Pazar 04.11.2018
Son Güncelleme: Cumartesi 03.11.2018

Bir değişim öyküsü: Altındağ

Şehrin tam ortasında doğal yaşam alanı Altınköy, sanatıyla ve kültürüyle ilçenin gözdesi Hamamönü, geçmiş ve geleceğin buluştuğu sonsuz tarihiyle Ulucanlar Cezaevi... Sahip çıktığı tüm değerleriyle birlikte Altındağ, tüm ziyaretçilerini bambaşka bir güzellikle ağırlıyor

Sabah İl Buluşmaları devam ediyor. Bu kez bir ili değil, Ankara'nın gözde ilçesi Altındağ'ı ziyaret ettik. Gelmeden önce yol boyunca Çinçin Mahallesi'ni konuştuk. Ankara'nın en belalı semtlerinden biriymiş meğer. Denilene göre kirli işlerin döndüğü, köpeklerin bile korkup yolunu çevirdiği bir mahalle. Altındağ'a gelince ilk orayı ziyaret ettik ve gözlerimize inanamadık. Çünkü Çinçin'in olduğu yer yemyeşil bir köye dönüştürülmüş. Anlatıldığı gibi bir mahalle kalmamış ortada. Zaten Altındağ'ın tamamı bir değişim ve gelişim içinde. Belediye Başkanı Dr. Veysel Tiryaki, ilçeyi adeta evi gibi sahiplenmiş. Her köşesini güzelleştirmek için büyük bir uğraş vermiş. Şehrin ortasında yemyeşil alanlar, gecekondudan arındırılmış mahalleler, sayısız müze, kültür sanat merkezi ve daha neler neler...
ŞEHRİN ORTASINDA CIVIL CIVIL BİR KÖY
Altındağ'da ilk durağımız Altınköy. Bahçe kapısından girer girmez kocaman bir değirmen göze çarpıyor. Manzarasıyla fotoğraflara konu olan bir değirmen... Ve etrafında yemyeşil bir arazi. Belediye Başkanı Tiryaki yok olma tehlikesi altındaki köy hayatını canlandırmak için bir proje geliştiriyor. Eskiden gecekondu mahallesi olan alanı bir köye dönüştürüyor. İlk bakışta bir bilgisayar oyununu anımsatıyor. Ya da minyatür bir dizi setini. Çünkü bütün yapılar ve evler elle konulmuş gibi. Yapılan köy evlerine 'çantı evler' deniyor. Malzemeleri bizzat Karadeniz'in köylerinden getirilmiş. Altınköy'de devasa bir köy meydanı ve etrafında uzanan upuzun yürüyüş parkurları var. Parkurların etrafında çeşitli müzeler, bahçeler hatta hayvanlar için yaşam alanları bile bulunuyor. Bu yüzden Altınköy Açık Hava Müzesi olarak da anılıyor. Aynı zamanda burası Türkiye'nin ilk açık hava köy müzesi olma özelliğini taşıyor.
ORGANİK ÜRÜNLER SATILIYOR
Meydanda bakırcılar, demirciler ve satıcıların olduğu dükkanlar var. Köylüler yüzde 100 organik ürünler yetiştiriyor ve haftalık olarak kurulan küçük bir pazarda bunları satıyor. Ama öyle çok fazla satın alamazsınız. Ne kadar çıkarsa o kadar. İki kilo ıspanak satılıyorsa devamı olmuyor. Ama çeşit oldukça fazla. Köy ekmeği, süt, yumurta, erişte, tarhana ve reçel gibi ürünleri satın almanız da mümkün. Gitmişken hediyelik eşya dükkanlarına da mutlaka uğrayın. Altınköy bir açık hava müzesi fakat içinde küçük küçük başka müzeler de yer alıyor. Yaban Hayatı Tanıtım Müzesi bizi en çok etkileyenlerden biri oldu. Kesinlikle içeri girip bir bakmanız gerekiyor. Müzede Türkiye'nin farklı bölgelerinde bulunan belli başlı hayvan türlerinin dondurulmuş halleri bulunuyor. Bu arada belirtelim, müzede bulunan tüm hayvanların yaşamı doğal yollarla sona ermiş. Ünlü şair Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nı nerede yazdı dersiniz? 1920'de yaşanan bu tarihi olayın merkezi Altındağ'ın Hamamönü semti. Ersoy'ın marşı yazdığı Taceddin Dergahı burada yer alıyor. Şu an müze olarak kullanılıyor. Hamamönü'nde yer, yön mantığı oldukça basit. Ortada 15. yüzyıldan kalma tarihi bir hamam yer alıyor. Hamamın önü Hamamönü, arkası ise Hamamarkası. Hamamönü, Ankara'nın en eski yerleşim bölgesi. Eski ama çok popüler. Genci, yaşlısı, çocuğu buraya akın etmiş. Sokaklar insan kaynıyor. Yürürken birine çarpmamanız imkansız.
SANAT SOKAĞI DA VAR
Her yerde sağlı sollu kafeler, restoranlar ve kültür merkezleri yer alıyor. Bijuteri ve hediyelik eşya satın alabileceğiniz çarşıları da bulunuyor. Ve iki katı geçmeyen nostaljik evler. Restorasyonları daha yeni yapılmış. 2008'de başlayan restorasyon çalışmalarıyla bölge hayata kazandırılmakla kalmamış, adeta kültür sanat merkezi haline gelmiş. Bir de Sanat Sokağı var. Onlarca sanatçı burada ürünlerini hem sergiliyor hem de satıyor. Resim, ebru, hat, cam vitray, seramik ve takı gibi pek çok sanat dalı yer alıyor. Hamamarkası ise meydanı, tarihi konakları, restoran ve müzeleriyle dikkat çekiyor. Bosna-Hersek Kardeşlik Çeşmesi'ne mutlaka uğrayın. Bu çeşmenin aynısı Saraybosna'daki Başçarşı'da bulunuyor. Hamamarkası'nın en değerli simgelerinden biri.
TÜM YAŞANMIŞLIKLARIYLA ULUCANLAR CEZAEVİ
Türk siyasi ve edebi hayatının önemli isimlerini ağırlayan Ulucanlar Cezaevi ilçedeki duraklarımızdan bir diğeri. 1925'te inşa edilen cezaevi 2009'dan beri müze olarak kullanılıyor. 81 yıllık cezaevi Bülent Ecevit, Muhsin Yazıcıoğlu, Kemal Tahir, Necip Fazıl Kısakürek ve Metin Toker gibi isimleri ağırlamıştı. Şu an ise birçok yaşanmışlıkla birlikte koridorlarında geçmişin izlerini taşıyor. Biz ne kadar anlatırsak anlatalım, içinde gezmiş olmak çok başka bir duygu. Hafızanızda ve anılarınızda adeta geriye gidiyorsunuz. Dar koridorlarından geçerken bir hüzün ve endişe kaplıyor içinizi. Geçmişten o kadar çok iz var ki, duvarlarda gördüğünüz küçük bir ayrıntı bile size farklı duygular yaşatıyor. Eşyalarının sergilendiği bir alan da var. Necip Fazıl Kısakürek'in basın kartı bile şu an müzede. Bu eşyalar, zamanla cezaevinde kalan kişilerin yakınları tarafından sergilenmek üzere bağışlanmış. Tur sonunda karşınıza bir darağacı çıkıyor. Meşhur Ulu Kavak adlı ağacın hemen arkasında. Restorasyon sırasında darağacı cezaevinin çatısında bulunmuş. Dönemin infazları hakkında görevlilerden biraz bilgi aldıktan sonra darağacının önünde duruyoruz. Halat ve sandalye olduğu gibi duruyor. Bugüne kadar 18 kişinin infazı gerçekleştirilmiş. Darağacının sergilenmesinin bir amacı da 2004'te Türkiye Cumhuriyeti'nde idam cezasının kaldırılmış olması.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.