Pazar 25.12.2016

Kalbimi Heidelberg’te kaybettim

1952’de ünlü Avusturyalı yönetmen Ernst Neubach’ın çektiği siyah beyaz film, Kalbimi Heidelberg’te Kaybettim (Ich hab’ mein Herz in Heidelberg verloren) başlığını taşıyordu. Dünya Heidelberg’in güzelliğini ilk kez bu filmle gördü, ardından aynı başlıkla şarkılara konu oldu. Gerçekten de Heidelberg görenleri kendine ilk bakışta kendisine aşık eden bir şehir

Almanya'da Baden Württemberg eyaletinin dikkat çekici şehirlerinden biri olan Heidelberg, zengin tarihi dokusu, her daim canlı hayatıyla harika bir şehir. Frankfurt şehrine 90 kilometrelik mesafede yer alan Heidelberg'e karayolu ile yaklaşık bir saatte ulaşmak mümkün. Şehrin en büyük cazibe merkezi yüksek bir tepe üzerinde yer alan Almanların 'schloss' dedikleri tarihi saray. Göz alabildiğine uzanan kahverengili, kırmızılı renk cümbüşü içindeki tipik Alman evlerinin çatıları, görkemli katedraller ve şehri tam ortadan ikiye bölen Neckar Nehri, Heidelberg'e doyumsuz bir güzellik katıyor. Bu şehir, insanın doğaya zarar vermeden, onunla uyumlu bir şekilde yaşayabileceğinin tipik bir örneği gibi. Şehirdeki ilk durağımız tüm ihtişamıyla yüzyıllardır ayakta duran ve gelenleri vakur bir edayla karşılayan Heidelberg Kalesi. Kale içinde Carl Theodor tarafından yapılan dünyanın en büyük şarap fıçılarından biri sergileniyor. Tam 228 bin litre şarap alabilen bu dev fıçının yapım tarihi bizi şaşırtıyor. Zira fıçı tam 262 sene önce yani 1750 yılında yapılmış. Bu dev fıçının yanı sıra irili ufaklı çok sayıdaki şarap fıçıları ilginç görüntüsüyle ziyaretçilerin fazlasıyla ilgisini çekiyor. Baden Würtemberg eyaleti, her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği kaleye gözü gibi bakıyor.
ÖĞRENCİ ŞEHRİ
Heidelberg, aynı zamanda bir üniversite şehri. 1386'da kurulan Heidelberg Üniversitesi, Almanya'nın en eski üniversitesi ve aynı zamanda tıp ve eczacılık açısından Avrupa'nın en önemli üniversitelerinden biri. Goethe, Georg Willhelm Friedrich Hegel, Robert Bunsen, Max Weber veya Karl Jaspers gibi büyük isimleri kendisine çekmiş şehirde, bugün 30 binin üzerinde üniversite öğrencisi bulunuyor. Şehrin her köşesinde kitap okuyan, sohbet eden ve bisikletle gezen gençlere rastlanıyor. Heidelberg ulaşım açısından gezilmesi en kolay şehirlerden birisi. En çok tercih edilen toplu taşıma aracı ise tabii ki tramvay ve trenler. Heidelberg Tren İstasyonu, şehiriçi ve şehirler arası ulaşımın can damarı. İsviçreliler trenlerinin tam vaktinde gelmesiyle övünür. Bu durum Almanya için de geçerli. Örneğin Heidelberg tren garında bütün trenler tam zamanında kalkıyor, gecikme yaşanmıyor. Şehirde karayolları inşa edilirken bisiklet kullananlar da unutulmamış. Her eve neredeyse iki arabanın düştüğü Heidelberg'te bisiklet kullananların sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Dünyada en iyi baskı makinelerinin Heidelberg'te yapıldığını hemen herkes çok iyi bilir. İşte bu yüzden Tren Garı'nın hemen yanında matbaa teknolojisinde bu şehrin söz sahibi olduğunu belirten devasa bir anıt yapılmış. Ayrıca Heidelberg baskı merkezlerini ziyaret edebilirsiniz.
MARKT PLATZ VE HAUPTSTRASSE
Heidelberg'in kalbinin Haupstrasse yani Ana Cadde'de attığını söylemek yanlış olmaz. Hauptstrasse, Neckar Nehri ile görkemli kalesi arasında kalıyor ve 1,5 km'lik uzunluğuyla, Avrupa'nın yayalar için ayrılmış olan en uzun caddesi unvanını taşıyor. Her iki yanı sevimli restoranlar ve kahvehanelerle dolu cıvıl cıvıl bir yürüyüş yolu. Birbirinden güzel dekorasyona ve ilginç ürünlere sahip alışveriş dükkanlarının bulunduğu, binaların sarmaşık ve çiçeklerle süslü olduğu caddede yürümek keyifli. Hauptstrasse'nin sonunda Heidelberg'in tarihi belediye binasının da içinde bulunduğu Markt Platz yer alıyor. Ortasında bir Herkül heykeli ve çeşme bulunan meydanın çevresinde çok sayıda hediyelik eşya satan dükkanlar ve açık havada masaları bulunan kafe ve restoranlar yer alıyor. Bu meydan o kadar popüler ki güneşli havalarda kafelerde yer bulmak neredeyse imkansız hale geliyor. Heidelberg şehrinde Neckar Nehri'ne ve üzerindeki köprülere ayrı bir parantez açmak gerek. Nehir üzerinde çok sayıda köprü var ancak bunlardan en ünlüsü 1248'de inşa edilmiş olan, halk arasında 'Eski Köprü' diye anılan Carl-Theodor Köprüsü. 200 metre uzunluğunda ve 7 metre genişliğindeki Eski Köprü burada bulunan ahşap köprünün yerine, yine bu bölgeden çıkan kumtaşı ile 1788'de yapılmış. Neckar Nehri'nin iki yakasını birbirine bağlayan Eski Köprü'den Heidelberg Kalesi'ni, nehirde kano yapanları seyretmek ayrı bir keyif. Köprü sonrası ise üniversite profesörleri ve filozoflar tarafından yürüyüş alanı olarak kullandığı için adı Filozoflar Yolu (Philosophen Weg) olan yol bulunuyor. Theodor Heuss Köprüsü'ne kadar uzanan bu yol, spor yapan veya yürüyüşe çıkanlar tarafından da kullanılıyor. Meyve bahçeleri arasında uzayan patikadan şehrin en muhteşem görüntülerinden birine sahip Heidelberg Kalesi'ne ulaşmak mümkün. Yürüyerek çıkması pek de kolay olmadığından Bergbahn denilen fünikülerle tepeye çıkılabiliyor.
GECE HAYATI ÇOK HAREKETLİ
Heidelberg de havanın yavaş yavaş kararması ile birlikte meydanlardaki açık hava kafeleri kalabalıklaşmaya başlıyor. Şehrin sokaklarında yerlerini alan genç müzisyenler hünerlerini sergileyip okul harçlıklarını çıkarmanın peşinde. Gece ile birlikte şehrin çekici diğer yüzü daha da canlanmaya başlıyor, restoran ve kafeler dolup taşıyor. Özellikle sezonda, Heidelberg otelleri için mutlaka gelmeden önce rezervasyon yapmak şart. Yılda 3 milyona yaklaşan turist ziyaretçisi ile Heidelberg, sadece Almanya'nın değil, Avrupa'nın da en gözde yerlerinden biri.
ALMANYA'NIN İLK CAMİSİ SCHWETZİNGEN'DE
Heidelberg'e 15 kilometre mesafedeki Schwetzingen şehrini ve burada bulunan Almanya'da inşa edilmiş ilk camiyi ve Saray Bahçeleri'ni mutlaka gezin. Schwetzingen insanların yaşamaktan keyif alacağı küçük bir yerleşim yeri. Mimar Nicolas de Pigage'nin projesini hazırladığı iki minaresi bulunan cami, içindeki mihrap gibi eksikler nedeniyle ibadet için uygun değil. Ancak buna rağmen 70'li yıllarda bölgeye giden Türklerin henüz ibadethaneleri olmadığı için bayram namazlarını burada kılmalarına izin verilmiş.
Yazı ve Fotoğraflar: Fatih Yılmaz

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.