Amerika'dan gelip İzmir'de çömlek ustası oldu
İzmir Menemen’e yerleşerek çömlek ustası olan Amerikalı Joel Hildebrand, Menemen çömleklerini Amerika’ya satıyor. Kısa sürede Türk kültürüne alışan 5 çocuk babası Hildebrand, Türkiye’de doğan en küçük oğlunun adını bile Levent koydu.
"Ailem gibi oldular"
Hedefinin Menemen'den yurt dışına çömlek ihracatı yapmak olduğunu söyleyen Hildebrand, Türkiye'de yaşamaya karar verme sürecini şu sözlerle anlatı: "Eşim ve ben gezmeyi çok seviyoruz. İzmir'e geldik ve çok hoşumuza gitti. 'Bir gün burada oturacağım' dedim. 8 sene önce de buraya yerleştik. Buraya geldiğimizde bir evlatlık, iki çocuğumuz vardı. Türkiye'ye yerleştikten sonra 3 çocuğumuz daha oldu. Bilal ağabey ile araba tamircisinde tanıştık. Ben de çömlek yapımını biraz biliyordum. Onun atölyesine gidip gelmeye başladım. Teknik öğrenmem için çok faydalı oldu. Bu benim için çok değerli. Çömlek yapımının tekniklerini neredeyse hiç bilmiyorum. Her şeyi buradan öğrendim. Bu teknik dünyanın en güzel tekniği. Şimdi buradaki insanlar benim ailem gibi oldu. En yakın arkadaşlarım burada."
"Türkler Amerikalılardan daha sıcak"
Amerika'da dükkanının hala açık olduğunu ve yaz aylarında Amerika'ya giderek yaptığı çömlekleri sattığını belirten Hildebrand, Türk kültürüne de hemen alıştığını söyledi. Hildebrand, "Türkler Amerikalılardan daha sıcak. Yoldan geçerken bir arkadaş gördüğünde 'hadi gel, yemek yiyelim' diyorlar. Amerika'da bu yok. Yazın Amerika'ya gitmezsek Türkiye'yi geziyoruz. Türkiye'yi çok seviyorum. Oğlumun ismini de Levent koyduk. Komşumun adı Levent'ti. İsim çok hoşuma gitti. Oğlum Türkiye'de doğduğu için ona bu ismi verdik. Anlamının gemi kaptanı olduğunu duydum" dedi.
Brezilya'dan geldi, Türklerle atölye açtı
Bilal Deniz ve kardeşi Mustafa Deniz'in, Joel'in yanı sıra Cristiane Prandini Sakıpağa isimli Brezilyalı bir öğrencisi de bulunuyor. 17 yıl önce Amerika'da tanıştığı eşi ile İzmir'e yerleşen 2 çocuk annesi, 4 Türk arkadaşıyla birlikte seramik atölyesi kurdu. Çömlek yapımını da öğrenmeye başlayan Cristiane Prandini Sakıpağa, atölyesinde çömlek de satacağını belirterek şöyle konuştu: "1999'da Türkiye'ye yerleştim. Eşim Türk, ben Brezilyalıyım. Çamurla hobi olarak zaten çalışıyordum. 4 arkadaşla atölye açtık. Çömlek her zaman ilgimi çekmişti. Şimdi çömlek yapımını öğreniyorum."
"Selamün Aleyküm diyorlar"
7 kuşaktır çömlek yaptıklarını ifade eden Bilal Deniz ise, şunları söyledi: "İç piyasadaki durgunluk nedeniyle öğretime ağırlık verdik. Amerikalı, Brezilyalı öğrencilerimiz var. Joel buraya yerleşti. Cristiane de 17 yıldır Türkiye'de, arkadaşlarıyla atölye açtı. Menemen olarak dünyadaki en seri üretimi yapıyoruz. Onlar da burada tekniklerini geliştiriyor. Yabancı öğrencilerin olmasından mutluyum. Joel ile Amerika'ya gittik, oraları da gördük. Daha önce de Afrikalı öğrencilerimiz olmuştu. Buraya alıştılar. 'Selamün Aleyküm' diyorlar, 'kolay gelsin' diyorlar. Joel, çok çocuklu bir insan. Son çocuğunun ismini Levent koydu. Bizden biri gibiler. Her geldiklerinde pasta börek bile getiriyorlar."