Pazar 21.05.2017
Son Güncelleme: Cumartesi 20.05.2017

Komşunun adaları pek tatlı

Cruise seyahatleri son dönemde çok tercih ediliyor. Yunan adaları ise gözde destinasyonlardan. Aslında çok anlaşılır nedenleri var bu durumun. Biz bu kıyıdayız, onlar karşı kıyıda. Çok benziyoruz birbirimize. Coğrafya benziyor, yemekler çok tanıdık. İnsan kendini hem evde hissediyor hem de uzakta...

Otobüsün camından etrafı izliyorum, tanıdık geliyor bana... Mütevazı ama bakımlı evler. Bakımlı ama naif küçük, büyük bahçeler. Kızıl gelincikler... Zeytin ağaçları görüyorum, bir de portakal... Portakal ağaçları çiçekli, kokusunu merak ediyorum...
Otobüsten henüz inmişiz, etrafı kolaçan ediyorum. Kolay değil ilkokulda beynime kazınan Korint Kanalı'nı göreceğiz. O ara ekipten genç bir arkadaş elinde bir dal portakal çiçeğiyle geliyor, "Kokla" diyor. Kokluyorum, anlıyorum o zaman başımı döndüren rahiyanın ne olduğunu...
Yunanistan'da Mora yarımadasında bulunan Nafplion şehrindeyiz. Korint de orada. Gemiyle geldik Nafplion'a, İzmir'den yola çıktık Celestyal Nefeli gemisiyle. Bir grup gazeteciyiz, davetliyiz.
Katıldığımız tur dört gün sürüyor. İzmir'den yola çıkıp sırasıyla Nafplion, Girit ve Rodos'u gezdikten sonra Çeşme'de geri dönüyoruz. Görüyorum ki bu gezinin sonunda birbirine çok benzeyen iki halkız biz. Havada yaşanan it dalaşı, 'kıta sahanlığı ihlali' ifadesiyle başlayan haberler, Kardak kayalıkları... Hepsi anlamını kaybediyor. Neden böyle ki diye düşünüyor insan, sebep Kara Murat filmleri mi?

Girit
GİRİT'İN HANYA'SI DA VAR, KONYA'SI DA
Zeytinyağı, türlü çeşit ot, denizden çıkan her şey... Kendi kendine yeten bir ada. Giritliler değişik insanlar. Hem isyankar hem de iyi huylular, bir de çok uzun yaşıyorlar. Ekip biçmek, üretmek ve usul usul yaşamak onların hayat biçimi. Dört parçadan oluşuyor Girit. Bizim zamanımız dar, sadece Hanya'yı görebileceğiz. 828 yılında Araplar tarafından kurulmuş. Sırasıyla Doğu Roma, Venedik ve Osmanlı hakimiyetine geçmiş. Adada tüm bu kültürlerin izini görmek mümkün. Hanya'nın daracık sokakları, şahane bir limanı var. Çok turistik. Ama her köşesi ayrı güzel. Limanın etrafı restoran ve hediyelik eşya satanlarla dolu. Bize sorarsanız bu bölgeyi gezin sonra da kendinizi ara sokaklara, gerçek Girit'i görebileceğiniz yerlere atın. Biz Kouziva adlı bir tavernada yedik yemeğimizi. Girit'in en iyi üç restoranından biri. Musakka, kabaklı börek, lazanya, Yunan salatası... Nefis nefis nefis... Söyleyecek başka bir şey yok. Üstelik fiyatlar oldukça makul.
AGORA'DA ALIŞVERİŞ
Agora, Hanya'nın Mısır Çarşısı gibi desek abartmış olmayız. Zeytinyağı, yeşil ve siyah zeytin ve peynir almayı ihmal etmeyin. Vakumlu poşet yapıyorlar. Giritlilerin Yunancası farklı. Rehberimiz Yunanların bile zor anladığını söylüyor. Fakat nasıl oluyorsa Agora'da alışveriş yaparken Türk olduğumuzu anlayan biriyle sohbet etmeye başlıyoruz, "İzmir Çeşmeliyim" diyor. "Kriz bizi vurdu, çok indirim yapamam" diye devam ediyor. Biz Türkçe konuşuyoruz o Yunanca ama anlaşıyoruz. Sonuçta aynı toprakların insanıyız. Göz göze gelmeyi, dostça dokunmayı biliyoruz.

Rodos
ŞÖVALYELER ADASI RODOS
Ege Denizi'nde yer alan 12 adanın en büyüğü. Adada Türk varlığı hep hissedilmiş. Şu anda Rodos'un yaklaşık 3 bin 500 Türk nüfusu var. Çoğu Türkçeyi unutmuş. Rodos oldukça canlı bir ada neredeyse her mevsim turist akınına uğruyor. Adanın güneydoğusunda bulunan Lindos denize girmek için ideal. Tarih boyunca bir çekim merkezi olmuş Rodos. Muhteşem Süleyman Rodos'u kuşattığında, bir ay içinde ele geçireceğini düşünmüş. Fakat evdeki hesap çarşıya uymamış. Şövalyeler tam altı ay uğraştırmış Osmanlı ordusunu. Fakat sonunda kazanan Osmanlı olur ve şövalyeler adayı terk ederek, bir başka adaya Malta'ya yerleşir. Tapınak Şövalyeleri tarafından inşa edilmiş kalesi ve Ortaçağ'dan kalma mahallesi UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde. Rodos'a giderseniz, yemek içmek konusunda sorun yaşamazsınız. Hele deniz ürünlerini sevenlerdenseniz burası ideal.

Nafplion
YUNANİSTAN'IN İLK BAŞKENTİ NAFPLİON
İlk durağımız Nafplion, Yunanistan'ın ilk başkenti. Kent 1829-1834 yılları arasında başkent olmuş. Nüfusu 14 bin. Atina'ya uzaklığı ise 147 kilometre. Başlıca gelir kaynağı turizm dolayısıyla etraftaki her şey turistik. Kafeler, hediyelik eşya satan irili ufaklı dükkanlar... Nafplion'da İstanbul doğumlu Penelope bize rehberlik ediyor. Tanıdık, kulağa hoş gelen bir Türkçesi var. 4.5 yaşına kadar Sıraselviler'de yaşamış. 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı başlayınca aile tedirgin olmuş ve ellerinde ne var ne yok satıp Türkiye'den göç etmişler. Babası İTÜ mezunu bir inşaat mühendisiymiş, Kamerun, Suudi Arabistan'da geçen yılların ardından Atina'ya yerleşmişler. Ama İstanbul özlemi baki. Penelope, Türkleri ve Türkiye'yi o kadar seviyor ki, biraz Nafplion anlatıyor biraz İstanbul. İlk bakışta bir İtalyan şehri hissi veriyor Nafplion ama dikkatli bakınca Osmanlı'nın mirasını görmek mümkün oluyor. Anayasa Meydanı'nda yer alan cami Osmanlı'dan kalmış. Bir süre idare binası olarak kullanılmış. Anayasa Meydanı çok hareketli, etraf kafelerle dolu. Hem yerel halk hem de turistler mekanları doldurmuş, kimi frappesini yudumluyor kimi dondurmasını kaşıklıyor. Ortam süper.
PAPAĞANA DİKKAT
Eğer yolunuz düşerse bu kente, ki düşürün, Anayasa Meydanı'nda kendilerine özel çubuklara tünemiş papağanlar göreceksiniz, rengarenk. Aman Instagram sevdasına fotoğrafını çekmeyin, çünkü papağanların sahibi var ve fotoğraf çekenden para istiyor. İtiraf ediyorum, ben vermedim, arkamdan seslendi adam: "Günah, günah". Bir an durdum dedim ki içimden "Asıl senin yaptığın günah". Ama hala içimde bir huzursuzluk. O yüzden papağanın fotoğrafını paylaşmadım sosyal medyada, adam beni affetmiş midir? Bu arada hani her büroda her evde olan Benjamin var ya, o aslında bir saksı bitkisi değilmiş. Nafplion'daki Benjaminler büyük büyük anıtsal ağaçlar olmuşlar. Gölgeleri nefis. Biz de kurtaralım Benjaminleri saksıdan. Belli ki onlar açık havaya ait.

KORİNT KANALI'NDAN GEÇTİM
Korint Kanalı'nı görünce insanoğlunun nelere vakfı olduğunu düşünüyor insan. Mora yarımadasını Yunanistan'dan ayırıp İyon ve Ege denizini birbirine bağlayan kanal 400 kilometrelik bir tasarruf sağlıyor. Kanal 6.3 km uzunlukta, 23 metre genişliğinde ve 90 metre yüksekliğinde. Yapımına 1881 yılında başlanmış, 1893 yılında tamamlanmış. Turistik tekneler 45 euro karşılığı bu kanalda turlar düzenliyor. Kulağa biraz pahalı gelebilir ama "Korint Kanalı'ndan geçtim, serin rüzgarını sevdim" diyebilmek için kesinlikle değer.
GEMİ YAŞAMI ÇOK KEYİFLİ
Cruise turları son yıllarda çok gözde. Gemi eviniz oluyor, gece siz uyurken gemi yol alıyor, sabah gözünüzü açtığınızda kendinizi başka bir yerde buluyorsunuz.
Giriş yaptığınızda ilk olarak pasaport karşılığı size birer kart veriliyor. O kart sizin her şeyiniz: kimliğiniz, anahtarınız ve gemideyken cüzdanınız...
Gemide şovlar, etkinlikler birbirini kovalıyor. Tek sorun, karada isteğiniz kadar vakit geçiremiyorsunuz. Gemiye ilk bindiğinizde zorunlu bir eğitime katılıyorsunuz. Can yeleği giyinmeyi, bir problem çıktığında nerede toplanacağınızı öğreniyorsunuz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.