Renklerin büyülü dansı

Hint Okyanusu'nun ortasında 1200 adadan oluşan bir devlet Maldivler. Maldivler dendiğinde üç ihtişamlı renk var aklıma gelen: Yeşil, turkuvaz ve beyaz.
Yani yemyeşil palmiyeler, turkuvaz bir deniz ve bembeyaz kumlar... Hayatım boyunca unutamayacağım bu doğa harikası adacıklardan ikisinde rüya gibi bir 20 gün geçirdim. Aktarmasız giderseniz sekiz saatlik bir uçak yolculuğunun sonunda Maldiv Cumhuriyeti'nin başkenti olan Male'ye varıyorsunuz. Male, Maldiv halkının yaşadığı ada.
Diğer adalar ise ya otel olarak hizmet veriyor ya da kullanılmıyor... Adaların Male'ye uzaklıkları farklı ve adanıza yani otelinize gitmek için buradan deniz uçağına ya da otelinizin uzaklığına bağlı olarak tekneye binmeniz gerekiyor.
Yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuktan sonra otele varıyorum. Bir cümbüş bir kıyamet. Otel çalışanları ellerinde çalgılar, şarkılar söyleyip dans ediyorlar.
Şık bir tepside tropikal meyve suları ikram ediliyor, boynunuza da çiçeklerden bir kolye takıyorlar. Adeta harikalar diyarına giriş yapıyorsunuz.
İlk gittiğim adada oda seçimim bungalov oldu.
Diğer adada ise deniz kıyısında bir oda seçtim. Ancak bungalovdayken suyun üstünde olma hissi, benim gibi bir balık burcu insanı için tarif edilemez bir zevk inanın. Suya aşık yaşayan ben odamın her köşesinden suya dokunabiliyordum.
Bu arada banyonun ve küvetin zemini camdan olduğu için altımdan geçen tüm balıkları da görebiliyordum.
Siz de benim gibi sabah uyandığınızda odanızın önünde bir vatoz balığı ya da bebek köpekbalıkları sizi selamlasın istiyorsanız bungalov bir oda tercih edebilirsiniz.

Romantik bir yemek
Maldivler'in olmazsa olmazlarından biri de romantik bir akşam yemeği rezervasyonu yaptırmak. Burası evlenme teklifine bile ev sahipliği yapabilir.

DENİZ ALTINDA BÜYÜLÜ DÜNYA
Şimdi gelelim bu adalarda neler yapılabilir konusuna. Gerekli ekipmanınız ya da akıllı telefonunuz varsa bol bol manzara fotoğrafı çekmekle işe başlayabilirsiniz.
Hiç oturmadan, sürekli fotoğraf çekeceğimi söyleselerdi inanmazdım ancak her bir kare kaçırılmayacak kadar eşsizdi. Bu arada ada içinde dolaşabilmeniz için bisikletler mevcut. Tatiliniz boyunca onlar sizin.
Ve dalmayı sevenler hazır olsun burada suyun altında büyülü bir dünya var. "Ben tüple dalamam" diyenler endişelenmesin sadece şnorkel ve palet de bu deneyimi yaşamak için yeterli. Rengarenk mercan bahçelerinin ve sayısız renkli balığın içinde kendinizi kaybedeceğinizden şüphem yok. Su altı fotoğraf merakınız da varsa doğru yerdesiniz. Bu kadar balık çeşitliliğinin içinde akşam yemeğinizin de bir ziyafete dönüşeceğini tahmin edersiniz. Benim size tavsiyem bol bol deniz ürünü tüketmeniz.
Ve olmazsa olmazlardan biri de eğer otelinizde mevcutsa su altı restoranında romantik bir akşam yemeği rezervasyonu yaptırmak. Burası evlenme teklifine bile ev sahipliği yapabilir. Aklınızda bulunsun.
Bu balayı adalarında büyük eğlencelerden ziyade, sessizlik ve dinginlik hakim. Eşinizle başbaşa keyifli zaman geçirip, masaj yaptırabilir, doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Bütçenize göre lüks konaklamaların yanında daha uygun otellerin de olduğunu biliyorum. Ancak siz yine de bu tatilin size tuzluya geleceğini bilin.

Egzotik bir dünya
Maldivler'de dalış yaptığınızda rengarenk mercan bahçelerinin ve sayısız renkli balığın içinde kendinizi kaybediyorsunuz.

Huzur bulmak için
Adalarda sessizlik ve dinginlik hakim. Eşinizle başbaşa keyifli zaman geçirip doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
ADALARI GÖRMEK İÇİN ACELE EDİN
Maldivler seyahati için aralık ve nisan ayları arası yağış ihtimalinin en az olduğu sıcak dönemi tercih etmelisiniz. Nisan ve ekim ayları arası hava sıcak ancak bol yağışlı geçiyor. Ama "Ben yağmurlu havaları da çok severim" diyorsanız tercih sizin. Otellerin şemsiye hizmeti var. Eğer imkanınız varsa bu adaları görmek için elinizi çabuk tutmalısınız . İklim değişikliği ile deniz seviyesinin yükselmesi Maldiv adalarının 10-15 yıl içinde sular altında kalacağına işaret ediyor. Bu doğa harikası yerler yakın gelecekte olmayabilir. Kesin tarih bilinmese de iklim değişikliklerinin dünya üzerinde radikal değişimlere neden olduğu maalesef görülmekte.

TROPİKAL MEYVELER VE GÜNEŞ
Tropikal meyvelerle dolu bir masaya ne dersiniz? Peki ya taze Hindistan cevizi suyuna? Tabii ki evet. Kahvaltınız hiç bu kadar renkli olmamıştır eminim. Eğer meyve düşkünüyseniz burada sabahları kahvaltı ederken kendinizi kaybetmeniz olası.
Sakın Ekvator'a yakın bu adalarda güneş koruyucunuzu sürmeden gezmeyin. Ben bu hataya düştüm ve korkunç yanıklarımla beş gün geçirdim. Kendinize bir çanta yapın ve içine aloe vera kremi, deniz kıyafeti (yüzerken güneşten korunmak için) ve güneş gözlüğü koyun. Bunlar bu sıcak adada sizin koruma kalkanınız olacak, unutmayın.