20 yıldır yatağa mahkum

Mersin'in merkez Akdeniz ilçesi Şevket Sümer Mahallesi'nde 7 çocuğu ile birlikte yaşayan Hüsniye Kutlu'nun dramı, terörün acımasız yüzünü bir kez daha tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor. 1994 yılında Şırnak'taki terörist saldırı sırasında atılan bombanın isabet etmesiyle her iki ayağı da tutmaz hale gelen ve vücudunun çeşitli yerlerinde şarapnel parçalarının izlerini taşıyan kadın, 20 yıldır yatağa mahkum olarak yaşıyor.
Tuvaletten, beslenmeye kadar tüm ihtiyaçları çocukları tarafından karşılanan Hüsniye Kutlu'nun 27 yaşındaki oğlu Caner Kutlu, annesinin bakımı için devletten yardım beklediklerini söyledi. Annesinin, 1994 yılında Şırnak'ın Resulderesi Köyü'nde yaşarken terörist saldırı sırasında terör örgütü mensuplarının atığı bombanın patlamasıyla yatalak hale geldiğini anlatan Caner Kutlu, "Ben henüz 7 yaşında iken annem gözlerimin önünde vuruldu ve sakat kaldı. O günden sonra annem hiç yürüyemedi, ayağa kalkamadı. O saldırıda hayvanlarımız da telef oldu. Sonrasında terörden kaçıp Mersin'e yerleştik" dedi.
Annesinin ayağından ve bacaklarından yıllarca şarapnel parçaları çıktığını, Mersin'de götürdükleri hastanelerdeki doktorların bir daha yürüyemeyeceğini söylediklerini aktaran Caner Kutlu, "Annem 20 yıldır yatağa mahkum yaşıyor ve tamamen sosyal yaşamını kaybetti. Yürüyemiyor, elleri tutmuyor. Yıllardır kardeşlerimle birlikte ona biz bakıyoruz. Hiçbir ihtiyacını karşılayamadığından sürekli yanında olmamız gerekiyor. Bugüne kadar devletten hiç bir yardım görmedik. Oturduğumuz ev bile kira ve yardıma ihtiyacımız var" diye konuştu.
Adana Numune Hastanesi'nden 2013 yılının Mayıs ayında yüzde 74 özürlü olduğuna dair rapor aldıklarını dile getiren Caner Kutlu, "Ancak bugüne kadar yaptığım başvuruların hiç birinden sonuç alamadım. Bakım ücreti talep ediyoruz. Ben buradan Sayın Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Sayın Başbakanıma inanıyorum. Onun adaletine, şefaatine güveniyorum. Bu konuya el atacağına inanıyorum. 20 yıldır bunun için mücadele ediyorum. Ben yoksulluk içinde büyüdüm. Her şeye rağmen yaşayabilirim ama annesiz ve babasız yaşayamam. Gerekirse bir ömür daha böyle giderse anneme bakacağım. Aileme sahip çıkacağım. Ama annemin haklarını da korumak zorundayım. Gereken haklarını isteyeceğim" şeklinde konuştu.
"DİLERİM ALLAH'TAN BU KANI DÖKENLER BİR GÜN AKITTIKLARI KANDA BOĞULURLAR"

Annesine bakım ücreti bağlatmak için yaptığı girişimlerden bir sonuç alamadığını, bir türlü bürokrasiyi aşamadığını anlatan Kutlu, şöyle devam etti; "Buradan Şırnak'a, Şırnak'tan Mersin'e gönderip duruyorlar. Gerekli bütün evrak ve bilgiler devletin ilgili kurumlarında mevcut. Ben devlet değilim. Ben devletin kurumlarına gerekli evrakları verdim ama beklentilerimi karşılamadılar. Şimdi insanlar bazen çaresiz kalır ya aynı o şekilde ailemle birlikte çaresiz kaldım. Terörden dolayı kaçarak buraya geldik. İsteyerek kendi topraklarımızı terk etmedik. Mecburiyetten kaçarak geldik. Biz baskılar altındaydık. Anneme bomba isabet ettikten sonra kaçmak zorunda kaldık. Annemin yürüme şansı o günden sonra asla olmadı, bu saatten sonrada olacağını düşünmüyorum. 2 ay önce yine hastaneye götürdük, ayaklarında kemik erimesi olduğunu söylediler. Zaten tansiyonda var. Bizde bu durumda yardım bekliyoruz"
"Bizim de insan gibi yaşamaya hakkımız var. Nasıl 78 milyon kardeşçe yaşıyorsa bizim de aynı şekilde yaşama hakkımız var" diyen Caner Kutlu, şöyle devam etti:
"Şu ana kadar zerre kadar yardım almış değiliz. Elleri ayakları tutmuyor. Göründüğü gibi her şey ortada. Benim annem bunu hak etmedi. Bunu yapanlar utansın. Bu kanı dökenler dilerim Allah'tan bir gün onlarda kanlar içinde boğulup giderler."