Pazar 09.09.2018
Son Güncelleme: Pazartesi 10.09.2018

Sarı yaz için Yelkenler fora

Sonbaharla birlikte deniz mevsimi bitti sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Şimdi ‘sarı yaz’ın tadını mavi yolculukla çıkarma zamanı. Issız koylar, masmavi sular, güzelim tekneler sizi bekler. O halde hep beraber güneye inip rotamızı çizelim

Kimileri için yazın sonu kimileri için ise yılın en güzel zamanıdır sonbahar. Eylül ayıyla birlikte doğa kendini bambaşka bir halde bizlere sunar. İnsan kalabalığından kurtulan o güzelim koylar, denizler yeniden kendini bulur. Yaz aylarında hücum edip tatilini tüketenlerin şehre dönmesiyle sahiller sonbaharın keyfini sürmek isteyenlere kalır. Her ne kadar çoğunluk aksini düşünse de eylül ayıyla başlayan mevsim, mavi yolculuk için de en güzel zamandır. Zira öyle güzel bir ülkede yaşıyoruz ki güney sahilleri neredeyse kasım ayına kadar bize kucak açmaya devam ediyor. Sonbaharda mavi yolculuğa çıkmak için sebep çok. Hemen aklımıza gelen birkaçını sayalım:
Fiyatlar yüksek sezona göre daha uygundur. Haziran, temmuz, ağustos aylarında en tepe noktaya ulaşan rakamlar eylülle birlikte düşmeye başlar. Hele bir de erken rezervasyon yaptırır ya da son dakikada boş kalan tekne bulabilirseniz sezonun neredeyse yarı fiyatına kiralama yapabilirsiniz.
Yaz aylarında tüm tekneler dolu olduğundan istediğiniz gibi, beklentilerinize uygun olanı bulmak çok zor olabilir. Ancak sonbaharda öyle mi? Boşta kalan teknelerden istediğiniz emrinize amade sizi bekler.
Yaz aylarında mavi yolcuların en büyük dertlerinden biri koylarda demirleyecek yer bulamamak. Küçücük koylarda bırakın iskeleye bağlanmayı, açıkta demir atacak yer bulmak bile çok zordur. Hadi demirleyecek yer buldunuz. Peki ya o kalabalığın yarattığı gürültü? Sonbaharda ise bu kalabalık bıçak gibi kesilir. Güzelim koylar tüm dinginliği ve sessizliğiyle size kalır.
Hava artık bunaltıcı sıcak değildir. Sabahın serinliğinde gözünüzü açar, akşam güneşin batışıyla üzerinize sadece ince bir hırka alma ihtiyacı hissedersiniz. Gündüzleri de sıcacık denizin tadını çıkarırsınız. Üstelik serin hava sizi zıpkın gibi yapar.
Sonbaharda Ege denizi sükunete kavuşur. Rüzgar ürkütücü şiddetinden vazgeçer tatlı bir esintiye dönüşür. Yelken yapmak da bu şartlarda büyük bir keyif haline gelir. Yukarıda saydığımız maddelerle sizi sonbaharda mavi yolculuk yapmaya ikna edebildiysek geriye gönlünüze göre bir rota seçmek kalıyor.

Bodrum kalabalığından kaçmak isteyenler için bir vaha
Didim'de aşağı inince tüm güzelliğiyle göz kırpar Güllük Körfezi. Bodrum'un gölgesinde kalsa da sadık ziyaretçilerinin uğrak noktasıdır. Mandalya Körfezi olarak da anılır. İrili ufaklı onlarca koyun bulunduğu körfezin merkezi olan Güllük aslında Milas ilçesine bağlı bir mahalle. Körfez ve içerisindeki koylar Bodrum'un kalabalığından kaçmak isteyenler için de bir vaha. Dünyayı yelkenli tekneyle dolaşan ilk Türk Sadun Boro, Türk kıyılarını anlattığı Vira Demir kitabında, Güllük Körfezi'nde tam 37 koyun bulunduğunu yazıyor. Güllük merkezin yanı sıra Kıyıkışlacık-Iassos, Ülelibük-Varvil, Gök Liman ve Yamandi, körfezin en çok ziyaret edilen koylarından bazıları. Güllük Körfezi'nin bir avantajı da Bodrum Milas Havaalanı'na çok yakın olması.

Rüzgara kapalı, dolayısıyla güvenli demirlemeler sunar
Eskiden Kerme Körfezi olarak bilinen Gökova, Bodrum ile Datça yarımadaları arasında yer alan Gökova Körfezi'nde birçoğu her türlü rüzgara kapalı, dolayısıyla güvenli demirlemeler sunan, çam ormanlarının kucakladığı onlarca koy bulunuyor. Kendinizi Akyaka'dan aşağı bırakıverdiniz mi Çamlı Liman, inci gibi kumuyla ünlü Sedir Adası, yemyeşil ormanın içindeki Karacasöğüt, Çanak Koyu, Değirmen Bükü, İngiliz Limanı, Sadun Boro'nun gözdesi Okluk Koyu, Löngöz diye sürer gider Gökova Körfezi rotası. Adını sığdıramadığımız daha bir sürü eşsiz koy bulunur bu körfezde. Teknenizi bağladıktan sonra kıyıya çıkıp çam, günlük ve zeytin ağaçları arasında yapacağınız yürüyüşlerle de mavi yolculuğunuzu renklendirebileceğiniz bir rotadır burası.

Çam ormanlarıyla çevrili koylar dantel gibi işlenmiş
Dantel gibi işlenmiş koylar, aradaki onlarca adacık, etrafı saran çam ormanıyla körfezden çok bir iç deniz diyebiliriz Göcek için. Dünyada eşi benzeri olmayan bir mavi yolculuk destinasyonudur. Birçok marinanın yan yana bulunduğu merkezden yelken bastığınız an doğanın koynunda bulursunuz kendinizi. Göcek'in doğu kıyısında sırasıyla Atbükü, Boynuzbükü, Killebükü, Taşyaka, Sıralıbük, Sarsala, Manastır Koyu, Hamam Koyu, Göbün inci gibi nakşedilmiştir. Körfezin içinde ayrıca Göcek, Yassıcalar, Tersane ve Domuz adaları serpilmiştir. Her biri ayrı güzellik sunar. Göcek Körfezi'nin tertemiz sularında yüzerek maviliklerin, kıyıları kaplayan ormanda yüzerek temiz havanın tadını çıkarabilirsiniz. Dalaman Havaalanı'na sadece 20 dakika uzaklıkta olması da Göcek'in bir başka güzel yanı.

Gün batımında Ege denizi manzarası
Gökova ve Hisarönü Körfezi'ni birbirinden ayıran Datça Yarımadası'nın yaklaşık 226 kilometre uzunluğundaki kıyılarında bulunan koylar bambaşka lezzetler sunar mavi yolculara. Yarımadanın en etkileyici noktalarından biri hiç kuşkusuz, tam ucunda bulunan Knidos Limanı. Koyuyla teknelere korunaklı bir liman olan Knidos, antik şehri ve turkuvaz sularıyla bambaşka bir macera sunar. Eğer Knidos'a giderseniz ve bacaklarınıza güveniyorsanız tepedeki fenere tırmanabilir uçsuz bucaksız Ege denizi manzarasını gün batımında seyredebilirsiniz. Sadece Knidos mu?.. Datça Yarımadası, Kargı Koyu, Domuz Çukuru Koyu, Palamutbükü, Hayıtbükü, Kızılbük, Ovabükü, Çiftlik Koyu, Karaincir Koyu'yla mavi yolculuk için çok keyifli bir rota oluşturur.

Yazları yüzlerce tekneyi ağırlıyor
Datça'dan başlar Bozburun Yarımadası'na kadar uzanır Hisarönü Körfezi. Körfezden içeri girdiğinizde sizi sırasıyla Gönlücek Bükü, Hurmalı Bük, Bencik Koyu, İnbükü, Orhaniye, Sığ Liman, Selimiye, Kızbükü, Kocabahçe, Dirsekbükü karşılar. Mavi yolculuğun en çok tercih edilen rotalarından biri olduğundan her yaz yüzlerce tekneyi ağırlar bu koylar. Körfezin içinde sığ liman da bulunur, sert denizler de. Sürprizlerle doludur. Bencik Koyu, kıyıdan 1,5 kilometre kadar içeri girerek korunaklı bir liman sunar teknelere. Körfezin en güzel ve en çok tercih edilen koylarından biri de Orhaniye. Maviyle yeşilin iç içe geçtiği Orhaniye'de doğanın tadını çıkarmaya doyamayacaksınız

Antik şehrin bulunduğu Kaleköy ve Kekova'ya da uğrayın
Mavi yolculuk rotalarının en güneyindeki Fethiye Körfezi, Göcek'ten sonra yer alır. Dağların denize çok dik inmesi sebebiyle koylar oldukça derindir ve birçoğu korunaklı gecelemelere olanak sağlamaz. Fethiye Körfezi'nin en çok ziyaret edilen koylarını Samanlık, Tarzan, Turunç, Akvaryum, Sarıyarlar, Kızılada, Kelebekler Vadisi, Ölüdeniz ve Gemiler Adası olarak sıralayabiliriz. Antik Simena şehrinin bulunduğu Kaleköy ve Kekova da mutlaka uğranılması gereken durak noktasıdır. Fethiye Körfezi özellikle diğer bölgelere göre daha sıcak bir iklime sahip olduğundan sonbahardaki mavi yolculuklar için son derece uygun bir rotadır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.