Pazar 29.04.2018
Son Güncelleme: Pazar 29.04.2018

Sakarya: Bir yeniden doğuş hikayesi

Sakarya, 19 yıl önce yaşanan depremin etkilerini üstünden atmış, az katlı binalarıyla adeta nefes alıyor. Uzunçarşı, Sapanca Gölü, Çark Caddesi ve dahası... Yemyeşil doğasıyla Sakarya’yı keşfetmek için neden çok

Doğası, mimarisi ve sanayisi ile öne çıkan Sakarya'ya İstanbul'dan yola çıktıktan yaklaşık 1.5 saat sonra ulaştık. Şehir, birçok ulaşım yolunun kesişim noktasında. Çoğumuz bir yerlere giderken Sakarya'nın içinden geçmişizdir ancak yazıyı okuduktan sonra arabanızı durdurup şehri keşfetmek için birçok nedeniniz olacak. İlk durağımız Mahmudiye'de yeşilliklerin içine saklanmış Sopeli Doğal Yaşam Köyü oldu. Yolculuk kısa olsa da kahvaltı için sabırsızlanan bizleri bol oksijen ve yemyeşil bir orman karşıladı. Ormanın içindeki akarsuyun iki tarafına kurulmuş restoranlar günün her saati için iştah açıcı. Doğa ile iç içe yapılan kahvaltıda ayva reçeli gibi yöresel ve organik tatlar da deneyebiliyorsunuz.
YATAY MİMARİYE GEÇİŞ
Kahvaltının ardından çıktığımız şehir turunda kentin genel görüntüsünü ve dokusunu tanıma fırsatı bulduk. Serdivan'da bulunan Karşıyaka Camii ikinci durağımızdı. Caminin bahçesinde bulunan seyir terasından şehrin bütününü kuş bakışı izleyebiliyorsunuz. 1999 Depremi'nin ardından yüksek katlı bina yapımına getirilen sınırlama ile birlikte şehir adeta yeniden kurulmuş, yatay mimariye geçmiş. En fazla üç katlı binalar ve ferah caddeleriyle yemyeşil bir tatil köyüne gelmiş gibiydik. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, şehrin yatay mimarisi ve alt yapısı için son dokuz yılda 1,2 milyar lira harcandığını belirtti. Bir sonraki durağımız Sapanca Gölü manzaralı eşsiz ve yemyeşil bir kampüse sahip Sakarya Üniversitesi oluyor. Kampüs, öğrencilerin eğitim hayatlarının yanı sıra sosyal gelişim ve barınma alanları da düşünülerek tasarlanmış. Üniversitenin EFQM Mükemmellik Ödülü'ne sahip olduğunu öğreniyoruz. Serdivan'da Kafeler Caddesi olarak bilinen Bağlar Caddesi'nde yapılan dönüşüm çalışmaları ile cadde modern bir hale getirilip, estetik bir görünüm kazandırılmış. Sosyalleşen öğrencilerle beraber cıvıl cıvıl bir kente dönüşmüş. Kentte Çark Caddesi olarak adlandırılan cadde ise İstanbul'daki en lüks semtleri aratmayacak nitelikte. Ünlü markaların mağazaları ve kafelerini bu caddede boylu boyunca görmeniz mümkün.

ŞEHRİN KÖKLÜ MİRASI
Sakarya'nın en köklü ve en eski miraslarından biri tarihi Uzunçarşı. Gezi sırasında kahve içmek için verdiğimiz molada caddenin kentin sembollerinden biri olduğunu öğrendik. Geleneksel kent dokusu ve kimliği caddedeki yapılarla ve esnafla hayat buluyor. Osmanlı mimarisinden izler taşıyan çarşıda şu sıralar hummalı bir çalışma var. Çarşıda kahveciden helvacıya, aktardan terziye her türlü dükkanı bulmak mümkün. Büyükşehir Belediyesi tarafından dönüşüm çalışmaları da hızla devam ediyor. Sırada üçüncü etap var. Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'ndan tarihi adadaki dönüşümün 2018 yılında tamamlanacağını ve bölgenin şehrin yeni cazibe merkezi olacağını öğreniyoruz
HUZURUN ADRESİ
Sapanca Gölü kenarında yediğimiz akşam yemeği ise şehrin doğasını bir kez daha yakından görme şansı tanıdı bize. Marmara Bölgesi'nin en çarpıcı güzelliklerinden biri Sapanca Gölü, uzunluğu ise 16 km. Yemyeşil bir doğa harikası olan bölgede en dikkatimizi çeken şey gölün çevresinin peyzajının oldukça düzenli oluşuydu. Göl çevresine sıralanan restoranlar doğayla uyum içinde. Hafta sonları küçük kaçamaklar yapmak için oldukça uygun. Engebesiz yollarla rahatça ulaşabileceğiniz ve çocuklarınızla da keyifli zaman geçirebileceğiniz bir yer burası. Şehir engebesiz yollarıyla bisiklet kullanımı için de ideal. Bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması için 10 kilometrelik bir parkur bulunuyor. Bisiklet parkurunun uzatılması için çalışmalar sürüyor.
8 MİLYON LİRA TASARRUF
Seyahatimizde ADASU HES'i ziyaret etme şansını yakaladık. SASKİ (Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi) Genel Müdürü Dr. Rüstem Keleş, bize eşlik etti. Bu hidroelektrik santralde yılda 45 milyon kilowatt enerji üretiliyor. Rüstem Keleş, son beş senedir bu hidroelektrik santralin Sakarya'ya sağladığı faydaları anlattı. 18 milyon gibi bir rakamdan bahsediliyor. Bu tesisle birlikte Sakarya her yıl sekiz milyon lira tasarruf ediyor, 10 bin konutun enerji ihtiyacı karşılanıyor.
HEM EĞİTİM HEM TERAPİ
Sakarya'nın parlayan projelerinden biri Sosyal Gelişim Merkezi. Halkın sosyal hayatın içinde daha fazla yer bulmaları ve kendilerini geliştirebilmeleri için 2014'te açılmış. Bu merkezde hem hobi hem de eğitim amaçlı birçok kurs veriliyor. Yaşlılar, engelliler, gençler, çocuklar ve aileler derken merkez bütün vatandaşlara imkan sunuyor. Merkezde bizi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Davut Yüce karşıladı. Bütün merkezi ve sınıfları tek tek dolaşırken, koridorda çocukların neşe dolu seslerini duyduk. Merkezde yemek, sabun, seramik, yüzme, takı tasarım ve okuma yazma gibi birçok alanda eğitim veriliyor. Ama aynı zamanda sosyalleşme ve terapi de eğitimlerde ön planda tutuluyor.
YEMEK ZAMANI
Öğle yemeği için Serdivan'da bulunan Tunatan tesislerinde mola verdik. Sakarya'nın meşhur tatlarını burada denedik. Sakarya balkabağı sevdalısı bir şehirmiş meğer. Her yemeğin kıyısına köşesine bir kabak konduruyorlar. Kabak çorbasıyla başladığımız yemeği kabak tatlısıyla sonlandırdık, gerisini siz düşünün. Hayatımda ilk defa kabaklı lahmacunu denediğimiz yer Sakarya oldu.
BALKABAĞI ÇORBASI
Balkabağı Sakarya'da oldukça ünlü ve halk tarafından çok seviliyor. Tunatan tesislerinde öğle yemeği için durduğumuzda içtiğimiz çorba balkabaklıydı. Balkabağı hem tatlı hem tuzlu pişirilebiliyor. Farklı tatlarla karşımıza çıkması da bu yüzden. Sakarya'da balkabağı çorbası üzerinde cevizle servis ediliyor. Damağınızda yumuşak bir tat bırakıyor.
KABAKMACUN
Lahmacun Türk kültürünün asla eskimeyen tatlarından biri. Sevmeyen yoktur eminim. Sakarya'da balkabağı seviliyor demiştik, peki balkabaklı lahmacun duydunuz mu? Aynı lahmacun konseptinde servis edilen bu lahmacunun adı 'kabakmacun'. Sakarya'ya gelmişken bu deneyimi yaşamadan gitmeyin.
ISLAMA KÖFTE
Sakarya geçmişten günümüze göç almaya devam eden bir şehir. Balkanlardan gelen bir kültür var ki, o da ıslama köfte. Bu yemeğin özelliği köftelerin çok küçük olması. Küçük olduğu kadar lezzetli de aynı zamanda. Köftenin altına ekmek dilimleri diziliyor. Ekmekler, toz biberli bir sosa batırılıp ardından ızgarada kızartılıyor. Biz ıslama köfteyi çok beğendik, denemenizi tavsiye ediyoruz.
KABAK TATLISI
Kabağın bu kadar sevildiği bir şehirde kabak tatlısı yemeden ayrılmak olmazdı. Kabak tatlısı sağlığa da çok faydalı. İçerdiği lif ve minerallerle birlikte hafif bir tatlı olma özelliğini koruyor. Sakarya'da da ceviz ve tahinle servis ediliyor. Balkabağının doğallığı ve organikliği konusunda ise hiç şüpheniz olmasın.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.