Provence’ta lavanta zamanı

Fransa denince akla ilk Paris gelse de seyahatseverler için Provence bölgesi de vazgeçilmezler arasındadır. Özellikle haziranda lavantaların da açmasıyla büyüleyici manzaralara ev sahipliği yapar bölge. Cezanne'dan Van Gogh'a, Chagall'dan Matisse'e kadar birçok sanatçıya ilham veren bölge kendine has özellikleriyle dikkat çeker. O zaman vakit kaybetmeyelim ve Provence turumuza başlayalım. Sadece lavanta tarlaları değil, tarihi ve doğasıyla öne çıkan bölgenin en popüler adreslerine gidelim. Avignon'da ançuezli zeytin ezmesi yiyelim, Marsilya'dan zeytinyağlı sabun alalım. Arles ve Aix-en- Provence'ta ise yıllar önce buralarda yaşayan ünlü ressamların izini sürelim.
AVİGNON ÜÇLÜ AHENKTİR
Tarihi köprüleriyle ünlü şehrin en bilinen yeri Benezet Köprüsü. Avignon'da gezilecek yerler arasında ilk sırada iki kısımdan oluşan saray geliyor. La Mirande Meydanı ve Les Doms Kayalığı ise sonraki duraklar. Eski şehri gezerken Cezanne, Van Gogh, Monet ve Picasso'nun eserlerini görebileceğiniz Angladon Müzesi'ni programınıza ekleyin. Müze, 18'inci yüzyıldan kalma bir evin içinde yer alıyor. Rhone üzerinde tekneyle gezip harika fotoğlarlar çekebilirsiniz. Avignon çağdaş kültür ve zengin mirasın uyum içinde olduğu bir Provence şehri. Victor Hugo, kenti hayat arkadaşına şöyle tasvir etmiş: "Batan güzel bir sonbahar güneşi ile Avignon'a gelmek hayranlık verici bir şey. Sonbahar, batan güneş, Avignon üçlü ahenktir." Şehrin ünlü ançuezli zeytin ezmesi ve patlıcan havyarının tadına bakmayı unutmayın.
SANATÇILARIN ADRESİ ARLES
Romalıların 'Küçük Roma' olarak adlandırdıkları Arles'da geziye büyük çınar ağaçlarıyla süslü Lices Bulvarı'nda başlayabilirsiniz. Eski Arles'a ulaşmak için ise Laure Kapısı'na çıkmak gerekiyor. Burada boğa güreşlerinin yapıldığı arena bulunuyor. Dar sokaklardan aşağı inildiğinde ise Van Gogh'un Teras Cafe, Akşam isimli tablosuyla meşhur ettiği Forum Meydanı'na varılıyor. Aralarında Picasso'nun da bulunduğu çok sayıda ünlü kişiyi ağırlayan efsanevi otel Nord Pinus da bu şehirde bulunuyor. Bugün tasarımcıların ve sanatçıların büyük ilgi gösterdiği şehirde eğer tiyatro festivali zamanına denk gelirseniz aniden karşınıza Ortaçağ dönemine ait kostümler giymiş oyuncular çıkabilir. Arles'a gitmişken çok yakındaki Saint-Remy-de-Provence'ı da gezin. Burası Van Gogh'un en ünlü eserlerinden birkaçına ilham veren yer. Van Gogh buradayken bir yandan da psikiyatrik tedavi görmüş. Ressamın tablolarında çizdiği yerler, günümüzde o bölgeye yerleştirilen panolarla gösterilmiş. Burası, kehanetleriye ünlü Nostradamus'un doğduğu yer olarak da dünyaca ünlü.
FRANSA'NIN EN ESKİSİ MARSİLYA
Ünlü yazar Colette, Marsilya için "Sağır edici Canebiere, mavi liman, beyaz tekneler, gemi direkleri ve halat takımlarından oluşan danteldir" demiş. Haksız değil. Şehirle ilgili ilk dikkatinizi çeken liman ve tekneler oluyor. Vieux Port yani eski limanıyla ünlü olan Marsilya, 6'ncı yüzyılda Foçalılar tarafından atılmış. Tarih boyunca, dünyanın en önemli limanlarından biri olma özelliğini koruyan Vieux Port etrafına da şehir kurulmuş. Marsilya aynı zamanda Fransa'nın en eski kenti. Parnier semtinde dolaşırken 19'uncu yüzyıla ışınlanıyorsunuz. Dar sokaklarında başınızı yukarı kaldırdığınızda iki apartman arasına gerili çamaşır ipleri dikkatinizi çekiyor. ve renkli duvar resimleriyle süslü küçük mekanlar... Notre Dame de la Grande Kilisesi'nin üzerine, 160 metre yüksekliğe dikilmiş olan Meryem Ana heykeli ise şehrin simgelerinden biri. Buradan şehir muhteşem görünüyor. Marsilya'dan zeytinyağından üretilen ünlü Marsilya sabunu ile navet (portakallı büskivi) alabilirsiniz. Bu arada deniz mahsullü çorbaya benzeyen sulu yemekleri 'bouillabaisse'i tatmadan dönmeyin.
?CEZANNE'IN ŞEHRİ AİX-EN-PROVENCE
18'inci yüzyılda Küçük Versay olarak adlandırılan Aix-en-Provence, mimari zenginliği ile öne çıkıyor. Şehirdeki gezinize Rotonde Meydanı'ndan başlayabilirsiniz. Buradaki Rotonde Çeşmesi hemen dikkatinizi çekecek. Zaten şehir de çeşmeleriyle ünlü. Ressam Paul Cezanne'ın doğduğu kentte ona esin kaynağı olanları görmek de mümkün. Ustanın hayranları, büyük C harfli çivileri takip ederek Cezanne'ın yaşadığı mahalle ve yerleri keşfedebiliyor. Şehrin en merkezi noktası Cours Mirabeau'da, Cezanne'ın en sevdiği kafe olan Les Deux Garçons'da kahve molası da verebilirsiniz. Nefis kokulu ekmekler satan boulangerie'leri (fırın), klasik Fransız binalarıyla özel bir şehir Aix-en-Provence.
40
?Lavantanın farklı türlerinin sayısı.