Başrolde saygı var Seul

Pilotun 'alçalmaya başlıyoruz' anonsuyla hemen pencereye yöneldim. Karaya doğru ilerlerken gördüğüm irili ufaklı birçok adacık Seul'e üç beş dakika kaldığının habercisiymiş meğer. Bu mistik görsel şölen, heyecanımı daha da artırdı. Alana indiğimde misafirperver insanlarının saygılı tavırları teknoloji devi bu metropolde bana iyi vakit geçirebileceğimi hissettirdi. O nedenle bir an önce otelime yerleşip, kendimi Seul sokaklarında kaybolmaya bıraktım. Büyük acıların yaşandığı şehirde son durum artık 'Gangnam Style' bir yaşam. Adını Gangnam Caddesi'nden alan şarkıda anlatıldığı gibi ekonomik özgürlüğün modern yaşam standartları için harcandığı ve hayatın hızlı aktığı bir metropol Seul.
TEKNOLOJİ, TARİH, ALIŞVERİŞ
Kent, bugün otomobil, bilişim üssü. Ama probiyotik üretimi gibi sağlık sektörünün de merkezi. Kendi geleneklerini korumaya çaba gösterirken, global değişim ile modern hızı da yakalamaya çalışan sempatik bir yer. Bu kenti keşfetmeden, tarihi sarayları, güzel bahçeleri ile eğlenceli alışveriş bölgelerini gezmeden birkaç öneride bulunayım. Sokaklarda satılan bol antioksidan içeren Uzakdoğu'ya özgü taze sebzelerden bokcoi almanızı, Myeongdong sokaklarında gezerken sokak yemeklerinden atıştırmanızı, anavatanı Güney Kore olan kırmızı ginseng almanızı öneririm. Ayrıca, Namsan Parkı içindeki Namsan Botanik Bahçesi ile Han-Gang nehrinde romantik bir gezi de size iyi gelecektir. Seul, özellikle alışveriş bölgeleri, birbirinden seçenekli alışveriş ve eğlence merkezleriyle de cazibe merkezi. Ama tarihiyle de zengin bir kent. Seul'un en ilgi çekici bölgeleri kuşkusuz şehrin orta ve kuzey kısmı. Bu bölgenin tarihi ve sofistike yapısı, şehrin diğer kısımlarındaki modern şehircilik anlayışı ile ilginç bir tezat oluşturuyor. Tarihi yapılar, kraliyet sarayları, gösterişli malikaneler ve müzeler daha çok bu bölgede. Benim gibi dört gün gibi kısa süreliğine geldiyseniz Seul'e bu sürede de yapabileceğinizi, keşfedeceğiniz çok şey var.

Gyeongbokgung: 1935 yılında imparatorluk için inşa edilen en ihtişamlı saray. Ancak büyük bir yangınla harap olmuş ve yeniden inşa edilmiş. İmparatorluk tahtı, köşkler, hanedanın yaşam alanlarının yanı sıra, bahçeler ve bakmaya doyamayacağınız bir gölete de sahip. Parlayan mutluluk sarayı olarak da adlandırılan bu eşsiz yerde geleneksel kıyafetleri ile dolaşan Koreli kızlarla fotoğraf çektirmeyi unutmayın.
Changdeokgung: Bugünkü saray hanedanının yaşadığı yer. Bu gösterişli mekan, 32 hektarlık Gizli Bahçe adlı bahçesiyle diğerlerinden ayrılıyor. Korelilerin, bu bahçede bulunan Pullomun kapısından geçtiklerinde sonsuza kadar genç kalacaklarına inandığı anlatılıyor. Çok sıkı güvenlik önlemleri altında olan sarayların sadece rehber eşliğinde gezildiğini de belirteyim.
Kore Ulusal Halk Müzesi : Bu müze Korelilerin günlük yaşamlarını anlatan eserlerden oluşuyor. Müzede 4 binden fazla eser sergileniyor.
Buckhon Bölgesi: Burayı görmemek Seul'u solumamak demek. Gyeongbokgung ile Changdeokgung arasında kalan bu bölge Kore ahşap evlerine ev sahipliği yapıyor. Burada 600 yıllık geçmişe gidebiliyorsunuz.
Kore Savaşı Anıtı: Kore Savaşı'nda yanında olan ülkeleri unutmayan Korelilerin savaş anıtı çok etkileyici. Anıtta Türkiye'ye ait olan bölümü buraya kadar gelmişken görmenizi isterim. BM'nin Kore Cumhuriyeti'ne yardım çağrısı sonucunda ülkemizin de bulunduğu 16 devleti sembolize eden bu anıt kompleksindeki gösteriler savaşın tüm evrelerini anlayabilmenizi sağlıyor.
Myeongdong: Seul'un moda alışveriş merkezi olan Myeongdong zaman geçirmek için ideal yerlerden biri. Stil sahibi birçok üründen tüm ünlü markaların yeni sezon ürünlerini burada bulabiliyorsunuz. Korelilerin büyük önem verdiği yüz güzelliği için de en iyi ürünler burada. Koreli kadınların yüz güzelliğine meraklarını, uçağa bindiğinizde üşenmeden yüz maskelerini yapıp uçuş boyunca yüzlerinde kalarak seyahat ettiğini gözlemleyerek anlayabiliyorsunuz. Yani çok çeşitli yüz maskesi almadan dönmeyin.
Seul Kulesi: 1980 yılında yapılmış ve şehrin sembolü haline gelmiş olan bu kule, panoramik bir bakış ile şehri izlemek isteyenler için önemli bir nokta. Seul'un tam merkezindeki kulede restoran ve barlar da yer alıyor.
Dongdaemun: Burası Kore'nin en büyük toptan alışveriş bölgesi. İçinde tam 26 alışveriş merkezi, 30 bin mağaza bulunan bu yerde uzun süre vakit geçirmek sizin elinizde. Moda meraklıları için enfes bir yer.
Gangnam Bölgesi: Eğlence ve alışveriş bölgesi. Gündüzleri oldukça hareketli, gecesi ise ışıl ışıl. Gangnam Caddesi ve etrafında en iyi restoranlar, ünlü markaların mağazaları, şık kafeler ve gökdelenler bulunuyor. Gece hayatının en canlı kulüplerine de ev sahipliği yapan bu bölgede sanki farklı bir ülkedeymişsiniz hissine kapılıyorsunuz.
Youido Adası: Seul'un Manhattan'ı diyebileceğimiz Youido, çok sayıda iş merkezi ve yönetim binalarına ev sahipliği yapıyor. Kore'nin en yüksek binası, pazar günleri 50 bine yakın kişinin katılımı ile yapılan kilise ayinleri ile öne çıkıyor. Seul Kulesi'ne yakın mesafesi ile gezilecek yerler arasında olduğu söylenebilir.
Kore Halk Köyü: Bu köyde, ulusal sanat performansları sergileniyor. Bununla birlikte festivallere, film stüdyolarına da ev sahipliği yapıyor.
Bu köyde çocuklar da unutulmamış. Onlar için lunapark yapılmış. Tüm bunları kapsayan devasa bir köy burası. Bu köyde geleneksel Kore tıbbı doğal ürünler workshop'undan tarihi drama film deneyimleri dersleri de alabileceğiniz imkanlar var. Bu güzel yerde, geleneksel kıyafetli Korelilerle fotoğraf çekmek çok eğlenceli.