Pazar 22.04.2018

Urla’da 48 saat: Lezzet, sanat ve kadın gücü

İzmir’in batısında, yarımadanın ucunda yer alan şirin belde Urla, tarih boyunca misafir ettiği kültürlerin etkilerini hâlâ yaşatırken zeytini, enginarı, bağları ve meşhur Ege otlarının eşsiz lezzetiyle son yılların gözdesi olmayı da başardı

Urla'da 27-29 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek olan 4. Uluslararası Enginar Festivali için yolunuz kente düşerse, nasıl gezelim, neler yapalım diye aklınıza takılırsa, yaklaşık 48 saatte yaptığım rota ile farklı bir Urla öneririm.
Sihirli Masal Evi, Urla'da konakladığım ilk durağım. Açıldığı günden bu güne, yaklaşık bir buçuk yıldır bu masal evinde çocuklara masallar anlatan Eylül bizi karşılıyor. Mekanın çinili minicik mavi balkonları, kahve keyfi yaparken Urla'yı size tepeden izlettiriyor.
Urla'da ikinci adresimiz Mehtap Hanım'ın hikaye evi Mitera 1905. 1901 yılında inşaatı başlayan bina 1905'te tamamlanmış. Burada bir zamanlar Manolis ve kuyumcu eşi yaşarmış. Üst katta üzüm kurutma odası bile olan evlerini, maalesef 1924 yılındaki mübadelede bir gece terk etmek zorunda kalmışlar. Bina, 40 yıl kaderine terk edilmiş. Üç yıl öncesine kadar Urlalı bir aile yaşıyormuş. Sonrasında Mehtap Hanım satın alarak, tam üç yıl boyunca gündüz gece demeden restorasyonu ile bizzat uğraşmış.
3. kuşak mübadele torunu Mehtap Hanım, hikayeleri araştırıp kurgu hikayelere dönüştürerek Şimdi Evimdeyim isimli bir kitap yazmış. Burası bir restoran ya da kafe değil, bir öyküyü anlatan sıcacık bir ev... 1940'lardan kalan porselenlerle servis yapılıyor. Manolis'in resmi, Mehtap Hanım'ın hayalinden resme dönüşmüş ve duvardaki bir tabakta yaşıyor.
HOBİ BAHÇESİ
Mehtap Hanım evi alınca, yan komşusu Sema Hanım ile karşılaşıyor, bir de bahçesindeki turunçları ile... Sema Hanım eski bir terzi. Şimdi yan bahçesini hobi bahçesi yapmış, Urla'ya hayat veren kadınlardan bir diğeri...
Dantel örtülerle ve büyük bir özenle hazırlanmış bir sofra karşılıyor bizi... Çiçeklerle süslenmiş meşhur Urla enginarı ve üzerine çağlalı yoğurt sosu ilave ettiğiniz, Ege otlarıyla pişirilmiş Girit böreği, minik kristal bardaklarda servis edilen gelincik şerbeti, güleryüz ve sıcacık hikayeler...
Üçüncü rotam Pelin Hanım. İdealist, aklına koyduğunu yapan, azimli bir kadın girişimci. Daha küçük bir çocukken Urla'da, patlıcan bostanlarının da olduğu bir bahçeleri varmış.
Zamanla etrafını binalar sarınca, yine bahçemize dönelim diyerek, Yağcılar Köyü'ne taşınmışlar. Pelin hanım, doğaya olan aşkını yaşatabilmek için ziraat okumuş. Urla'ya dönüp, ailesiyle birlikte 1998 yılında Ayerya Rüzgarlı Vadi Çiftliği isimli bir çiftlik kurmuş. 1998 yılında ilk ağacın ekilmesiyle başlayan hikayede bugün zeytin ağaçlarının sayısı 10 binlere çıkmış.
ÖDÜLLÜ ZEYTİNYAĞI
2003 yılında Urla'nın ilk organik tarım sertifikasını alan işletme, o günden bu yana, organik tarım sertifikası ile ve Olivurla markasıyla zeytin ve zeytinyağı üretmeye devam etmiş. Üstelik zeytinyağları iki altın madalya alarak ülkemizi 'dünyanın en iyi zeytinyağı' ödülüyle gururlandırmış.
Bu bilgileri aldıktan sonra, özenle hazırlanmış soframız dönüyoruz yeniden Pelin Hanım'la... Önümüzde beş çeşit cinsini bilmediğimiz zeytinyağı. Pelin Hanım önce bize nasıl tadım yapılacağını anlatıyor. Zeytinyağlarının lezzeti ve ülkemize kazandırdığı ödüllerin gururuyla Pelin Hanım'ın tarihi dükkanından ayrılıyoruz.
Bu sefer sırada bir kadın değil, pek çok kadın var. Urla Kadın Üretici Pazarı, eski Tamirhane Binası içinde dev bir kapalı pazar. İçeride kadınlar ürettiklerini satıyor. Küpelerden elişlerine, tereyağından çiğ böreğe; ellerinden ne geliyorsa yapıp ekmek paralarını kazanmaya çalışıyorlar. Sohbet ediyoruz, kimisi emekli olduktan sonra el işine başlamış, kazandığı paralarla sokak hayvanlarına yardım ediyor, kimisi askerdeki oğluna para gönderiyor. Hikayeler, emekler, yaşamlar Urla'da kesişiyor.
Beyler de iddialı Urla'da birbirinden güzel hikayelerle tanıştığım kadınlar beni etkiliyor ama erkeklerin de hakkını yememem lazım. Özellikle genç nesil, Urla'da lezzet konusunda önemli adımlar atmış. Lokanta Levan, Onur Bey'in ellerinden Ege otları, enginar, kuzu etleri gibi pek çok ürün ile leziz tarifleri uygun fiyatlara sunuyor. Kuzu suyuna yeşil mercimek çorbası, zentinyağlı enginar, isli peynir dolgulu mantar ızgara, kuzu sote gibi bizim denediğimiz yemeklerin tamamı açık mutfakta ve odun fırınında pişiyor.
Kuzgun ise İstanbul Şaşkınbakkal'dan gelen bir lezzet. Komşu çıkmanın mutluluğu ile biraz soğuk da olsa bahçeye kuruluyoruz ve birbirinden lezzetli, odun ateşinde pişen pizzaları bekliyoruz. Dört peynirli, karışık ve lokum etli pizzalar bizim denediklerimiz. Dört peynirli favorim olsa da, hepsi birbirinden leziz.
İstanbul'da mimarlık yaparken, daha sakin bir hayatı tercih ederek geçen yıl Urla'ya yerleşen Erhan Bey, yine bir mahalle arasında bahçeli bir köşe yaratmış. Urla'da yine bir çıkmaz sokak süprizi diyorum kendi kendime...
İKİ GÖZLÜ KÜTÜPHANE
16. yüzyıldan kalan eski Urla Sıbyan Mektebi, Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Balcıoğlu'nun, 2005 yılında 'tarihi binaların restorasyonu ve muhafazası' kapsamında bir İsveç kursu alarak, ağır bir restorasyondan geçirip iki gözlü bir kütüphaneye dönüştürmesiyle yeniden hayat bulmuş.
Kütüphaneyi, çok sevdiği ve 2008 yılında kaybettiği akademisyen arkadaşı Faruk Tabak adına ithaf etmiş. Onun ve kendi kitap koleksiyonu neredeyse kütüphanenin kaynağının tamamını oluşturmuş. Buraya TB Evi: Urla Tasarım Kütüphanesi ve Faruk Tabak Okuma Odası adını vermiş.
Bir mahalle arasında, önünde çocukların top oynadığı kütüphane, aynı zamanda bu çocukların okuma odası da olmuş adeta. Kütüphanenin yapımı sırasında arkadaş oldukları mahallenin çocuklarına da bir katkı sağlayabilmek adına çocuk kitaplarını da getirmişler bir süre sonra. Kitapların yerleştirilmesine de yardımcı olan çocuklar, kapıyı açık gördükleri anda içeri girip, istedikleri kitabı ödünç alıp, okuyup geri veriyorlarmış.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.