneşi Kıbrıs’ta bambaşka

Binlerce yıllık tarihiyle geçmişte çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Kuzey Kıbrıs, Akdeniz'in ortasında adeta bir inci gibi. Medeniyetlerin beşiğindeki bu adada, deniz sanki daha mavi, güneş daha bir sıcak. Turist olarak Kuzey Kıbrıs'ı keşfetmek için o kadar çok nedeniniz var ki... Tarihi, kültürel mirası, camileri, savaş alanları, berrak denizi, caretta caretta'ları ağırlayan altın renkli sahilleri, eğlence hayatı... Sahil demişken Karpaz'ın altın kumsalı çok özel. Bu plaj, sadece Kuzey Kıbrıs'ın değil, tüm Akdeniz'in en iyileri arasında. Tek başına denizi ve sahili mi? Tabii ki hayır. Doğa da tüm çeşitliliği ve yeşilin her tonuyla kendisini sunuyor adaya. Anıt ağaçları, çam ağaçlı dağları ve uzun uzadıya sürüp giden portakal bahçeleri... Anlayacağınız misler gibi kokan bir coğrafya. Tabii KKTC'den bahsedince orkidesine değinmezsek büyük eksikliğe imza atmış oluruz. Tam tamına 30 çeşit orkide yetişiyor burada. Hem de adanın her yerinde. Keyif, huzur derken adanın lezzetlerini tatmadan da olmaz. Birçok medeniyetin etkisinin görüldüğü öyle zengin bir mutfağa sahip ki... Bu yüzden gurmelerin rotasına aldığı bir adres ada. Neden mi KKTC? Çünkü, güneyimizdeki her yönüyle bu zengin adayı keşfetmek, serin sularında rahatlamak için en uygun aylardayız. Nisandan kasıma kadar denize girilen ve yılın her mevsiminde güneşli iklime sahip Kuzey Kıbrıs için, ilkbahar ve sonbahar kaçırılmaz dönemler. En yoğun dönemlerini bu aylarda yaşayan Kuzey Kıbrıs'ta ekim güneşini kaçırmak istemeyenlerin elini çabuk tutmasında fayda var. Üstelik vize, pasaport sorunu da yok. Nüfus cüzdanınızla kolaylıkla adaya misafir olabiliyorsunuz.
ZENGİN BİR TARİH
Kıbrıs, konumu nedeniyle yüzyıllardır önemini ve değerini korumuş. Bir yandan Doğu Akdeniz'deki din ve ticaret yolları üzerinde bulunmasıyla diğer yandan doğubatı medeniyetleri arasında olmasıyla. O nedenle, her dönemde birbirinden farklı medeniyetleri ağırlamış topraklarında. Finikeliler, Mısırlılar, Persler, Lüzinyanlar, Romalılar, Bizanslılar, Venedikliler, Osmanlılar... Adanın çeşitli bölgelerinde, günümüze kalan eserleriyle bu uygarlıkların izlerini rahatça sürebiliyorsunuz. Şehre giriş kapıları, kaleleri, dini yapıları, hanları, antik kentleriyle Kuzey Kıbrıs, zengin bir coğrafya. Bu hazinenin tatilinize farklı bir boyut, ayrı bir zenginlik katacağı kesin. Adanın önemli yapılarına gelirsek... Başkent Lefkoşa'deki, Osmanlıların kervansaray olarak kullandığı Büyük Han, Osmanlıların camiye dönüştürdüğü St. Sophia Katedrali, Venedik Sütunu, Girne Kapısı, Mevlevi Tekkesi, Derviş Paşa Konağı, II. Sultan Mahmut Kütüphanesi, Karpaz Yarımadası'nın en uç noktasındaki Hz. İsa'nın 12 havarisinden biri olan Aposrolos Andreas adına yapılan manastır, Magosa'da Salamis Antik Kenti, Namık Kemal Zindanı, William Shakespeare'in ünlü Othello trajedyasının konusunun geçtiği Othello Kalesi... Yine buradaki St. Nicolas Katedrali de bu küçük adanın büyük tarihi yapıları arasında. Ama Beşparmak Dağları'ndaki Kantara Kalesi'ni, Bellapais Manastırı'nı ve Girne Kalesi'ni keşfetmeyi de notlarınız arasına mutlaka alın. Bu arada Girne Kalesi'nin size bir de sürprizi var; 2300 yıllık geçmişiyle Akdeniz'in en eski ticaret gemisi kale içinde sizleri bekliyor olacak.
BOL ALTERNATİFLİ KONAKLAMA
Tüm ada güzel, turistik ve oldukça keyifli. Ama yerli ve yabancı turistin en ağırlıkta olduğu duraklar Girne ve Magosa. Girne, bir liman kenti. Tarihi yat limanı, ziyaretçilerin adeta buluşma noktası. Liman boyunca yatlar, deniz mahsullü lezzetleriyle çeşitli lokantalar ve balıkçı tekneleri art arda sıralanıyor. Her daim eğlenebileceğiniz, farklı lezzetler tadabileceğiniz, çokça farklı tesis ve mekanlara sahip. Adada beş yıldızlı otellerden pansiyonlara butik otellerden bungalov tipi tesislere kadar her bütçeye uygun konaklama tesisleri bulunuyor. Bu tesisler Magosa'da Maraş ve kıyı şeridi boyunca, Girne'de de kıyıdan Beşparmak dağları eteklerine kadar sıralanıyor. Kuzey Kıbrıs, misafirlerini 20 bin yatak kapasitesine sahip bol konaklama seçenekleriyle ağırlıyor. Otel ve tesisler, misafirlerinin tatillerini unutulmaz kılmak için bir dizi etkinlik ve aktiviteler sunuyor. İsterseniz sahilde canlı müzik eşliğinde keyifli saatler geçirebilirsiniz isterseniz plaj voleyboluyla heyecanlı sporlara katılabilirsiniz. Adanın sokakları da oldukça canlı. Özellikle kahvehanelerinde ada sakinleriyle güzel ve renkli sohbetler de sizleri bekliyor. Çünkü, ada halkı misafirperver... Kendinizi müziğin, denizin ve tarihin kollarına rahatça bırakabileceğiniz bir destinasyon Kuzey Kıbrıs.
DAMAK ÇATLATAN 5 LEZZET
Adanın mutfağı oldukça zengin. Ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin etkisi mutfağında da kendisini hissettiriyor. Lübnan, Suriye ve Anadolu tatlarının benzerlerine rastlamak kimseyi şaşırtmıyor. Kolakas ve pirohu meşhur yemekleri arasında. Ada, kebabıyla da meşhur. Şeftali kebabı en sevilenlerden. Ama adında şeftali geçmesi bu meyveyle yapıldığı anlamına gelmiyor. Şeftali, şefin isminden kalmış. Eee, Hellim peyniri unutulur mu? Kıbrıs'ın dünyaca bilineni ve vazgeçilmezi. Adanın peyniri, birçok yemeğin baş tacı. Kıbrıs'ta yemekler yenilip, kahveler içildikten sonra ise bir bardak su ile ceviz macunu tatlısı servisi yapılıyor. Taze cevizlerin kabukları soyulmadan kireçli suda bekletilmesi ile yapılan tatlıyı mutlaka denemelisiniz.
1 Şeftali kebabı
Koyun ya da keçinin iç zarı kıyma, soğan ve maydanoz ile doldurulduktan sonra ızgarada pişiriliyor. Domates, biber gibi taze sebzelerle birlikte servis ediliyor.
2 Kıbrıs köfte
Kıyma, rendelenmiş patates, rendelenmiş soğan, maydanoz ve çeşitli baharatlarla yapılıyor. Kızartılarak servis ediliyor.
3 Piruhi
Osmanlı mutfağının en özgün lezzetlerinden biri. Bir çeşit mantı. Piruhi, un, yumurta, tulum peyniri, tereyağı ve cevizden yapılıyor.
4 Kolakas
Kıbrıs'ın çeşitli bölgelerinde yetiştirilen Kolokas bitkisinden yapılan yemek, görünüm ve yapılış itibariyle patates yemeğine çok benziyor. Kuzu eti ile pişiriliyor. Kışın çok tüketiliyor.
5 Hellim böreği
İnce açılmış hamurun içine hellim peyniri konuluyor. Kare kesilerek pişirilen börekler sıcakken üzerine bal sürülüyor.