Barış, hoşgörü ve sevgi

Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin türbesinin bulunduğu Konya her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Özellikle Mevlana'yı Anma ve Vuslat Yıldönümü Törenleri'nin yapıldığı 7-17 Aralık arasında şehir ziyaretçi akınına uğruyor. Uluslararası anma törenleri kapsamında Mesnevi okumaları, sergiler, şiir dinletileri, sema ayinleri gerçekleştiriliyor. Şeb-i Arus yani düğün gecesi olarak bilinen 17 Aralık gecesi ise Mevlana'nın vefat gününün vuslat günü olarak kabul edilmesi bakımından önemli. Bu geceye 'Şeb-i Arus' deniliyor. Hoşgörü, şefkat, sevginin gecesi olan Şeb-i Arus için düzenlenen tören bugün saat 19.00'da Konya Büyükşehir Belediyesi Spor ve Kongre Merkezi'nde başlayacak.
DERVİŞ ÇEYİZİ SERGİSİ
Saat: 13.00-22.00
Yer: Konya Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi
XI.ULUSLARARASI KONYA 'DÜNYA İNANÇLARI/MERDİVENLER' FOTOĞRAF YARIŞMASI SERGİSİ
Saat: 13.00-22.00
Yer: Konya Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi
MEVLANA YOLU FOTOĞRAF SERGİSİ
Saat: 13.00-22.00 / Yer: Konya Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi
TÜRBE ÖNÜ BULUŞMALARI (SOHBET/MUHABBET/MEŞK)
Saat: 11.00-23.00
Yer: Mevlana Türbesi Önü Sohbet Çadırı
SEMA PROGRAMI (MEVLEVİ AYİN-İ ŞERİFİ)
Saat: 14.00
Yer: Konya Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi
İRFAN MEDENİYETİ ARAŞTIRMA MERKEZİ AÇILIŞI
Saat: 16.00
Yer: İrfan Medeniyeti Araştırma Merkezi
TÜRK TASAVVUF MÜZİĞİ KONSERİ
Solist: Ahmet Özhan
Genel Sanat Yönetmeni: Mehmet İhsan Özer
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI GÜZEL SANATLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL TARİHİ TÜRK MÜZİĞİ TOPLULUĞU
Saat: 19.00
Konya Büyük Şehir Belediyesi Spor ve Kongre Merkezi
KONYA'NIN ZENGİNLİKLERİ
TARİHİ BEDESTEN
Mevlana Kültür Vadisi Projesi kapsamında Mevlana Türbesi yakınlarında bulunan 2000 yıllık Bedesten'de aynı anda 2 bin 687 adet dükkanda restorasyon yapıldı. Bedesten, eski günlerine dönerek Konya ticaretinin ve turizmin merkezi haline geldi.
KUBBE-İ HADRE
Konya'da ziyaret edilecek yerlerin başında "Hamdım, piştim, yandım," diyen Mevlana'nın Yeşil Türbe'si yani Kubbe-i Hadre geliyor... Mevlana Müzesi'ne dönüştürülen Yeşil Türbe, kentin ruhunun odak noktası ve müzede Mevlana'nın sandukası ve Mevleviliğe ait çeşitli eserler sergileniyor. Topkapı Müzesi'nden sonra Türkiye'de en çok ziyaret edilen ikinci müze olan türbe, dünyanın dört bir yanından ziyaretçi akınına uğruyor.
ŞEMS-İ TEBRİZİ TÜRBESİ
Şems'in makamı, Şems Parkı'nın içindeki bir camide bulunuyor. Şems'in vefatından önce bir gün "Kaybolacağım, izimi bulamayacaksınız" dediği kayda geçmiştir. Şems'in tekrar Şam'a gittiği de rivayet edilir. Genel kanı ise Konya'da öldürülüp bir kuyuya atıldığı yönündedir.
796 YILLIK CAMİ
Kentin en eski camilerinden Alaaddin Camii 796 yaşında. Anadolu Selçuklu mimarisinin Konya'daki en etkileyici yapısı olan caminin iki renk taş ve mermerden yapılmış taç kapısı, çinili mihrabı, çini mozaik süslemeli kubbe ve abanoz ağacından minber bölümü insan emeğinin eşsiz örneklerinden.
İNCE MİNARE
1258 yılında hadis ilmi okutulmak üzere inşa edilen İnce Minare ise 1956 yılında Taş ve Ahşap Eserler Müzesi'ne dönüştürülmüş. Özellikle Uzakdoğulu turistlerin ilgi gösterdiği İnce Minare'nin her santimetrekaresinde sanatı görmek mümkün.
Tahir Akyürek
(Konya Büyükşehir Belediye Başkanı)
Kardeşlik vaktinde buluşalım
Hazret-i Mevlana gönül coğrafyamızın en yakından ve muhabbetle tanıdığı bir zattır. O'nun sesi ve sözü, Konya'dan Semerkant'a, Buhara'ya, Saraybosna'ya ulaşmıştır. Tarih boyunca O'nun evlatlarının kurduğu, sistemleştirdiği Mevlevilik yolunun yolcuları; Maveraünnehir'de şekillenmiş İslam anlayışını, Konya'yı merkez kılarak dört kıtaya ulaştırmışlardır. Bugün büyük bir kısmı ayakta olan ve sayıları 150'yi bulan mevlevihaneler, asırlarca İslam irfanına, medeniyetine ve kültürüne hizmet etmişlerdir.
Dünyada pek az insana nasip olan bu etkinin arkasında elbette Hazret-i Mevlana'yı hepimiz için bir dost ve rehber kılan tevhid nuru gizlidir. Tevhid nurunun hakikatinde ise Hazret-i Aişe'nin 'Yürüyen Kur'an' olarak nitelendirdiği Rasul-i Ekrem'e, Mevlana'nın duyduğu muhabbet ve mehabet vardır.
Rasul-i Ekrem'in ilahi buyrukla çağırdığı hakikatin en görülebilir yanı 'Hepimizin tek bir Allah'ın kulu ve esasen kardeş olduğumuz' gerçekliği; Mevlana'nın dilinde şiir olmuş, ibret ve nasihat olmuştur. Mevlana'yı dünya insanlığı için sevgili kılan; Son Peygamber'in yolu-yordamı üzere yaşaması ve söylemesidir.
Mesnevi ve Divan-ı Kebir'de insanların ezeli ve ebedi kardeşliğine sık sık atıf yapan Mevlana, bütün insanların özlerini suya, dışlarını ise suyun içine konulduğu renkli kaplara benzetmektedir. Kaplar kırılıp dağıldığında, bedenler, diller, renkler solduğunda; hepimizi insan ve kardeş kılan ilahi öz meydana çıkacaktır.
Ölümün zorunlu olarak ortaya çıkaracağı bu durumu; Hazret-i Mevlana, daha önce görmemiz ve yaşamamız gerektiği üzerinde durarak, ahiret yurdunda bizi ebedi nimete götürecek olanın bu görüş olduğunu belirtmektedir. Bu görüş, O'nun özenle üzerine durduğu 'insan-ı kamil' (olgun insan) olmanın da temelidir. Kendini kardeşinden, öteki insandan farklı ve üstün görerek değil; öncelikli olarak kendini kardeşine ve öteki insana feda etmeyi göz alarak yola çıkmalıdır. Bu yolda samimice atılmış hiçbir adım eylemlerimizin ve hallerimizin sahibi Hazret-i Hakk'ın nazarından kaçmayacak ve hem bu dünyada hem de ahiret yurdunda karşılığı kat kat verilecektir.
Mevlana'nın tevhid kabulü; Allah'ın varlığı ve birliğini, Hazret-i Peygamber'in ebedi peygamberliğini, insanlarla kardeş olarak uyum içinde yaşamakla anlaşılabileceği yönündedir. O'na göre; Hakk'ın tevhidine uyanmış gönül; insanlarla uyum ve ahenk de kazanmıştır, kazanmalıdır.
744. Vuslat Yıldönümü'nde rahmet ve muhabbetle andığımız Hazret-i Mevlana'nın bizi, ezeli kardeşliğimizi ebedi kardeşlikle sonsuza taşımaya çağıran sözlerinin, ülkemiz ve bölgemiz için ne kadar hayati olduğu açıktır. Konyamızda Mevlana'nın ikliminde 'kardeşlik vakti'nde buluşmak dileğiyle...