Size anlatacak çok sırrı var

İtalya'nın kuzeyinde yer alan Bologna, Roma, Venedik veya Floransa gibi popüler olmasa da farklı bir karaktere sahip. Bologna için kızıl şehir ya da gurme şehir gibi yakıştırmalar yapabiliriz. Hatta Avrupa'nın en eski üniversitesine sahip olması ve birçok öğrencinin yaşaması nedeniyle öğrenci şehri de denebilir. Bologna'daki kırmızı renkli evler, şehrin en belirgin özelliği. Binaları kaplayan tuğlaların neredeyse hepsi kırmızı. Yüksek bir yerden şehri seyrettiğinizde kızıl tonun hakim olduğuna tanık oluyorsunuz.

Akşam saatlerinde şehrin doyumsuz manzarasını izleyebilirsiniz.
ŞİFRELERİN PEŞİNDE
Şehirde özellikle akşam saatlerinde bambaşka bir ambiyansla karşı karşıya kalıyorsunuz. Işıkların yansıttığı yapılar, şehrin tüm güzelliğini gözler önüne seriyor. Bologna, İtalya'nın kuzeyinde yer aldığı için kış mevsimi biraz soğuk oluyor. Ancak bahar ve yaz ayları seyahat için ideal. Güneşli havalarda Bologna'nın kırmızısı çok daha güzel görünüyor. Sırlar şehri Bologna'nın bazı şifrelerinin olduğunu biliyor musunuz? Gezerken bu sırlara dikkat ettiğinizde Bologna'dan daha da keyif alacaksınız. Benim ilgimi en çok fısıltı köşeleri çekti. Şehrin en kalabalık meydanı olan Piazza Maggiore'nin köşesinde Podesta Sarayı var. Buradaki kemerler ilginç bir özelliği sahip. Şöyle ki, kemerlerin dört tarafında yer alan köşelere geçin ve fısıltı halinde konuşmaya başlayın. Sesiniz çaprazda bulunan kemerin altında bekleyen kişiye ulaşıyor. En küçük bir ses bile duyuluyor. Bu noktada bir evlilik teklifi güzel olmaz mı?

Podesta Sarayı'nın kemerlerinde fısıltıyla konuştuğunuzda çapraz köşedeki kişi sizi duyabiliyor.
KÜÇÜK VENEDİK
Peki Bologna'nın içinde küçük bir Venedik var desem ne düşünürsünüz? La Piella'da yer alan gizemli bir pencere, muhteşem bir Venedik görüntüsü sunuyor. Pencereden kanala baktığınızda kendinizi Venedik'teymiş gibi hissediyorsunuz. Bu nokta turistler tarafından çok ilgi görüyor.
EN ESKİ ÜNİVERSİTE
Bologna sokakları öğrenci kaynıyor. Dünyanın her yerinden öğrenciler burada eğitim görmek istiyor. Nedeni ise dünyanın en iyi üniversiteleri arasında gösterilen Bologna Üniversitesi'ne sahip olması. 1088 yılında kurulan üniversitenin dünyanın çeşitli yerlerinde kampüsleri bulunuyor. Ancak okulun merkez kampüsü Bologna'da. Bu nedenle şehre yurtdışından da Erasmus için çok sayıda öğrenci geliyor. Sokaklar, restoranlar, kafeler ve gece kulüpleri öğrencilerle dolup taşıyor.
BİR BOLOGNA KLASİĞİ: TORTELLİNİ
Bologna, İtalya'nın gurme şehri. Bu özelliği ile lezzet düşkünlerinin sıkça ziyaret ettiği bir yer. Napoli pizza konusunda ne kadar meşhursa, Bologna da makarna konusunda öyle. Tam bir makarna üssü. Gittiğinizde mutlaka şehrin simgesi haline gelen tortelliniyi denemenizi öneririm. Klasik bir Bologna yemeği olan tortellini, bir parça kıymayla doldurulup tavuk suyuna çorbada yüzen makarna parçaları şeklinde sunuluyor. İtalya'ya gelip de pizza yememek olmaz. Her damak tadına uygun pizza var. Patlıcanlıdan ton balıklıya, tavukludan karidesliye... Ayrıca pizza yemek için restorana oturmak zorunda da değilsiniz. Çünkü küçük büfelerde de pizza satılıyor. Ancak Due Torri adlı pizzacıya uğrayıp bir dilim pizza yemeden Bologna'dan ayrılmamanızı öneririm.