Açık ara favorim Belgrad

Bizim mesleğin en keyifli tarafı belki de kendi başınıza asla gitmeyi aklınızdan bile geçirmeyeceğiniz yerlere iş için gitme fırsatı... O yüzden İspanya'nın farklı kasabalarından tutun da İtalya'daki köylere kadar gezme imkanı buldum. Yurdumun dört bir köşesini ise ayrı tutuyorum. Ama bu kadar yer içinde gittiğim en keyifli tatillerin başında Belgrad geliyor. Belki beraber gittiğim arkadaşlarımın uyumu belki de yediğim yemeklerin lezzetli... Ya da ucuzluğu kim bilir... Ama hayatımda unutamadığım tatillerimin başında Belgrad gelir. İlk olarak vizesiz seyahat edebileceğiniz yerlerden biri diyerek yazıma başlayabilirim. Balkanların kalbinde yer alan Sırbistan'ın başkentine ulaşım da uçakla yaklaşık 1.5 saat sürüyor. Sadece ülkenin başkenti değil aynı zamanda da en büyük şehri. Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği platoda yer alıyor. Hem coğrafyası, hem tarihi hem de lezzetleri bakımından da keşfedilmeyi hak ediyor. Bu arada fine-dining diye adlandırabileceğimiz iyi mekanlarında dilerseniz Türkçe menü talep edebilirsiniz. Vizesiz, uygun fiyatlı gidebileceğiniz en iyi destinasyonlardan biri Belgrad.

TESLA MÜZESİ

Bilimsel ya da tarihsel tartışmaya girmek gibi bir niyetim yok. Ama sonuç olarak Belgrat'ta bir Tesla Müzesi var. Küçük bir villada hizmet veriyor. Ve yine küçük guruplar halinde içeri alıyor. "Tatmin oldun mu?" derseniz yanıtım "Hayır" olacaktır. Ama bir kerelik gezilmeyi hak ediyor. Peki ama Tesla Müzesi yerine nereyi mi gezmeli?.. Önceliği 1844 yılında kurulan ve Cumhuriyet Meydanı'nda yer alan Sırbistan Ulusal Müzesi'ne verebilirsiniz. Zira içerisinde Monet, Cezanne, Vincent Van Gogh gibi büyük ustaların eserleri de yer alıyor.

TÜRKÇE MENÜLER DE VAR

Et ve süt ürünleri bakımından oldukça iyi bir destinasyon. Hele fiyatkalite dengesini karşılaştırdığınızda şaşırıyorsunuz. Müzeler, kiliseler enfes. Ama sırf gastronomik bir ziyafet için bile gitmeye değer. O halde en iddialı ve şık mekanlarından birinden anlatmaya başlayalım. Türkçe menünün de mevcut olduğu yerlerden biri Frans. Sırbistan'ın ünlü sanatçıları, iş adamları da genelde akşam yemeyi için burayı tercih ediyor. Yemekler ve ambiyans hesapla kıyaslandığında çok daha fazlasını hak ediyor. Peki ama ne mi yemeli? En turistik kafesinde ısmarladığınız salatanın hem kendisi hem de sosu iyi geliyor. Yunan usulü yoğurt konusunda da epey iddialılar. Bu arada kahvaltı kafelerini ve kahve mekanlarını da atlamak olmaz. Yazının başında da bahsettiğim üzere fiyat-kalite dengesinde belki de gastronomik açıdan en makul yer.

NEREDE NE YEMELİ?

- Sava Nehri kenarında irili ufaklı pek çok restoran ve gece kulübü var. Sabaha kadar eğlenmek istiyorsanız dilediğinizi tercih edebilirsiniz. Ama öncesinde hem sosyallik hem de lezzetli yemekler için buyurun Ambar'a... Burada menüde bir de "Yiyebildiğiniz kadar' seçeneği var. Menüdeki tüm yemekler siz "Dur" diyene kadar servis ediliyor. Bir yerde pes ediyorsunuz ama kesinlikle denemeye değer.
- Knez Mihailova ise Belgrad'ın en turistik caddesi. İstiklal Caddesi misali... Yine yan yana birçok mekana ev sahipliği yapan bir yer. Burada akşam üstü bir şeyler içip atıştırmak için doğru adres Manufaktura. Tepesinde rengarenk şemsiyeler, menüsünde şarküteri ve peynirler... Belgrat'ta keşfedilmesi gereken yerlerden biri...
- Biraz da kahve zamanı... O halde istikamet hemen Manufaktura'nun karşısındaki 1907 yılında kurulan kahve mekanı Kafeterijs Kralja Perta'ya... 1907 yılından beri hizmet veriyor. Yüksek tavan ve iki asma kattan oluşan mekanında dünyanın en iddialı çekirdeklerini öğütüyor.
- İyi kahve ve iyi bir tatlı molası için en ideal adres ise Coffee Room. Hemen yanındaki Supermarket Deli ise omletin, yumurtanın ve hatta kahvaltının adresi diyebiliriz...
- Gelelim en eğlenceli caddesine yani Skadarlija'ya... Özellikle turistik sezonda bu caddede neredeyse yürümek imkanız. Mekanları da epey dolu oluyor. En popüler mekanı Sesir Moj. Zaman zaman bu sokaklarda Türkçe şarkılar söylendiğine de tanıklık edebilirsiniz.

YAPMADAN DÖNMEYİN

- 1935 yılında inşaatına başlanan ama yarım kalan Aziz Sava Katedrali görülmesi gereken yapılardan biri. Özellikle de içi efsane...
- Kalemegdan görülmesi gereken tarihi yapılardan biri. Giriş kapılarından birinin adı ise İstanbul Kapısı. Burada fotoğraf çektirmeden dönen Türkiye vatandaşı neredeyse yok.
- Novak Djokovic'in şehre katkısı da küçümsenemeyecek kadar çok. Hatta Novi Beograd olarak geçen ve gelişmekte olan bölgesinde Novak 1 isminde bir de restoranı var. Yemekler "Eh işte" dedirten cinsten. Ama restoran aynı zamanda bir müzeyi andırıyor.