İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde uygulanan radyoaktif tedavi sayesinde, 42 yaşındaki tiroit kanserli Neziha Ulutaş da hayata tutundu. 12 yıldır tiroit kanseriyye savaşan Ulutaş, radyoaktif iyot tedavisine, kemoterapiye ve radyoterapiye rağmen tümörden kurtulamıyordu. Tiroit kanserinin nadir görülen bir türüyle karşı karşıyaydı. Sonunda İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki merkezde, 'Lutesyum 177 Dota-Tate' adlı tedaviyi uygulayan Nükleer Tıp Uzmanı Prof. Dr. Levent Kabasakal'ın kapısını çaldı.
YAN ETKİLERİ DE ÇOK AZ
Kabasakal ve ekibi, Neziha Ulutaş'a, damardan radyoaktif madde vererek tedavi uyguladı. Neziha Ulutaş'ın tümör dokusu bu ilaca yanıt verdi. Böylece, son evredeki hasta için umut doğdu. Neziha Ulutaş, "Bu tedaviyle hayatım değişti. 8 hafta aralıklarla ilacı alacağım. Birinci uygulamadan sonra tüm ağrılarım gitti. İnşallah tümör dokusu da yok olacak" diyor. Prof. Dr. Kabasakal da, "Bu tedavi, ileri evre tiroit hastalarının şansı. Hasta yanıt verdikçe, tedavi 8 hafta aralıklarla devam edecek. İlaç, hastanede hazırlanıyor. Radyoaktif maddelerden oluşuyor. Yapılması bir haftayı buluyor. Nadiren kusma ve bulantı gibi yan etkiler görülüyor. Tümörün büyümesi durdurulabiliyor. Hastalık geriletilebiliyor. Yaşam kalitesini bozan etkenleri kontrol altına alıyor" diye konuşuyor.
GİDERLERİ SGK KARŞILIYOR
Avusturya, İtalya, Hollanda ve Almanya'da kullanılan yöntemin Türkiye'de sadece Cerrahpaşa'da uygulandığını anlatan Prof. Levent Kabasakal şöyle devam etti: "Tedavi masraflarını SGK karşılıyor. Dünya genelinde, şimdiye kadar 100 hastadan 3'ünde kansere karşı zafer kazanılmış. Hastaların 15'inde tümör kısmen düzelmiş ya da ilerlemesi durmuş. Yüzde 50'sinin de tedaviden yarar gördüğü tespit edilmiş. Bu tedaviyi uygulayarak, Türkiye'nin ilaç ithal etmesini engelledik. 9 ayda, 1 milyon lira da cebimizde kaldı."