İlkbaharın vazgeçilmez rotaları

Madem bahar geldi o halde biraz seyahat etmeli. Peki ama Assos'ta tarihi yerleri mi görmek istersiniz yoksa Safranbolu'da 17. yüzyıldan kalma evleri mi? Longoz Ormanları'nda yürüyüşe, Foça'da balık yemeye ya da Tekirdağ'da hardaliye içmeye ne dersiniz? O halde buyurun baharın alternatif rotalarına.
İĞNEADA-KIRKLARELİ
Oksijen deposu
İstanbul'dan arabayla sadece iki saat uzaklıkta Kırklareli. Dost sohbetlerinde İğneada ya da Kırklareli'den hep "Keşfedilmeyi bekleyen Trakyalı" diye bahsederim. Aksini kim iddia edebilir ki! Çok şükür ben yıllar önce keşfettim, Longoz Ormanları'nda bol oksijen eşliğinde yürüyüşler yaptım, hardaliyesini, pancar pekmezini çoktan tattım. Nisan ayında burada mevsim çok daha yumuşak oluyor, soğuk ısırmıyor, sıcak hava bunaltmıyor. Yine de akşam ayazına karşı hazırlıklı olmakta fayda var. Sırtını Istranca Dağları'na dayayan, birinci jeolojik döneme ait 65 milyon yıllık dev bir masif kayadan oluşan ve içinde onlarca farklı doğa harikası bulunduran yöreyi keşfe çıkmanın tam zamanı anlayacağınız. Konaklamak için köylerde pansiyonlar mevcut. Benim gibi konforunuza düşkünseniz Lüleburgaz'ın Hamitabat Köyü'ndeki Bakucha Hotel&Spa'yı da tercih edebilirsiniz. 200 hektarlık alanda bağlar, bahçeler, yürüyüş yolu, piknik alanı gibi farklı seçenekler de var. Trakya'ya gelmişken köfte yemeden dönmek olmaz. Kasaplar Arası Pasajı, köftecileri dışında sakatatçıları ile de meşhur. Köftecilerin hepsinde aynı tat aynı fiyat var.

SAFRANBOLU-KARABÜK
Osmanlı mirası
Haydi bu kez de Karabük'ün yolunu tutalım, Safranbolu'da konaklayalım. Nisan ayı bölgeyi ziyaret etmek için en doğru zaman. Bir ters köşe ile yazıma başlıyorum ve ilk olarak konaklayabileceğiniz otelleri sıralıyorum. Şehir merkezine de yakın olmak isterseniz Aygür Hotel, Zalifre Hotel ve Safran City Hotel Spa tatmin edici seçenekler.
17. YÜZYILA YOLCULUK
Safranbolu'nun en meşhur olayı şüphesiz Osmanlı mimarisinin hakim olduğu eski evleri. Yani şu meşhur Safranbolu evleri. Ayrıca han, hamam, çeşme gibi eski yapılarını da atlamamak lazım tabii. Şehirdeki evlerin tarihçesi 17. yüzyıla kadar uzanıyor. En nadide örnek ise Kaymakamlar Evi olarak geçiyor. Peki tarihi dışında ne mi bu evleri özel kılıyor? Elbette birbirlerinin ışıklarını kesmemeleri. Safranbolu'da Hıdırlık Tepesi'nde soluklanabilirsiniz. 1872'de kilise olarak inşa edilen Ulu Camii de Safranbolu'nun simge yapıları arasında. Köprülü Mehmet Paşa Camisi'nin avlusunda yer alan Güneş Saati de görülmeli.

FOÇA-İZMİR
Gün batımıyla ünlü
Foça'yı abimin askerlik sürecinde keşfettim. Sonrasında "İzmir'de gün batımı güzeldir ama Foça'da bir başka güzel" sözünün gerçekte ne anlama geldiğini öğrendim. Belki de çocukluğumdan bu yana aklımda kalan pek çok deniz mahsulünü yine bu topraklarda yedim. Foça, Ege sahillerinde kurulan 12 İyon kentinden biri. Eski bir liman kenti olan Foça tam bir açık hava müzesini andırıyor. Görülmesi gereken yerlerin başında da Kybele Tapınağı geliyor. Tekne turu burada mutlaka yapmanız gereken aktivitelerden biri. Foça'da akşam saatlerinin keyfi de bir başka. Yan yana sıralı balık restoranlarında onlarca meze ve balık çeşidi pişiyor her gün.

ASSOS -ÇANAKKALE
Bütçe dostu
İlkbaharda bir başka güzel Behramkale, Yeşilyurt Köyü, Assos... Tarihi dokusu dışında, bol oksijenli havası ve ılıman iklimiyle de keşfetmeniz gereken yerlerden biri. Öyle ultra lüks oteller yok belki ama samimiyeti damarlarınızda bile hissedersiniz. Kazıklanmadan iyi yemekler tadıp tarihi yerler görme imkanınız var. Bir liman kentindeyiz. Bu da en taze deniz ürünlerini tadacağız anlamına geliyor.