Giriş Tarihi: 13.07.2025

Gölün kıyısında bir masal: Van

Gölün kıyısında bir masal: Van

Binlerce yıllık tarihi, efsanevi kahvaltısı, iki renk gözlü kedileri ve büyüleyici doğasıyla Van, her mevsim başka bir güzelliğe bürünüyor. Kültür Yolu Festivali kapsamında sanatseverleri ağırlayacak olan şehre yakından bakalım...

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali, uğradığı her şehre yalnızca kültürel değil, ekonomik canlılık da getiriyor. Örneğin geçen hafta festivale ev sahipliği yapan Bursa'da doluluk oranı yüzde 35 arttı, şehirdeki otel ve restoranlarda büyük hareketlilik yaşandı. Bu heyecanı yaşayacak sıradaki il ise Van. 12-20 Temmuz tarihleri arasında festival coşkusunun yaşanacağı kent, masalsı gölü, uçsuz bucaksız yaylaları, tarihi ve kendine has mutfağıyla ziyaretçilerine unutulmaz hatıralar vaat ediyor.
TERAPİ GİBİ
Van'a gelen herkesin ilk durağı şüphesiz Van Gölü. Türkiye'nin en büyük gölü olmasının yanı sıra, sodalı yapısıyla kendine özgü bir ekosisteme sahip. Göl kıyısında yürümek, suyun üzerinde süzülen kuşları izlemek başlı başına bir terapi. 90'lı yıllarda gölde yaşadığı iddia edilen canavar sayesinde ününe ün katmıştı Van. Gölün ortasında bulunan. Akdamar Adası ise yalnızca doğal güzelliğiyle değil, tarihi Akdamar Kilisesi ile de göz kamaştırıyor. 10. yüzyılda yapılmış olan bu Ermeni kilisesi, taş işlemeleriyle ve eşsiz manzarasıyla büyülüyor. Tekneyle yapılan kısa bir yolculukla ulaşılan ada, fotoğraf tutkunları için adeta bir açık hava stüdyosu.
BÜYÜLÜ BİR AN
Doğunun incisi olarak anılan Van'ın, tarihi MÖ 9. yüzyıla dayanan Urartular'a kadar uzanıyor. Eski adıyla Tuşpa, Urartu Krallığı'nın başkentiydi. Bu köklü geçmişin izlerini Van Kalesi'nde hâlâ görebilirsiniz. Güneş batarken kaleden Van Gölü'ne bakmak, insanı binlerce yıl öncesine götüren büyülü bir an yaratır. Kale çevresinde yer alan eski Van şehri kalıntıları da mutlaka görülmeli. Ayrıca Urartu Müzesi, hem arkeoloji meraklılarına hem de tarih yolculuğuna çıkmak isteyenlere eşsiz bir deneyim sunuyor.

TÜRKİYE'NİN SOFRASI
Van denince akla ilk gelen şey canavar değil tabi ki... Van kahvaltısı, Türkiye'nin en meşhur sofralarından biri. Otlu peynir, murtuğa, kavut, cacık, bal-kaymak, cevizli çörek ve daha niceleriyle donatılan bu sofralar, sabahları küçük bir şölene dönüştürüyor. Kahvaltının ardından yerel lezzetlere yönelmek isteyenler için keledoş, kurut aşı, çiğ köfte ve göl balığı olan inci kefali öne çıkan tatlar arasında.

DOĞAYLA İÇ İÇE ROTALAR
Van sadece tarihiyle değil, doğal güzellikleriyle de göz dolduruyor. Muradiye ilçesinde yer alan 20 metre yüksekliğindeki Muradiye Şelalesi, doğanın gücünü ve zarafetini bir arada sunuyor. Özellikle ilkbaharda karların erimesiyle birlikte coşan şelale, etkileyici bir görüntü sunar. Kış aylarında yolunuz Van'a düşerse, Abalı Kayak Merkezi'nde karın keyfini çıkarabilirsiniz. Yazın ise Artos Dağı eteklerinde doğa yürüyüşleri yapmak, göl kıyısında kamp kurmak oldukça popüler.

ŞEHRİN BEYAZ GÜZELİ
Van'ın simgesi hâline gelmiş olan Van Kedisi, iki farklı renkte gözleri ve ipeksi beyaz tüyleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Van Kedi Evi'ni ziyaret ederek bu özel ırk hakkında bilgi alabilir, sevimli dostlarla vakit geçirebilirsiniz.