Ege’nin rüzgârlı kızı Çeşme

Sıcak iklimi, masmavi uçsuz bucaksız denizi, altın gibi kumsalları, doğası, tarihi, başdöndüren rüzgârı ve eşsiz gece hayatı... Ege’nin rüzgârlı kızı Çeşme, bir tatilde düşlediğiniz her şeyi kucaklamış

ADI ÜNLÜ ÇEŞMELERİNDEN GELİYOR
Antik dönemlerdeki adı Kyssus olan Çeşme bugünkü adını geçmişte Egeli denizcilerin su temin ettikleri çeşmelerinden alıyor. Su kaynaklarının bolluğu ve korunaklı limanı nedeniyle çağlar boyu denizcilerin uğrak yeri olan Çeşme'ye adımınızı atar atmaz yeşil ile mavinin mükemmel dansınız görüyorsunuz. Daha sonra Çeşme'nin koruyuculuk görevini üstlenmiş Çeşme Kalesi selamlıyor sizi tüm ihtişamı ile. Üç yanı hendeklerle çevrili olan kalenin içinde bulunan Kaptan-ı Derya'nın aslanlı heykeli oldukça ilgi çekici. Adını buz gibi suların aktığı çeşmelerinden alan Çeşme'nin tarihi çeşmeleri de mimari özellikleri ile ziyaret edilmesi gereken bölgelerden. 1739 yılında yapılan Mehmet Ketkuda Çeşmesi, 1837 yılında yapılan Ahmetçioğlu Hacı Memiş Ağa Çeşmesi, 1883 yılında yapılan Kabadayı Çeşmesi ve 1851 yılında yapılan Hafize Rabia Hatun Çeşmesi, bölgede bulunan önemli çeşmelerden sadece bir kaçı...
Çeşme'de bir tatilde aradığınız her şeyi rahatlıkla bulabiliyorsunuz. Eğer kültür turlarına meraklı iseniz; Erythrai (Ildırı) Antik Kenti Çeşme'ye sadece 25 km uzaklıkta. Arkeolojik kalıntılarda M.Ö. 3000 de Erythoros yönetiminde olan kolonistler tarafından kurulduğu anlaşılan kentin gözle görülen kalıntılarının başında şehir surları geliyor. Bunun yanında akropolis, kuzeyinde tiyatro ve yapılan kazılarda ortaya çıkan Hellenistik ve Roma Döneminden kalma villa yapıları, Arkaik Döneme ait Athena tapınağı, Bizans döneminde inşa edilmiş kilise, Cennettepe olarak adlandırılan yerde Roma villası ve mozaikleri, Roma-Bizans Döneminde inşa edilmiş hamam yapısı görülmeye değer eserler.
HEM SICAK HEM SOĞUK SULAR
Çeşme bir tatilde düşlediğiniz her şeyi kucaklamış. Sıcak iklimi, masmavi uçsuz bucaksız denizi, altın gibi kumsalları ve bölgenin meşhur kaplıcaları... Turkuaz denizi ve 2 kilometrelik nefis kumsalıyla Ilıca merkeze sadece 5 kilometrelik mesafede. Ilıca'yla aynı yönde bulunan Şifne kaplıcaları ise Çeşme'nin bir başka rengini oluşturuyor. Şifne'deki termal kaplıcaları ve çamur banyoları romatizma, kadın hastalıkları ve metabolizma rahatsızlıkları gibi birçok hastalığa iyi geliyor.
EĞLENCELERİ DİLLERE DESTAN
Çeşme, kuzey rüzgârlarını almadığı için durgun suları olan Altınkum, Pırlanta, Tursite gibi muhteşem koylara sahip. Çeşme'de özellikle tatil köyleri, 5 yıldızlı oteller, konaklama merkezlerinin yanı sıra ardı ardına açılan gece kulüpleri ve beachler, Çeşme'yi adeta bir eğlence merkezi haline getirdi. Bodrum'dan sonra Ege'de özellikle yaz sezonunda fazlasıyla rağbet gören yerlerden biri olan Çeşme'de, yaz eğlenceleri ise dillere destan bir boyuta ulaştı. Olağanüstü sayılabilecek kalitede kumun, güneşin ve denizin birleştiği Çeşme eğlence sektörü olarak diskolar ve barlar haricinde düzenlenen çeşitli festivaller sayesinde oldukça popüler.
SAKIZ REÇELİNİ MUTLAKA DENEYİN
Bir yere gidip o yörenin lezzetlerini tatmadan olmaz. Çeşme'de özellikle çipura, levrek, ahtapot ve midyeyi denemelisiniz. Çeşme'ye özel incir reçeliyle sunulan şeker işi, kuru sıkma, kaz budu, bademli süt ve kömürde sandviç kumru bir harika. Çeşme'nin lezzetli kavunları ve enginarları dünyaya ihraç ediliyor, bu lezzetli kavunları ve enginarların da tadına bakmadan geçmeyin. 6000 yıl önce ilk kez Çeşme'de bulunan sakız ağaçları ise görülmeye değer. Ilıca Yıldız Burnu'nda korumaya alınmış yaşlı birkaç sakız ağacı var. Sakız reçelini mutlaka denemelisiniz.
BİR DÖNEMLERİN PAZARIYDI
Çeşme'de yaşayanların ya da yazlığı olanların pazarından taze sebze, meyve almak için uğradığı, kendi halinde küçücük bir kasabayken bir anda Çeşme'den daha popüler olan Alaçatı ise artık yazları çok kalabalık. Mozaik döşeli yolları, daracık sokakları, begonvillerle süslü evleri, rüzgâr sörfü ve değirmenleriyle Alaçatı adeta İzmir'in arka bahçesi. Alaçatı'ya geldiğinizde önünüze iki zorlu seçenek çıkıveriyor. Ya masmavi sularda koşuşturan rengârenk rüzgar sörfünün oyununa katılacaksınız, ya da yorgun yel değirmenlerinin gölgesinde, Anadolu kültürünün yansıdığı renkli sokaklara dalacaksınız. Olasılıkla da kararı sizin yerinize, tepenizde yükselen güneş verecek. Kendinizi bir anda, küçük yat limanına ve Alaçatı koyuna ulaşan yolda bulabilirsiniz.
HUZUR SIĞINAĞI
Alaçatı'nın denizi ve rüzgârı gibi, daracık sokakları da sürprizlerle dolu. Parke taşlı Arnavut kaldırımlarının iki yakasında sıralı, uzun ve zor yılların olgunluğunu taşıyan, iki katlı taş evler, pencerelerden, cumbalardan bakan her yaştan güler yüzlü insanlar... Alaçatı'nın sokaklarında, restoran ve kafelerinde yörenin kültür zenginliğine tanık oluyorsunuz. Karabiber ağaçlarının sıralandığı yeni sokaklara dizili bahçeli villalar ise imrendirici güzellikte. Daldırma yöntemiyle üretilen Sakız ağaçları korusu, karadut ağaçları ve mimoza çiçekli yollarıyla da Alaçatı bir huzur sığınağı gibi...
EN SON HABERLER
- 1 Ayvalık kollarını açtı bekliyor
- 2 Bizden gibi ama değil Biraz tanıdık bir şehir Atina
- 3 Osmanlı’nın kalbinde bir kültür yolculuğu: Bursa
- 4 2025 yaz seyahat trendleri
- 5 Masallarla gerçeklerin buluşma noktası... Denizli
- 6 Yeşilin 50 tonu
- 7 Londra’da yaz başkadır
- 8 Gastronominin başkenti Gaziantep
- 9 Surlardan hanlara Diyarbakır...
- 10 Karadeniz’in kalbinde bir festival molası Samsun