Fındık ve yaylanın çok ötesinde...

Sabah Gazetesi İl Buluşmaları kapsamında, sıradaki durağımız Ordu'ydu. İstanbul'dan bir saat 10 dakikalık uçak yolcuğu ile Doğu Karadeniz'in giriş kapısı kente varıyoruz. Ordu-Giresun Havalimanı deniz doldurularak inşa edilmiş. Uçak piste yaklaştıkça Ordu'nun yüksek kesimlerindeki yerleşim hemen göze çarpıyor. Havalimanından yaklaşık 25 dakikalık otobüs yolculuğu ile de yağmursuz, üstelik sıcak bir havada Ordu merkeze ulaşıyoruz. Kentte kaldığımız sürede havanın güzelliğini dile getirdikçe, birçok Ordulu "Belli olmaz, bir saat sonra yağmur yağabilir" uyarısında bulunuyor. Kentteki hava değişimini zaman zaman aniden bastıran sisle deneyimliyoruz.
SEYİR TERASI BOZTEPE
Şehri keşfetmeden önce konaklama yerimiz Boztepe'deki Radisson Blu Otel'e geçiyoruz. Manzarayı merak edecek olursanız, bütün şehir ayağınızın altında. Yemekler deseniz Ordu mutfağının lezzetleriyle dolu. Otobüsle çıktığımız Boztepe'den (450 metre yükseklik) teleferikle kent merkezine iniyoruz. Tüm şehir ayaklarımızın altında, muhteşem güzellik ise tam karşımızda. Boztepe ile kent merkezi arabayla yarım saatlik bir mesafede. Teleferikle ise bu süreyi yedi dakikaya indiriyor. Teleferikteki müzik Ordu'ya has. Tüm Türkiye'nin aşina olduğu Ordu'nun Dereleri türküsü, muhteşem manzarayla birleşince insana iyi geliyor. Şehre ayrı bir renk katan teleferikte sık sık evlenme teklifleri gerçekleşiyormuş. Bu arada Büyükşehir Belediyesi'nin Boztepe'de hayata geçireceği Dört Mevsim Bulutlara Dokunun Projesi için çalışmalara da başlanmış. Proje kapsamında 11 bin 159 metrekare alan üzerinde otel ve restoran inşa edilecek. Büyükşehir Belediyesinin bölgedeki bir diğer projesi de Macera Parkı. 11 dönüm alanda ağaç arası oyun parkurları, her yaş grubuna hitap edecek pentatlon alanı, 11 metre yüksekliğinde dev salıncak, yürüyüş ve oturma alanları ile atlama kulesi ve zip-line yapılacak. Keyifli teleferik macerasından sonra başlıyoruz kentte dolaşmaya. 121 kilometrelik sahile sahip Ordu'da, sadece kent merkezinde üç mavi bayraklı plaj var. Geniş sahil bandı, bant üzerindeki yedi kilometrelik bisiklet ve yürüyüş parkuru hemen göze çarpıyor. Bisiklet kullanımı kentte oldukça yaygın. Belediyenin akıllı bisiklet uygulaması belirli noktalarda hizmet veriyor. Bu arada sahile kıyısı olan Altınordu ile birlikte Fatsa ve Ünye'de de bu bisiklet uygulaması varmış. Tabii kent merkezindeki pazara uğrayıp, hediyelik ürün alabileceğiniz el sanatları stantlarını da geziyoruz. Eski Ordu ve kentin sivil mimari örneklerini görmek içinse adres Taşbaşı Mahallesi.
SAKİN BİR KENT
Ordu'nun nüfusu yaklaşık 750 bin. Bu rakam İstanbul'un Esenyurt ve Küçükçekmece ilçelerinden daha az, Bağcılar'la hemen hemen aynı. İki gün boyunca yetkililerden Ordu'nun Sivas'tan sonra İstanbul'a en çok göç veren ikinci il olduğunu sık sık duyuyoruz. Sessiz, sakin Ordu aynı zamanda huzurlu bir kent. Hatta bir ilçesi; Perşembe (Cittaslow) sakin şehir ünvanı alan ilk ilçelerden. Merkezden kent çevresine gittikçe yol kenarında neredeyse bazen bir insan bile göremiyorsunuz. Özellikle Perşembe'de. Kent, tüm Karadeniz gibi mavi ve yeşilin tüm tonlarına, çeşitli tabiat güzelliklerine ev sahipliği yapıyor. Şelaleleri, menderesli yaylaları ve doğal yürüyüş parkurlarıyla diğer Karadeniz illerinden farkını ortaya koyuyor. Nereye giderseniz gidin yol boyunca size akasya, kızılağaç ve fındık ağaçları eşlik ediyor. Doğal yaşam Ordu'da kendisini fazlasıyla hissettiriyor. Özellikle ilçelere giderken yolda aracınızın önüne aniden büyükbaş hayvan çıkabiliyor. Dolu dolu iki gün geçirdiğimiz Ordu'da, sahilde yürüyüp, teleferiğe bindik, Perşembe Yaylası'nın keyfini sürdük, Yason Burnu'nda çay içtik. Tabii Hoynat Adası'nın kuşlarını da izledik. Ordu, sadece fındık için gidilen bir kentin çok ötesinde zenginliğe sahip.
KUZULAR YAYLA KEKİKLERİYLE BESLENİYOR
Seyahatimizde Aybastı ilçesini de ziyaret ettik. Merkezden iki saatlik bir otobüs yolculuğu ile ilçeye ulaşılıyor. Bir anda yeşilin kucağına düştük. Alabildiğine yemyeşil, dümdüz bir arazi. Baktıkça bakasınız geliyor. Yer yer tepeleri ve küçük akarsularıyla eşsiz bir manzarayla karşılıyor sizi. Perşembe Yaylası'nda her yıl temmuz ayında yayla şenlikleri yapılıyormuş. Şenlik dışında sosyal ve kültürel aktiviteler de yapılıyor bu güzel doğada. Yayla havasını bolca içimize çektikten sonra yemek için prefabrik bir villayı andıran restoranda mola veriyoruz. Masamız et çeşitleriyle donanıyor. Yemeğin yanında manda yoğurdu servis ediliyor. Perşembe Yaylası'nın olmazsa olmaz lezzetlerinden biri de bu yoğurt.
TURİZM YATIRIMLARI HIZ KESMİYOR
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz şehirdeki turizm yatırımlarını şöyle anlattı: "Karadeniz'in en güzel yaylaları Ordu'da. Çambaşı Yaylası'ndaki otel projemiz ve özel sektörün yaptığı yatırımlarla birlikte, yeşil yol bölge turizmine çok ciddi katkı sağlayacak. Ayrıca Boztepe'ye merdivenle çıkılabilmesi için dünyanın en uzun merdiven projesi hazırlandı. Yaklaşık sekiz kilometre uzunluğundaki 12 bin 500 basamaklı merdivenle Boztepe'ye ulaşmak mümkün olacak. Türkiye'nin denize en yakın kayak merkezi olan Çambaşı Kayak Merkezi'ni de hizmet açtık."
DOĞAL KOY DA VAR TARİHİ YARIMADA DA
Ordu'da görülecek birçok yer var. Bolaman Kalesi, Taşbaşı Kilisesi, Bozukkale, Delikkaya Kaya Mezarı, Osman Paşa Şadırvanı ve Turnasuyu Vadisi'nin de aralarında olduğu tarihi ve doğal güzelliklerden bazıları şöyle:
KURUL KALESİ: Türkiye'de tahtında oturan ilk Ana Tanrıça Kibele heykelinin bulunduğu 2 bin 300 yıllık kale. Devam eden kazılarda birçok tarihi yapı ve eser gün yüzüne çıktı.
AZİZİYE (YALI) CAMİ: Sultan Abdülaziz döneminde yapılmış, üç katlı ahşap caminin minberi oldukça yüksek. Cami, kent merkezinde bulunuyor.
HOYNAT ADASI: Perşembe ilçesindeki ada, martı ve karabatak kuşlarına ev sahipliği yapıyor. Özellikle tepeli karabatakların Türkiye'de yuva yaptığı tek yer olarak biliniyor.
YASON BURNU YARIMADASI: Yerli ve yabancı turistlerin ilk uğrak noktalarından. Perşembe ilçesindeki Çaytepe köyünde. Burası arkeolojik ve doğal SİT alanı. Altınpost yani Arganot Efsanesi'nin geçtiği bir alan. O nedenle tarihi bir kiliseye de ev sahipliği yapıyor. Tarihinin yanı sıra doğal güzelliğiyle de öne çıkan bir yer burası. Güneşin doğuşu ve batışının izlendiği önemli bir nokta. Buraya kadar gelmişken çay bahçesinde fındık tatlısının tadına bakarak, güzel manzaraya karşı çayınızı yudumlayabilirsiniz.
TİMSAH KAYASI: Yalıköy Belice Su Mahallesi (Fatsa-Perşembe arası), doğal koyların olduğu bölge. Ordu-Bolaman Turizm Bölgesi yolu üzerinde. Timsaha benzeyen kayalara yukarıdan bakıyoruz. Bölge, arkeolojik SİT alanı ilan edilmiş. Bu arada Yalıköy'ün köftesi meşhur. Özelliği yağlı olmasıymış.
ÇAMBAŞI KIŞ SPORLARI VE KAYAK MERKEZİ: 650 dönümlük alan üzerinde tamamlanan ve toplam beş km uzunluğu 36 metre genişliği ile dört parkurlu kayak tesisinde iki telesiyej, sosyal donatı alanları, kayak okulu, konuk evi ve 150 araçlık otopark yer alıyor.
PANCAR ÇORBASINDAN FASULYE TURŞUSUNA
Ordu denince hepimizin aklına fındık geliyor değil mi? Karadeniz'in şirin kenti Ordu, bal ve kivi üretiminde de ilk sıralarda yer alıyor. Kent, zengin Karadeniz mutfağına da sahip. Melocan kavurması, pancar çorbası, tereyağlı ekmek, mısır unu yağlaşı, taze fasulye turşusu ve patatesli, kıymalı çeşit çeşit yapılan pideleri Ordu'nun öne çıkan lezzetlerinden sadece bazıları.