Pazar 18.02.2018

Budapeşte’de yemek ve sanat tatili

Gulaş çorbası hemen hemen her yerde leziz. Strudel yemeden dönmek de olmaz. Opera binasında konser izlemek için vakit ayırın. O halde valizleri hazırlayın. Budapeşte’ye gidiyoruz

Kuşkusuz benim en sevdiğim coğrafya Orta Avrupa... Viyana, Prag, Berlin... Lirik mimarileri, kültürsanat etkinlikleri ve en çok da tarihleriyle etkiler beni. Bu yüzdendir ki fırsat buldukça atlar Viyana'ya, Berlin'e gider, konser izler, müze gezer ve mutlu olurum. Kitapçılarında saatler harcayabilir ve aldığım kitapları bir kafede kahve ve tatlı eşliğinde inceleyebilirim. Geçen hafta yılbaşı zamanı gitmeyi sevdiğim bir Orta Avrupa şehrindeydim. Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de... Gitme amacımız dünyanın en önemli gastronomi fuarı Sirha'nın Budapeşte ayağını gezmek ve gastronomi dünyasındaki en son yenilikleri öğrenip Bocuse d'Or yarışmasının finallerini izlemekti. Gastronomi fuarına gitmişken şehirdeki en iddialı lezzetleri tatmayı da ihmal etmedik tabii. Bol bol gulaş çorbası içtik, sadece elmalı değil ıspanaklı, peynirli, vişneli, çeşit çeşit strudel'lerin tadına baktık. Yine çok yedik ama neyse ki şehri yürüyerek keşfettik. "Doğu'nun Paris'i" diyorlar Budapeşte için. Komünist yönetimden çıktığı 1990'dan itibaren doğu bloğu ülkesi imajından hızla sıyrılıp modern bir Avrupa kenti kimliği kazanmış. Tüm lüks markalar, zincir kafeler var Budapeşte sokaklarında. Sokaklar tertemiz ve düzenli. Ne trafik derdi var ne de gürültü. Ama taksiler biraz problemli. Turist olduğunuzu anlayınca fiyatı arttırdıkça arttırıyorlar. Tuna Nehri şehri Buda ve Peşte olarak ikiye ayırmış. Buda nispeten daha muhafazakar, Peşte ise daha kozmopolit. İki yakayı birleştiren sekiz farklı köprü bulunuyor. Bunlar arasında en güzeliyse aslanlı köprü.
ÖNCE SANAT
Budapeşte yıl boyu oldukça fazla sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Avrupa'nın en güzel opera binalarından ve 1184 yılında inşa edilen Magyar Allami Operahaz'da (Macaristan Devlet Opera Binası) konser izlemek için yurtdışından bile şehre gelenler oluyor. Andrassy üzerindeki House of Terror Museum insanın tüylerini ürperten bir müze. Bina 1940 yılında Naziler tarafından karargah olarak kullanılmış. Vasarely Museum da Budapeşte'de uğramanız gereken adreslerden bir tanesi. 1908 yılında doğan ve popüler sanatın mucidi olarak adlandırılan C-Victor Vasarely'nin eserlerinin sergilendiği müze de oldukça etkileyici. Rembrandt, Canaletto gibi ustaların eserlerinin sergilendiği Museum of Fine Arts ise şehrin en önemli müzesi. 1638-1918 yılları arasında Macaristan'ın bağlı olduğu Habsburg Kraliyet bölgesinden gelen eşsiz eserler bulunuyor müzede. "Bu kadar müze yeter biraz da şehri turlayalım" derseniz mutlaka Tuna Nehri'nde bir tekne turu yapmanızı tavsiye ederim. Hem iki yakayı sudan izlemek çok keyifli.
GULAŞ NEREDE İÇİLİR?
Macar Mutfağı denilince akla ilk önce gulaş gelir. Kökeni dokuzuncu yüzyıla dayanıyor. Çobanların yediği bir tür haşlama et yemeğiymiş. Şimdilerde etli, sebzeli, paprika ve baharatlı çorba olarak içiliyor. Macaristan'da hemen hemen her yerde gulaş bulmak mümkün. Közde biber çorbası ise nispeten tatlı ama yine çok sevilen bir çorba. Gulaş için Evidens Bistro'yu tavsiye edebilirim. Geleneksel Macar yemeklerini tadabileceğiniz Bestia, 2016 yılında açılan Getto Gulyas en iyi gulaşları içebileceğiniz adresler. Elmalı strudeli daha çok Avusturya Mutfağı'na özel ince hamurlu bir tatlı olarak biliyoruz. Oysa strudel tüm Orta Avrupa'da yenen bir tatlı. Budapeşte'deki Strudel Haus'da ise sadece tatlı değil tuzlu olarak da karşımıza çıkıyor. Strudel Haus bir tür börekçi dükkanını andırıyor. Ispanaklı, peynirli, vişneli, elmalı... çeşit çeşit strudeller var. Hamurişi sevenlerin mutlaka uğramaları gereken bir yer.
HAYDİ PAZARA
Central Market Hall, Lyon'daki ile kıyas kabul etmez. Ama içeride birçok şarküteri, peynir, baharat satan dükkan var. Gastronomi alışverişi yapmak ve almadan tatmak için buraya uğrayabilirsiniz. Budapeşte'de Michelin yıldızlı restoranlar da var. Ama fine-dining alanında en iddialı mekan TAMA Gourmet. Gulaş çorbası burada da güzel ama patates çorbasını denemenizi öneririm. Ana yemekte ise ördek. Yalnız servisin oldukça yavaş olduğunu belirteyim. Bu yüzden çok açsanız ayaküstü bir kafede atıştırın derim. Budapeşte'nin simgesi sayılan Boscolo Oteli'nin girişindeki New York Cafe şehrin en gösterişli binası. Yemeğinizi yerken size piyano ya da kemanlar eşlik ediyor. Mekanın yemekleri kadar tatlıları da iddialı. Kapıda her daim kuyruk var gibi görünüyor ama kuyruk kısa sürede bitiyor. Rezervasyon yaptırıp giderseniz kuyruğa girmenize de gerek kalmıyor.
EĞLENCE ZAMANI
Eğlenme için Gozsdu Udvar Pasajı en doğru adres. Yan yana dizili pek çok kafe ve restoran var. Spiler buradaki en büyük mekan. Karşılıklı birkaç farklı şubesi var. En keyiflisi ise alt katta servis yapan Spiler Shangai. Adından da anlaşıldığı üzere Uzak Doğu mutfağı servis ediyor. Uzun süre sonra körili tavuklu pilav yedim ve bayıldım. Dimsum, tatlı ekşi soslu kaburga ve tempuralar da başarılı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.