Tam da bu mevsimde Ayvalık

Bu hafta istikametimiz Kuzey Ege. Ayvalık'ı gidiyoruz. Kara diken, papalina tatmaya, müzelerini gezmeye. Belki denize giremeyeceğiz ama enfes yemekler yiyeceğiz. Hem kalabalık derdi, hem de rezervasyon ve sıra bekleme derdi yok. Ben Ayvalık'ı oldum olası kış ve bahar aylarında daha fazla severim. Eğer imkanım varsa zeytinyağı hasat günlerini kaçırmam. Dingin oluyor bu günlerde Ayvalık. Hem fiyatlar da daha ucuz oluyor. Konaklamak için 12 ay hizmet veren otellerin sayısı da her geçen gün artıyor. Gelin gezmeye müzelerden başlayalım. Örneğin Rahmi Koç Müzesi ve Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı'nı arşınlayalım. Cunda Aşıklar Tepesi'nde bulunan değirmen ve kilise 2007 yılında Rahmi Koç tarafından restore edildi. Ve bugün kitaplık olarak hizmet veriyor. Emekli büyükelçi Necdet Kent'in binin üzerinde kitabı da oğlu tarafından buraya bağışlandı. Üstelik burası Cunda'ya ve Ayvalık'a tepeden bakan enfes bir manzaraya sahip. Bol bol fotoğraf çekebilir ve bahçesindeki kafede bir şeyler atıştırabilirsiniz. Bir diğer eski kilise ise, şimdi müze olan Taksiyarhis Anıt Müzesi. Bir süre tütün deposu olarak kullanılan kilise 2012 yılında restore edilip ziyarete açıldı. Dış mimarisi oldukça sade. İç kısmı ise dışa tezat bir şekilde gösterişli. Altın rengi oymalarla kaplı sütunlar ve fresklerden oluşuyor. Sevim ve Necdet Kent Kütüphanesi'nin biraz aşağısında bir tane daha Taksiyarhis Kilisesi bulunuyor. Burası da günümüzde müze olarak gezilebiliyor. İçinde eski oyuncaklar ve arabalar sergileniyor. Kısacası yediden 70'e herkese hitap ediyor. Ayvalık merkezinde yer alan Saatli Camii ve Çınarlı Camii de bölgenin önemli diğer mimarileri arasında.
Cafe Caramel
Tatlıları kadar antik dekorasyonuyla da dikkat çekiyor. Eskiciler Sokağı'ndaki mekanın dışı mavi, içi pembe. Tatlılardan en çok tiramisusu lezzetli. Meyveli irmik helvası da epey popüler.
Tik Mustafa'nın
Yeri Mustafa'nın tiki 36 yıldır tek tek masaları dolaşıp konuklarla ilgilenmesinden geliyor. Mezeleri enfes, fiyatları uygun. Çalan müzikler de çok keyifli.
Taş Kahve Duvarlarında eski tablolar ve fotoğraflar bulunuyor. Asırlık koruk şerbetini yudumlayıp tarihi anmak için ideal bir yer.
Yemekler için bile gitmeye değer
Bu kadar yürüyüş ve gezi insanı acıktırıyor. Olsun zaten Ayvalık'a gelmenin en güzel tarafı lezzetli mutfağı. Girit, Midilli ve Ege mutfağının en güzel lezzetlerini barındırıyor. İnanılmaz bir meze çeşitliliği var. Bunda elbette zeytinyağlarının payı yadsınamaz. Aquadis (kum midyesi), kara diken (deniz kestanesi), papalina (daha çok temmuz ortasında görülen bir tür ufak balık) gibi lezzetleri Ayvalık'ta tadabilirsiniz. Tabii doğru mevsime denk geldiyseniz. Deniz ürünleri sevmiyorsanız ada köftesinin tadına bakabilirsiniz. Gelin adanın en lezzetli restoranlarına bir göz atalım...
Şehir Kulübü
(Yörük Mehmet'in Yeri) Deniz mahsulleri ve meze bakımından oldukça zengin. Sübye yahniyi mutlaka deneyin.
Lezzet Diyarı
Cunda Adası'nın en leziz mekanlarından biri. Şefi ve sahibi Ali Usta. Şu meşhur aquadis'i sarımsak sosuyla hazırlayıp servis ediyorlar. Kesinlikle tadılması gereken bir lezzet. Beğendili ahtapotu da en beğenilen yemeklerinden biri. Kara dikeni de denemeyi unutmayın derim.
Bay Nihat
Namı ülkeyi sardı, Ankara'da şube açtı. 1978 yılından beri açık. Alametifarikası deniz börülcesi.
Ayna
Ayvalık'ta modern dekorasyonu ile dikkat çeken bir mekan. Deniz ürünleri pilavı enfes. Balık saganaki de iddialı lezzetlerinden. Bir de lavantalı cheesecake yapıyor ki mutlaka tadılmalı.
Güler Tatlıhanesi
Zeytinyağı gibi sakızlı kurabiye de Ayvalık'ın öne çıkan lezzetlerinden. Burası da en iyi yapan yer.