Bir tatlı huzur almaya geldim

Bilenler bilir, oldum olası Türkiye’nin Ege ve Akdeniz sahillerine hayranımdır. Birkaç gün önce tesadüfen gittiğim Marmaris’in Söğüt köyü, doğallığı ve sakinliği ile bu hayranlığımda ne kadar haklı olduğumu bir kere daha kanıtladı
Söğüt köyü, Akdeniz ile Ege'nin kesiştiği noktada, Marmaris'e bağlı, Bozburun yarımadasının en güney ucunda, iki bin kişilik bir köy. Birkaç hafta önce Datça'dan yola çıkıp, tesadüfen geldiğim bölgede, hâlâ doğal, hâlâ bakir bir köşe bulmak beni çok mutlu etti. Yol bir yerden sonra biraz bozuk olsa da manzara mükemmel. Bir yanda orman, diğer yanda harika bir deniz... Huzur ve sessizlik ile beraber, karşınızdaki Symi adasının üzerinden batan güneş ise son derece fotografik manzaralar sunuyor. Thyssanos Antik kenti ise sanki bu sessiz köyün huzurundan nasibini almış, gün ışığına çıkacağı günleri sabırla bekliyor adeta.. Eski Yunanca adı Saranda olan köyde, gemi enkazları, amforalar gibi Karia kalıntıları her an karşınıza çıkabilir.
ANTİK KENTLER
Söğüt Köyü aslında üç bölümden oluşuyor. Tarihte pek çok Avrupa köyünde de göreceğiniz gibi merkez tepede. Sanırım denizden gelen saldırılardan korunma amaçlı bu şekilde konumlandırılmış zamanında... Denize doğru indiğinizde ise iki tane koy var. Biri İskele, diğeri ise Cumhuriyet Mahallesi olarak geçiyor. Her ikisinin de sahilinde oldukça keyifli kafe ve restoranlar bulunuyor. Hatta oldukça ünlüleri bile... Her biri sakinliğin içinde şıklık ve lezzet vaat ediyor. Saranda Antik Kenti, Loryma Antik Kenti ve Bozukkale, köydeki antik kentlerin önemli bir kısmı. Taşlıca köyü ise merkeze sekiz kilometre uzaklıkta, keçi peyniri ile ünlenmiş ve görülmeye değer. Şimdiden kalıntılarının bir kısmı kenarda köşede kendini göstermeye hazır olan bu antik kentler kazılsa kim bilir gün ışığına neler çıkacak?
Marmaris'ten yaklaşık iki saat uzaklıktaki Söğüt köyü, huzuru, doğası, denizi, nispeten el değmemişliği ile huzur arayanların başlıca adresi olabilir. Ama Söğüt köyüne ne damgasını vurur derseniz ilk başta gün batımı diyebilirim. Symi adasının üzerinden batan güneş, denizi ve doğayı adeta kızıla boyuyor ve tüm doğaya eşsiz bir sakinlik çöküyor güneşin düşüşüyle beraber... Tüm tepeler size bu harika manzarayı bedava izleme fırsatı sunuyor. Ancak bu güzelliğe karşı bir şeyler de atıştırmak isterseniz Manzara Restoran ya da Panorama Cafe uygun adresler. Günbatımı Pansiyon ise yine bu manzara eşliğinde konaklama imkanı sağlıyor misafirlerine. Özellikle yazın tıklım tıklım olan Akdeniz ve Ege kasabalarının yerine burası huzuru vaat ediyor. Uzun uzun yapacağınız yürüyüşlerde antik kentlerin yanından geçebilir, oksijeni ciğerlerinize doldururken tazelendiğinizi ve dinlendiğinizi hissedebilirsiniz. Yürüyüşleriniz sırasında karşınıza çıkan köylüler ise sizinle sohbete can atar. Anlatacakları güzel hikayeleri dinlemek için onlara bir merhaba deyip, kulak verin...
LEZZETLERİ İLE ÜNLÜ
Küçücük ve kendi halinde bir köy olmasına rağmen, lezzetleri ile şimdiden ünlenmiş ve geleceğin Selimiyesi olmaya aday. Yörede yetişen badem ve keçiboynuzu, mevsiminde bakla, her daim zeytinyağı ve deniz mahsulleri ile hem damaklarda, hem de akıllarda iz bırakıyor. Özellikle ahtapot buranın en meşhur yemeği. Thyssanos Restaurant, Ahtapotçu Mehmet Usta, Denizkızı Restoran, Octopus Restaurant, Bahia, Hidayetin Yeri Deniz Restoran, Barba Saranda ve Manzara Restoran akılda kalan lezzet ve sunumları ile oldukça başarılı.
YÜRÜYÜN, YÜZÜN
EN SON HABERLER
- 1 Aydın Gezilecek Yerler - Aydın’da Gezilecek Tarihi Turistik Mekanlar ve Müzeler Listesi
- 2 Bingöl Gezilecek Yerler - Bingöl’de Gezilecek Tarihi Turistik Yerler, Az Bilinen Fotoğraf Çekilecek En Güzel Mekanlar
- 3 8 bin yıllık miras Hevsel Bahçeleri
- 4 Şehrin kaosundan lezzetli bir kaçamak Sakarya
- 5 Aşkın şehri Konya
- 6 Köln: Sanat, tarih ve lezzeti buluşturan şehir
- 7 Kayak severlerin komşudaki saklı cenneti
- 8 Zamanı durdurun Bursa’da inecek var!
- 9 Arının peşinde bal gibi yolculukbal
- 10 Geçmişle geleceği buluşturan şehir: Ankara