Kuzey İtalya’nın zengin şehri Torino

Torino, İtalya'nın kültürel geçmişi ve tüm bölgeye yaydığı zenginliği ile öne çıkan şehri. Güney Fransa sınırında, deniz kenarındaki şehir, Alp dağlarının tam eteğinde yer alıyor. Po Irmağı'nın kucağındaki Torina, sıcak İtalya'nın şanslı insanlarının yazlık bağ evi konumunda. Kuzey İtalya'nın endüstrileşmiş zengin kentine giderken yolda Agnelli ailesinin gösterişli arazilerini, otomotiv devlerinin üretim merkezlerini ve güneye oranla daha zengin İtalya kültürünün izlerini görüyoruz. Torino'da yaklaşık 900 bin kişi yaşıyor. Şehrin sokaklarında Afrikalı göçmenlerin yanı sıra İtalyan çekiciliğine kapılmış Kuzey Avrupalı solgun yüzlü insanları da seçebiliyorsunuz. Torino gelişmiş ulaşım imkanları sebebiyle gezilmesi çok kolay bir şehir. Merkezinden 10 dakikalık yürüyüş mesafesindeki Murazzi bölgesi, yerel şarap ve yemekleri tadabileceğiniz en gözde eğlence mekanı. Otomotiv devi Fiat'ın merkezi olan şehir aynı zamanda İtalyan birliğinin sağlandığı Pioemonte bölgesinin ilk başkenti. Hannibal gibi düşmanlar tarafından yakılıp yıkılmasa yıllarca İtalyanlar'ın gözde kenti belki de başkenti olmaya devam edecekti. Şehri saran zengin mimari birikim yıllarca İtalya'ya liderlik etmiş, pek de sıradan olmayan bir kültürün yansıması. Şehir merkezine yarım saat uzaklıkta UNESCO korumasındaki Savoya Kraliyet Hanedanı Sarayları ve Stupinigi Av Köşkü, Roma İmparatorluğu'nun müflis sayfiye ve kent yaşantısının günümüze dek uzanan en görkemli anıtları. Çok tanrılı Yunan kültüründen Romalı devlet geleneğine ulaşılana dek hayatın parçası her türlü duygu, tutku ve hatta sapkınlık, muhteşem partilere ve davetlere sahne olmuş bu şatafatlı sarayların devasa koridorlarını süslüyor.
AVRUPA ŞEHİRLERİYLE YARIŞIYOR
İtalyanlar, HIristiyanlık öncesi döneme ait rölyef ve kabartmalarla süslü Stupinigi Av Köşkü'ne, devlet geleneği ve Avrupa kültür mirasının bir gereği olarak sahip çıkıyor. Torino, Barok mimarinin tüm ihtişamının diğer Avrupa şehirleriyle adeta şampiyonluk yarışı yaptığı bir şehir. Ama en güçlü kozu meydanları. Meydanlardan şehre uzanan üstü kapalı caddeler Torino'da 10 km'yi aşıyor. Piazza S. Carlo ve Piazza Castello Avrupa'nın en güzel meydanlarından. Görkemli kiliseler, dev devlet binaları ve kahramanlık timsali anıtlar meydanlara ihtişam katıyor. Piazza S. Carlo'daki Cafe Torino'da bir espresso ya da cappuccino içmeden Torino'yu ve şehir yaşantısına hakim duyguyu anlamanız mümkün değil. Meydanları dik kesen caddelerde irili ufaklı onlarca restoran İtalyan mutfağının hakkını veren yemekleriyle alternatif olabilir. Böylesi yerlerde gelişen sohbetler kültürler arası diyaloğu artırıp, ne kadar çok ortak payda üzerine kurulu bir hayat yaşadığımızı gözler önüne seriyor. Torinolu İtalyanlarla sohbet ancak belli bir lokasyonda uygun müzik ve atmosfer şartlarının oluşmasına bağlı gelişiyor. Genellikle birini tanıyıp, onun sizi arkadaşlarına ve çevredekilere tanıştırmasını beklemeniz gerekiyor. İtalyanlarla futbol ve ekonomi konuşmak en kolayı zira ortak pek çok payda bulunuyor. Torino'da gençler, asla burnu büyük değil ve İtalya'nın aristokrat havasından uzak, kimseyi umursamadan sabahın ilk ışıklarına kadar eğleniyorlar. Akdeniz ülkesi olmanın tüm coşkusu ve samimiyeti, gece kulüplerindeki atmosfere hakim. Eğer siz de onlardan birisi gibi davranırsanız gecenin sonunda İtalyan dostlarınız olur ve pek çoğu ile yeniden görüşmek üzere sözleşebilirsiniz.
MISIR UYGARLIĞININ İZLERİ
Avrupa'nın en uzun ve modern kayak merkezlerinden biri şehre sadece bir saat uzaklıkta yer alıyor. Maggiore ve Como gibi güzel göller de Torino'ya çok yakın. Şehirde kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri de Avrupa'nın en büyük Mısır uygarlıkları müzesi. Turistler büyük gruplar halinde geziyor. İtalyanlar, İngilizler'den önce girdikleri Mısır topraklarından getirdikleri dev lahitleri ve Mısır kültürüne ait zenginlikleri sergiliyorlar. Orijinal mumyalar, asalar, lahitler ve eşyalar cam çerçevelerde teşhir ediliyor. Kleopatra'ya ait olduğu söylenen süs eşyaları ve krallara ait heykeller büyük ilgi uyandırıyor.
FİAT'IN İLK FABRİKASI BURADA
Torino, Avrupa'da otomotiv sanayinin doğduğu merkezlerden biri. Bugün kongre merkezi olarak kullanılan Lingotto, meşhur Agnelli ailesince müzeye dönüştürülmüş olan Fiat'ın ilk fabrikası. Avrupa'nın en büyük ticari araç markalarından biri olan Iveco'nun da merkezi Torino'da. Agnelli ailesine ait arazilerdeki test merkezi ailenin dinlenme ve av sahalarını oluşturan ormanlık arazide. Göl manzaralı av konakları, belli bir elite ait ancak şirket faaliyetleri için sürekli kullanılıyor