Pazar 24.11.2019

Kopenhag’a yemeğe davetliyiz

Kış tatili söz konusu olunca iyi yemek kaçınılmaz oluyor. Danimarka’nın başkenti de bunun için biçilmiş kaftan. Kopenhag’ta hem Michelin yıldızlı restoranlar var hem de enfes yemekler sunan Nordik pub’lar

Kış tatili denilince favori destinasyonların başında Kopenhag geliyor. Kültür ve sanat aktivitesi de fazla, lezzetleri de... İnsanları da hem huzurlu hem eğlenceli. Danimarka boşuna yıllardır dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı ülke seçilmiyor. Bu ülkeye baharda ve yazın hiç gitme fırsatım olmadı. Ama havalar soğumaya başlayınca tatil planları yapmaya başlarım. En çok da gitmek istediğim restoranların listesini çıkarmayı severim. İyi seyahatin kurallarından biri de iyi yemektir çünkü.
YAVAŞ YEMEK AKIMI
Kopenhag seyahatine çıkmadan önce seçiminizi yapmanızda fayda var. Zira oldukça fazla Michelin yıldızlı restoran var. Ama illa pahalı yerlerde takılmak istemeyenler için de oldukça uygun fiyatlı Nordik mutfağı sunan gastro-pub'lar da mevcut. Önce Kopenhag neden yeme-içme sektöründe bu kadar iddialı hale geldi onu hatırlayalım. Bunda elbette şef Rene Redzepi'nin açtığı Noma'nın payı büyük. Bu slow food yani yavaş yemek akımı restoranı üst üste defalarca dünyanın en iyisi seçildi. Şef Rene Redzepi'nin mutfağında pişen diğer şeflerin açtıkları mekanlar da bir o kadar iddialı çıktı. Bu sayede Kopenhag Avrupa'nın gastronomi merkezlerinden biri oldu. O halde fazla vakit kaybetmeyelim ve şehirde nerede ne yemeli bir bakalım.
Noma 2.0: Kesinlikle görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. 40 kişilik restoranda yer bulmak kolay değil. Sezonluk olarak menüsü değişiyor. Hepsi yerel ve doğal ürünlerden oluşan menüsünde ayrıca vejetaryenler için de oldukça fazla seçenek bulunuyor.
Restaurant 108: Şehirde Michelin yıldızlı pek çok restoran var. 108 Copenhagen, Studio, Amass, Hija de Sanchez bunlardan bazıları. Aralarında en popüler olanı ise 108 Copenhagen. Burada da şef Rene Redzepi imzası var. Ortağı ise bir başka ünlü şef, Kristian Baumann. Menü deniz mahsulleri ağırlıklı. Tam bir İskandinav dekorasyonuna sahip.
Relae: Madem yıldızlı mekanlardan başladık öyle devam edelim. İçeri adım atınca diğerlerinden farklı olarak oldukça sade olduğunu fark edeceksiniz. Menüde 'vejetaryen' ve 'etsever' olarak iki farklı tadım menüsü var. Bu arada mekanın şeflerinin hemen arka sokakta daha uygun fiyatlı bir de bar ve bistrosu var. Onun adı ise Manfreds&Vin.
GELENEKSEL LEZZETLER
Studio: Mutlaka görmenizi önereceğim bir adres. Ünlü mimar Kristoffer Nyrop'un tasarladığı gümrük binasının içinde yer alan The Standart üç restoran ve bir caz kulübünden oluşuyor. Studio ise bu restoranlardan bir tanesi. Çıkışta ise caz kulüpte iyi müzik dinleyebilirsiniz. Burada gurme yemekler farklı tekniklerle pişirilip servis ediliyor. İskandinav mutfağının en farklı tatlarını burada yiyebilirsiniz. "Yok daha uygun fiyatlı olsun" derseniz de yine aynı binada hizmet veren Almanak tam size göre. Üstelik İskandinavlar da burayı çok seviyor. Üçüncü mekanın adı ise Verandah. İşte size ters köşe yapan bir yer. Zira Michelin yıldızlı şef Karam Sethi, gelen misafirlerine Hint yemeklerinden oluşan bir menü sunuyor.
Amass: Noma ve The Fat Duck gibi dünyanın en iyi restoranlarının mutfaklarında çalışan başarılı şef Matthew Orlando'nun mekanı şehir merkezine biraz uzak ama bu durum onun şehrin en trendy restoranlarından biri olmasına engel değil. Menüde Nordik lezzetler var. Eski bir tersane binasında hizmet veriyor. Ama meyve bahçelerine bakan manzarası da en az yemekleri kadar ilgi çekici.
Restaurant Barr: Noma eski yerinden taşındı ama eski ortak şef Thorsten Schmidt yerinde kaldı ve burada Restaurant Barr'ı açtı. Rahat ortamıyla şehrin sevilen buluşma noktalarından biri. Öğlen servisi sadece hafta sonlarında mevcut.
Gasoline Grill: Hamburger delisiyseniz kaçırmamanız gereken bir adres. Benzin istasyonunda hizmet veriyor. Saat 11.00'de açılıyor ve köfteleri ne zaman biterse o zaman kapanıyor. Peki ama hâlâ açık olup olmadığını nasıl mı anlayacağız? Sosyal medya hesaplarından kontrol edebilirsiniz. Ekmekleri ve sosları da kendileri hazırlıyor. Hamburger sevmeyenlere bile yedirten bir mekan burası.
Restaurant Krebsegaarden: "Biraz da geleneksel İskandinav lezzetleri tadalım" diyorsanız doğru adrestesiniz. Burası aynı zamanda bir sanat galerisi. Ve menü güncel sergiye göre değişiyor. Elbette sergiden ilham alıyor. Zaten yemek salonu da sanat eserleriyle bezenmiş. Tatlı olarak krem karameli mutlaka denemeli.
Kul: Siyah ve metalik renkler ağırlıklı dekorasyonu ve rahat ortamıyla dikkat çeken bir mekan. İster öğlen ister akşam yemekleri için tercih edebilirsiniz. Açık mutfağında şefleri yemekleri hazırlarken seyretmesi de epey eğlenceli. Et ve balık yemeklerinin hakkını veriyorlar. Tam da kıvamında pişirmeleriyle de ünlüler.
Mikkeller Bar: Yıllardır şehrin en popüler mekanlarından biri. Kendi biralarını üretiyorlar ve bira ile eşleşen menüler hazırlıyorlar. Gurme biralar dışında aromalı olanlar da var.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.