Son Güncelleme: Cumartesi 06.10.2018
Nil’de bir akşamüstü
Piramitler, sfenksler, mumyalar ve felukalar... Hazreti İbrahim’den Hazreti Musa’ya, Ramses’ten Enver Sedat’a uzanan bir tarih. Dünyanın en eski, en gizemli uygarlıklardan birinin izlerini taşıyor Mısır. Başkenti Kahire ise bu uygarlığın kalbi...
HAYAT NEHRİN ÇEVRESİNDE
Kahire'de hayat Nil nehrinin etrafında şekilleniyor. Başta beş yıldızlı oteller olmak üzere en modern binalar nehrin kenarına kurulmuş. Nil, sadece Kahire'ye değil Mısır'a hayat veriyor. Nil Nehri, akşam saatlerinde ailelerin, sevgililerin buluşma noktası. Öyle ki geç saatlere kadar nehir boyunca yüzlerce kişiyi burada otururken görebilirsiniz. Kahire'de trafikte inanılmaz bir kargaşa yaşanıyor. O kadar çok araç var ki bu şehirde otomobil kullanmak tam bir cambazlık işi. Arabaların birçoğu eski. Ulaşımda taksiler büyük rağbet görüyor. Halk ise genelde toplu taşıma aracı otobüsü tercih ediyor. Şehirde insanların yüzü her daim gülüyor ve çok neşeliler. Yoksulluk ise hemen dikkat çekiyor. Kahire'nin merkezinden uzaklaştıkça bu yoksulluk daha çok hissediliyor. Kadınlar hayatın her daim içinde. Her türlü işte erkeklerle eşit koşullarda çalışıyor, aynı maaşı alıyorlar. Mısır'da yüzde 30 oranında Hıristiyan nüfus var. Hem Müslümanlar, hem de Hristiyanlar dinlerine çok bağlılar. Mısır, piramitlerin dünyası olarak biliniyor. Tüm Mısır'da toplam 93 adet piramit var. Ancak bunların büyük çoğunluğu yıllar içinde talan edilmiş, parçalanmış. İçinden çıkanlar yağmalanmış. Bir tek Tutankamun'un dışında... Burada kazı yapan iki İngiliz arkeolog sayesinde, 2019 adet eşya çıkarılmış ve bunlar Kahire Müzesi'nde özel bir bölümde sergileniyor.
EN BÜYÜĞÜ KEOPS
Tahrir Caddesi'nin sonunda yer alan Giza çölündeki Keops, Kefren, Mikeranos piramitleri mutlaka görmeniz gerekenler sıralamasında ilk yerde yer almalı. Bazılarının ağırlığı 30 tonu bulan devasa taş blokların metrelerce yüksekliğe nasıl çıkarıldığı bugün bile bir sır. Bu üç piramitten en büyüğü Keops. Onun yanıbaşında ise Keops'un oğlu Kefren'in piramiti var. Kefren, babasına olan saygısından kendi piramitini daha küçük yapmış ancak daha yüksekte olduğu için Keops kadar heybetli görünüyor. Mikeranos ise Kefren'in oğlu. Mikeranos sadece kendisinin değil üç eşinin piramidini de kendi mezarının yanına yaptırmış. Kahire'de piramitlerden sonra ikinci adresiniz Kahire Müzesi olmalı. Burası inanılmaz hazinelerle dolu. Piramitlerden çıkarılan mumyalar, altın masklar görülmeye değer. Kahire Müzesi, Mısır'ın antik dünyasının kalbi neredeyse. Yalnız müzeyi gezmeden önce ya kitap alın yanınıza ya da rehber. Çünkü bilmeden gezerseniz tadını çıkaramazsınız. Kahire'de en büyük eğlence ise yine Nil Nehri'nde yaşanıyor. Akşam saatlerinde nehir boyunca sıralanan ve feluka olarak adlandırılan gemilerde inanılmaz bir eğlence başlıyor. Geminiz nehir boyunca yol alırken siz enfes yemeklerin tadını çıkarıyor bir yandan da yerel sanatçıların dillendirdiği dünya ve Arap müziğinin ritmiyle coşuyorsunuz. Gecenin finalinde ise dansöz sahneye çıkıyor.
ŞEHİR MANZARALI KULE
Nil'in hemen yanıbaşında yer alan 180 metre yüksekliğindeki Kahire Tower'ın manzarası tüm Kahire'ye hakim. Şehri kuş bakışı görebileceğiniz en iyi yer bu kule. Kahire Kalesi, Han Halili Çarşısı, El Ezher Camii, Ramses Tren İstasyonu, Türkmen Meydanı, El Fatih Camii şehirde mutlaka görmeniz gereken diğer yapılar.
EN SON HABERLER
- 1 Hristiyan ve Müslüman İzleri: Bingöl'deki Gizemli Zağ Mağaraları
- 2 Yayman: Hedefimiz Türk turizmini kalkındırmak
- 3 Bayramda Kapadokya’ya akın ettiler
- 4 Göbeklitepe'yi 3 günde 33 bin kişi ziyaret etti
- 5 Şanlıurfa’da 11 bin yıllık duvar kabartmaları ilgi çekmeye devam ediyor
- 6 Tarihi konaklar turizme kazandırılıyor
- 7 Bodrum’da Eylül bereketi: 2 gemi ile 2600 turist geldi
- 8 Turizmde tüm zamanların turist rekoru kırıldı
- 9 Kapadokya'yı Ağustos ayında 697 bin kişi ziyaret etti
- 10 Türkiye’de 7 ayda turizimde rekor kırdı