Pazar 20.05.2018
Son Güncelleme: Pazar 20.05.2018

Gerçek bir Akdenizli

Akdeniz’in portakal kokulu adası Kıbrıs’ta yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını görmeye hazır olun. Bu güzel ada, sadece harika kumsalları değil tarihi zenginliği ile de büyülüyor

Gökyüzü masmavidir şimdi Kıbrıs'ta. Güneş pırıl pırıl parlıyordur. İlkbaharla birlikte uyanan doğanın enerjisi tüm adaya yayılmıştır.
Tüm bu güzelliklerin tadını çıkarmak isteyen Kıbrıs tutkunları mayıs gelince adaya yılın ilk ziyaretini gerçekleştirir ve birbirinden güzel sahilleri keşfe çıkarlar.
O zaman biz de gezimizi deniz, kum ve güneş özlemi çekenler için adanın en güzel plajlarından başlayarak anlatalım.
Gazimağusa'daki Palm Beach, Kıbrıs Barış Harekatı'na kadar Akdeniz'in en gözde plajlarından biriydi. Aralarında Sophia Loren'in de bulunduğu dünyaca ünlü birçok sanatçının evi de bu sahilde yer alıyordu. Plajın bir bölümünde şezlong, şemsiye, duş ve tuvalet hizmeti var. Şansınız varsa bu cıvıl cıvıl plajda kaplumbağalarla yüzebilirsiniz.
Bölgenin en kalabalık plajı ise Gazimağusa'ya dört km uzaklıktaki Glapsides. Sığ bir denizi var. Çocuklu aileler ve sporseverler için ideal. Dalış dahil, birçok su sporuna ev sahipliği yapan plaj oldukça uzun. Hemen yakınındaki Silver Beach'in denizi ise daha derin.
Salamis Antik Kenti'nin hemen önünden denize girmek isteyenler için aynı güzergahta bulunan Kocareis de popüler plajlardan. Denizi derin ve geniş bir kumsalı bulunuyor.

Girne'deki Acapulco Resort'un plajından giriş ücreti ödeyerek faydalanabiliyorsunuz. Plaj eğlenceli bir ortam sunuyor. Plaj voleybolu, tenis ve basketbol gibi birçok aktivite olanağı sağlıyor. Plajda dev dalgalar üzerinde sörf yapmak da oldukça keyifli. Kıbrıs'ın en büyük yüzme havuzlarından biri de burada bulunuyor.
Escape Beach Club, Girne'den Alsancak'a doğru giderken karşınıza çıkıyor. Giriş ücreti ödemeniz gerekiyor. İçeri girdikten sonra ister çimenlerin üzerindeki yastıklarda, ister kumsaldaki şezlonglarda güneşlenebilir, plajın hemen arkasındaki restoranda yemeğinizi yiyebilirsiniz. Scuba diving, kano veya deniz bisikleti gibi su sporları yapabileceğiniz Escape, yaz sezonunda bir hayli kalabalık oluyor.
Akdeniz'in de en temiz denizinin Karpaz bölgesinde olduğunu iddia edenler çok. Mehmetçik Plajı, temiz ve bakımlı. Spor aktiviteleri için de uygun.
Karpaz'ın son yerleşim yeri olan Dipkarpaz Köyü'nde ekoturizm yapılıyor. Köye 3-4 kilometre uzaktaki Ayfilon'da ise küçük bir manastırın eteklerindeki koyda denize girmenin keyfine doyum olmuyor. Şnorkelinizi unutmayın çünkü anfora kırıklarının üzerinde yüzeceksiniz.
Görkemli geçmiş
Kıbrıs, Doğu Akdeniz'deki din ve ticaret yolları üzerinde bulunmasının yanı sıra Doğu-Batı medeniyetleri arasında olması nedeniyle yüzyıllardır önemini korumuş. Ve birbirinden farklı medeniyetleri ağırlamış topraklarında. Finikeliler, Mısırlılar, Persler, Lüzinyanlar, Romalılar, Bizanslılar, Venedikliler, Osmanlılar ve İngilizler... Şehre giriş kapıları, kaleler, dini yapılar, hanlar, antik kentler... Adanın çeşitli bölgelerindeki tarihi eserlerle bu uygarlıkların izini sürebiliyorsunuz.
Bir saatte Girne Kalesi
Girne Kalesi, 7. yüzyılda Bizanslılar tarafından Arap saldırılarına karşı kenti korumak için yapılmış. Kale savaş dönemlerinde savunma için, barış dönemlerinde de dinlenme amaçlı kullanılmış. Kalenyi detaylı bir şekilde gezmek isterseniz en az bir saatinizi ayırmanız gerekiyor. Gezerken yönlendirme levhalarını takip etmek yön bulma açısından önemli.
En turistik köy
Bellapais ya da bugünkü adıyla Beylerbeyi Köyü limon ve nar ağaçları arasında küçük bir Akdeniz köyü. Restore edilmiş, bahçeli müstakil evleri, küçük salaş kahveleri, sıcakkanlı insanlarıyla adanın en güzel turistik noktalarından. Köydeki Bellapais Manastırı gotik mimarinin önemli örneklerinden. Manastıra girişte gelenleri servi ağaçları karşılıyor. Manastırın bir bölümünde zaman zaman klasik müzik konserleri yapılıyor.

İki tepe üzerine kurulu
St. Hilarion Kalesi, Beşparmak Dağları üzerinde kurulan üç kaleden en batıda olanı. Denizden 700 metre yükseklikte iki sarp tepenin üzerine kurulu. Kale, bugünkü adını Kudüs'ün Araplar tarafından fethinden sonra Kıbrıs'a göç eden ve ömrünün son yıllarını burada ibadetle geçiren bir keşişten almış. Bizans döneminde onarımdan geçen kale, 1489 yılında Venediklilerin adayı ele geçirmesiyle kaderine terk edilmiş. Kalenin mistik havası birçok sanatçıya ilham kaynağı olmuş.
Selimiye Camii
Lüzinyanlar adaya 1192 yılında hâkim olduktan sonra, Paris'teki Notre Dame Katedrali'nin bir benzerini inşaa etme kararı almış ve St. Sophia Katedrali ortaya çıkmış. Gotik mimaride inşa edilen katedral, 1326 yılında ibadete açılmış. Yapı, 1373'te Cenevizliler, 1426'da Memlükler tarafından yağmalanmış. Osmanlı'nın Ada'yı fethiyle camiye dönüştürülen yapıya, Padişah II. Selim'in adını verilmiş.
Namık Kemal Zindanı
Magosa denince Türklerin aklına ilk gelen yerlerden biri de Namık Kemal Zindanı ve Müzesi. Şairimiz, 1873'te Vatan Yahut Silistre'yi yazıp sahneledikten sonra Kıbrıs'a sürgün ediliyor. Ve sürgün günlerini zindanda geçiriyor. Venedik Sarayı'nın avlusunda yer alan zindan, dikdörtgen ve iki katlı bir yapı. 36 ay boyunca bu zindanda yatan şairimiz 1876'da affedildikten sonra çok sevdiği Magosa'da bir müddet daha kalıyor. Osmanlı'nın adaya hakim olduğu ilk yıllarda inşa edilen bina, topçu kışlası ve hapishane olarak kullanılmış. 1993 yılında restore edilerek müzeye dönüştürülen yapının içinde Namık Kemal'e ait fotoğraflar ve o dönemde şairin kullandığı eşyalar sergileniyor.
Othello Kulesi
14. yüzyılda Lüzinyanlar tarafından düşman saldırılarına karşı limanı korumak amacıyla yaptırılmış. Kalenin etrafı ilk kurulduğu dönemde derin hendeklerle çevriliymiş. Saldırıya geçen düşmanlar, bu derin çukurları geçemedikleri için uzun yıllar ele geçirilemeyen kale olarak nam salmış. Leonardo da Vinci'nin, 1481 yılında ziyaret ettiği Kıbrıs'ta Venedikliler'e kentin savunma sistemi hakkında tavsiyelerde bulunduğu rivayet ediliyor. Kalenin ismi ise adanın İngiliz sömürgesi olduğu dönemden geliyor. William Shakespeare'in ünlü tragedyası Othello'nun önemli bir kısmı Kıbrıs'ta geçiyor.
1920
Soli, adada kurulan 10 krallıktan biri. Roma döneminde altın çağını yaşamış, 7. yüzyılda gerçekleşen Arap akınlarıyla ortadan kaybolmuş. Antik kentte 1920'lerde gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkarılan tiyatro, agora, kilise, çeşme, tapınak gibi yapılar görülmeye değer.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.