Eyfel Kulesi manzaralı lüks

Soğuk, puslu, yağışlı ve kasvetli bir hava... İnsanın canı evden çıkmak istemiyor... Ama böyle bir havada yapılacak en güzel şey valizi hazırlayıp kendinizi evinizde gibi rahat hissedeceğiniz bir yere gitmek... Şu an bence tam da Paris'te olma zamanı... Hatta mümkünse, dört yıllık tadilatın ardından kapılarını yeniden açan Ritz-Carlton'da konaklamalı... Coco Chanel'in ruhunun hâlâ koridorlarında dolaştığı, Paris dendiğinde insanın aklına ilk gelen bu ikonik otel, yaklaşık 200 milyon dolarlık bir maliyetle yenilendi... Merak etmeyin, otelin demirbaşı bin 295 tablo ve 274 dev şamdan hâlâ otelin çeşitli odalarında misafirlerini bekliyor... Tabii durum böyle olunca gecelik yaklaşık bin 400 doları gözden çıkarmanın da bir sakıncası yok... Krem renkli odanıza valizinizi atar atmaz hemen Paris sokaklarının tadını çıkarma vakti...
ÖNCE DAMAK ZEVKİ
Paris demek benim için makaron ve kruvasan demek... O zaman ver elini Pierre Herme'nin lüks butiği... Aklınıza gelebilecek her tadda makaronu deneyebileceğiniz bu lüks butikte geçireceğiniz vakti unutmanız imkansız. Herme'nin lüks içerikli makaronlarının bazılarının kutusu tam yedi bin doları buluyor. Makaronun ardından Paris'e gidip de parfüm evlerinden birini ziyaret etmeden şehri terk etmek bence oraya yapılmış bir çeşit hakaret... Guerlain parfüm evi, Fragonard ya da Serge Lutens, parfüm evi dendiğinde ilk aklıma gelen yerler arasında. Tabii Guerlain'in spa'sında vakit geçirebilme şansınız varsa işte bunu hiç kaçırmamakta fayda var.
GÖRKEMLİ GEZİ
Şehri nasıl gezmeliyim diye düşünüyorsanız... Tabii ki eğer ilk gidişinizse birkaç bin euro'ya iyi bir şehir turunu tercih etmenizde fayda var. Ama havalı bir şekilde şehri gezmek istiyorsanız Europe Luxury Car Hire'dan dünyanın en pahalı otomobillerinden biri olan Pagani'lerden kiralayarak şehri gezebilirsiniz. 2.7 saniyede 100 km hıza çıkan bu iddialı araba için günlük 16 bin dolar gözden çıkarmanız gerekiyor. Tabii bir de bu görkemli ve romantik şehri sıcak hava balonuyla da gezebilirsiniz. İki kişilik saati bin euro'ya unutmayacağınız bir tatil anınız olabilir. Akşam da klasik ya da klişe deseniz de Moulin Rouge ya da Lido'da dünyanın gelmiş geçmiş en ünlü kabarelerinde en azından bir gece geçirmeniz gerekiyor. Kişi başı yaklaşık 500 dolara kabarede yemek yiyip şovları izleyebilir ve gezinize bambaşka bir renk katabilirsiniz.
FOTOĞRAFTA YENİ TREND
Yeni bir şehri keşfettiğinizde ilk yaptığınız iş ne oluyor? Büyük ihtimalle gidip şehrin sembol noktalarından birinde eğlenceli bir fotoğraf çektiriyorsunuz. Bir de tabii bunu daha estetik şekilde yapanlar var. İngiliz fotoğrafçı Michael Hughes, gittiği şehrin en sembolik yapısını buluyor. Ardından bu yapının eğlenceli bir oyuncağı ya da maketiyle komik fotoğraflar çekiyor. Hughes'ın başlattığı akım şimdiden dünyayı gezen birçok kişi tarafından taklit edilmeye başlandı, yani Instagram seyahat fotoğraflarında yeni bir trend başladı. Pizza Kulesi'ne sırtınızı dayamış ya da Eyfel Kulesi'ni tutuyormuş gibi fotoğraf çektirmek yerine bir de bu trendi denemekte fayda var.
HAVALİMANI MODASI
Kış geldi, hele de gideceğiniz yer Orta Avrupa'daysa kürksüz bir tatil düşünemiyorum. Tabii ki gerçek kürk kullanmanıza gerek yok. Dünyaca ünlü birçok firmanın son derece iddialı peluş ceket ve palto modelleri bulunuyor sonuçta. Kürkün spor kesimli olanlarını istediğiniz gibi spor ayakkabı ve çizmelerle de rahat rahat giyebilirsiniz.