Giriş Tarihi: 28.4.2019

Huzur da var eğlence de

24 saat uyumayan Mikonos mu sizin adanız? Yoksa Datça’nın hemen karşısındaki minik ada Simi mi? Komşu klasiği Sakız Adası’na gitmeye ne dersiniz? Peki ya romantizm ve huzurun adası Santorini kulağa nasıl geliyor...Tüm adalar ve detaylar için sayfamıza bir göz atın

Y az tatili için geri sayım başladı. Önceden planlarını yapanlar erken rezervasyonlarını yaptı bile. Bir kısım da Ege peşinde. Bodrum ya da Çeşme'siz olmaz modunda. Peki Yunan adalarında durum ne? Müdavimler yanıbaşımızdaki adaları da ihmal etmiyor. Hem pek çok cruise şirketi buralara turlar düzenliyor. Bazılarına ise direkt ya da aktarmalı olarak uçabilirsiniz. Bir de feribotla ya da günübirlik teknelerle gidilenler var. Hem seçenek çok. Kimi ada tarih, huzur kimi ise aralıksız eğlence sunuyor. Her kesime, zevke göre bir yer var anlayacağınız. Peki ama adalarda neler var neler yok? Komşuda minik bir tur atalım ve bu yaz hangi adada neler var bakalım.
ÇEŞME'DEN 20 DAKİKA: SAKIZ ADASI
Yaklaşık 10 yıl evvel İzmirli arkadaşlarımın teknesiyle tavernalarında yemek yemek için giderdim Sakız Adası'na. Son birkaç yıldır ise gastronomi yazarı bir arkadaşımın sakız hasadı yapma isteği ya da Arkas Sailing Team ile yelken yarışları gibi sebeplerle aşındırıyorum, Sakız'ın yollarını. İzmir'den feribotla sadece 20 dakika sürüyor. Kapıda vize alınan adalardan biri. Feribot kuyruğunda sabah epey sıra oluyor. Bu yüzden bileti mutlaka önceden almanızı tavsiye ederim. Günübirlik gezmek de kafi ama hiç gitmediyseniz en azından bir gece Sakız'da mutlaka konaklamanızı öneririm. Cruise turları da adaya uğruyor. Ortaçağ köylerini keşfetmek isterseniz en az üç gün ayırmalısınız.
ARAÇ KİRALAYIN
Adayı keşfetmenin en kolay yolu araç kiralamak. Hemen limandan aracınızı teslim alabilirsiniz. Sonra da Homeros'un adasını keşfe başlayabilirsiniz. Sahil şeridi adanın en popüler yeri. Yan yana kafelerde oturup frappe içen turistlerir arasına karışmak yapmanız gerekenlerden biri.
SAKIZLI ÜRÜNLER
Yine sahilde sabun, macun ve likör gibi sakızlı ürünler satan pek çok dükkan var. Elbette gerçek sakız almayı da ihmal etmeyin. Sakızlar minik paketlerde 2 euro'ya satılıyor. Zaten Sakız'a gittiğinizi gören yemek meraklısı eş-dost da size sakız ısmarlayacaktır. Sakız'da en çok yediğim yemekler kızarmış balıklar ve kızarmış kalamar oldu. Ne yalan söyleyeyim kızartma yemekten biraz kilo aldım. Ama o kadar güzel yapıyorlar ki yemeden duramıyorsunuz. Sahildeki pek çok restoranda fiks menü uygulaması bulunuyor. Birbirinin aynısı lokantalardan sıkıldıysanız gitmeniz gereken yer Hotza's Taverna yani Hocanın Yeri. Sahilden biraz yukarı çıkıyorsunuz ama yürüme mesafesinde değil. Hatta yolu çok kolay değil. Eski bir taş evin oldukça ferah avlusunda hizmet veriyor. Ev yapımı ouzo ve şarapları var. Masaya üzümlü salataları siz sipariş etmeden getiriyorlar. Adanın hiçbir yerinde olmayan yemekler var burada. Bir patlıcan kızartmaları var ki tadı hala damağımda. Kocaman kesilmiş dilimler üzerinde farklı bir sosla geliyor. Biraz fazla şekerli ama çok lezzetli.
KÖYLERİ KEŞFEDİN
Sakız'da köyler de görmeniz gereken yerler arasında. Özellikle de Mesta. Burası adanın en ünlü köyü. Ortaçağ'dan kalma sevimli ama turistler tarafından keşfedilmiş popüler bir yer. Bence Homeros'un peşinden gitmek isteyen diğer edebiyat meraklıları gibi direksiyonu Vrontados köyüne kırın. Rivayete göre Homeros burada insanlara İlyada ve Odysseia'yı okurmuş.
BURNUMUZUN DİBİ: SİMİ
Ben en sevdiğim Yunan adalarından. Hemen Datça Yarımadası'nın karşısında. İnanın ufak bir botla günübirlik gitmişliğim bile var. Peki ama niye mi? Datça-Simi arası dostluk zaten epey gelişmiş durumda. Yunanlılar Datça pazarının kurulduğu gün alışveriş yapmak için geliyor. Bizimkiler de eğlenmek, yemek-içmek ve tatil yapmak için Simi'ye geçiyor. Bu arada Datça merkezden günübirlik Simi tekneleri de kalkıyor. Birkaç günlük gitmek isterseniz de limandaki turizm şirketlerinden detaylı bilgi alabilirsiniz. Adadaki otellerde konaklamak isterseniz geceliği yaklaşık 50 euro. Üstelik bu dediğim en pahalı sezon için geçerli rakam. Ama lüks resort oteller beklemeyin. Hepsi küçük, pansiyonu andıran seçenekler. Simi halkı Türk turiste çok alışık. O kadar seviyorlar ki Türk olduğunuzu öğrenince ayrı bir ilgi gösteriyorlar. Simi denilince akla ilk olarak Manos gelir. Hani şu herkesin tabak kırıp sirtaki yaptıkları restoran. Yakın bir zamanda Dream bünyesine katıldı ve Marmaris'teki D Resort'in içinde bir şube açtı. "Bizimkiler Türkiye'de tabak kırıp sirtaki yapmaz" dedim, yanıldım. Mekan, geçen yazın en çok konuşulanları arasındaydı. Manos eğlencesi kadar ödenen astronomik hesaplarla da sıkça gündeme gelir. Size tavsiyem önceden anlaşın. Dilerseniz kendi balığınızı kendiniz de götürebilirsiniz. Bir de unutmayın; ne kadar tabak kırarsanız o kadar ödüyorsunuz. Türkler gelince sahibi Manos hemen Türkçe müzik de çalmaya başlıyor. Dilerseniz mikrofonu alıp şarkılara eşlik edebiliyorsunuz.
AJDA PEKKAN ÇALIYOR
Gece eğlencesi için ara sokaklarda bulunan Vapori doğru seçim. Türklerin de uğrak noktası. Tarkan, Sezen Aksu, Ajda Pekkan şarkıları da çalıyorlar. Sabaha kadar eğlence içinse doğru limandaki Katoi'ye... En son, gençlerin sabaha karşı buradan denize atladıklarına tanık oldum. Son olarak adadaki gürültü mekanlardan uzak bir anne-kız işletmesinden bahsedeceğim. Taverna Metapontis birkaç masalı mütevazı bir işleme. Ama hem yemekleri hem ambiyansı kesinlikle 10 numara.
EN ROMANTİĞİ SANTORİNİ
Beni mimarisiyle en çok etkileyen yerlerin başında Santorini gelir. Mimarisi o kadar romantik ki... Zaten Uzakdoğu'dan her yıl yaklaşık bin çift evlenmek için buraya geliyor. Aslında Santorini adalar grubundan oluşuyor. M.Ö. 1650-1450 yıllarında püskürmeye başlayan volkan, adanın 73 kilometrelik kısmının deniz altında kalmasına neden olmuş. Volkanın ada plajlarına etkisi ise farklı renkte taşlardan oluşması. Siyah, beyaz ve kırmızı plajlar renkleriyle de şaşırtıyor. Santorini'de yerleşim Fira olarak geçen büyük adada. Burada adayı keşfetmek için atv, motosiklet ya da araç kiralayabilirsiniz. Çünkü yokuşlar çok dik. Sıcak hava ile de birleşince adanın tepesine yürüyerek çıkmak epey zorlayıcı oluyor. Santorini fotoğraflarında genelde mavi çatılı şapeller yer alır. İşte o kareler adanın üst taraflarında yer alan Oia Köyü'dür. (Ayo diye okunuyor) Yazının girişinde bahsettiğim Uzakdoğu'dan gelen turistler bu köyde evleniyor. Buranın şans getirdiğine inanıyorlarmış. Şansı bilemem ama çok romantik olduğu kesin. Arnavut kaldırımlı, dar sokaklardan oluşan köyde yürümek kalabalıktan kolay olmuyor. Ama kendinizi mutlaka adaya tepeden bakan restoranlarda birinin terasına atın ve gün batımında bir şeyler içip manzaranın tadını çıkarın. Taverna içinse Amudi bölgesine geçebilirsiniz. Yalnız uyarayım buradaki tavernalarda lezzetli yemekler var. Eller havaya eğlence bulamazsınız.
UYUMAYAN ADA MİKONOS
Yaklaşık 10 yılın en büyük eğlence adalarından birine, Mikonos'a gitmeye ne dersiniz. Pek çok cruise şirketi Mikonos-Santorini rotası yapan paket programlar satıyor. Mikonos eğlence, Santorini ise huzur vadediyor. Mikonos'ta en büyük sorun taksi problemi. Adada sınırlı sayıda taksi var ve bazen saatlerce bulamıyorsunuz. Ama zaten sabaha kadar eğlenmeye gelmişiz canım. Varsın taksi olmasın. Biraz daha dans eder öyle çıkarız kafası hakim. Konaklamada önemli olan gitmek istediğiniz yerlere yakın bir otel tercih etmek. Genelde cruise gemileri gece en son 04.00'te limandan shuttle servisi yapıyor. Tabii bu kural cruise'dan cruise'a değişiklik gösteriyordur. Mikonos'ta çok şık kıyafetlere, topuklu ayakkabılara ihtiyacınız yok. Mayo, terlik ve havalı bir pareo bir de şapkanız varsa hazırsınız demektir. Öyle günler öncesinden programlar yapıp nereye gideceğinize de kafa yormanız gereksiz. Kalabalığı takip edin yeter. Buradaki plajların gece kulübe döndüğünü ve eğlencenin sabahlara kadar devam ettiğini de aklınızdan çıkarmayın.
KÜÇÜK VENEDİK'TE GÜN BATIMI
Gün batımı için sahildeki Little Venice yani Küçük Venedik en popüler yer. Yan yana sıralanmış kafelerin hepsi dolu oluyor. Denize sıfır yerler. Öyle ki kimi büyük dalgalarda ön masalarda oturanlar ıslanıyor. Ama eğlenmeye gelmiş dertsiz turist asla bunun için endişelenmiyor. Eğlenmesine kaldığı yerden devam ediyor. Bana göre Mikonos'un en şık mekanı artık bir klasik haline gelen Sea Satin. Burada deniz mahsullerinin her çeşidini bulabilirsiniz. Menüde ıstakoz gibi böcekler de mevcut. Yemek sonrası ise müziğin sesi yükseliyor. Zaman zaman Türkçe şarkılar da çalıyor. Türkiye'den pek çok tanıdık isme de burada rastlayabilirsiniz.
EĞLENCE PLAJLARDA
Plajların çoğu adanın güneyinde yer alıyor ve sınırsız eğlence vadediyor. Paradise Beach merkezden sadece altı kilometre uzaklıkta. Gençlerin en sevdikleri yerlerden biri. İçinde farklı farklı bar ve kulüpler var. Su sporları bakımında da oldukça zengin. Super Paradise Plajı ise Paradise'tan çok da uzakta değil. Altın kumu, turkuvaz deniziyle en güzel plajlardan biri. Tabii bunun bedeli de erkenden dolması. En kalabalık plajlardan biri. O yüzden elinizi çabuk tutmanız lazım. Hep eğlence olmaz. Arada sakinlik de lazım. Bunun için istikametiniz Ornos Beach olmalı. Elia Beach ise adanın en uzun plajına sahip. Gün boyu DJ partilerinin devam ettiği bir adres.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.