Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi heykeltıraş Bayram Candan, bundan birkaç ay önce Replikas'ın yeni albümü
Zerre'yi dinlemek üzere CD'yi aldı ve dinlemeye başladı. O anda hissettikleriyle hemen bir karar verdi: Bu albüme atfen bir sergi hazırlayacaktı. İstanbul-Galatasaray'daki Galeri Apel'de açtığı
Zerredir Belki ama Yok Denilemez adlı sergideki 13 heykelin her biri albümdeki parçaların ismini taşıyor. Yani her parçanın bir heykeli var. Serginin hikâyesini şöyle anlatıyor Bayram Candan: "Albümü dinlediğim andan itibaren o heyecanı hissettim. Hissettiğim hacim duygusu beni bu sergiye yönlendirdi. Simetrisi olmayan tekrarı olmayan bir şey var ve seni alıp götürüyor... Ben de bir boyut sanatçısı olarak müziğin içine üç boyutlu olarak gitdim ve dolaşmaya başladım. Bunu Replikas'taki arkadaşlara anlattım, onlardan da destek geldi. Bu sergi normalde bir yılda çıkması gerekirken, ben hiç sıkılmadan günde 17 saat çalışarak, sergiyi iki ayda bitirdim." Replikas grubunun davulcusu Orçun Baştürk ise grup üyeleri olarak bu fikri duyunca çok onore olduklarını anlatıyor: "
Zerre, yapılış tarzı ve ifade biçimi olarak bizim için çok özel bir albüm. Albümü yaparken, Bayram'ın bahsettiği hacim duygusunu yakalamak için biz de tüm ekipmanı Gökçeada'ya götürüp, oradaki eski yarı açık hapishaneyi stüdyoya dönüştürdük. Büyük bir hacim duygusu ve İstanbul'da stüdyolarla yakalayamadığımız akustiği bulmak istedik. Geçen yaz orada 15 gün, sürekli kayıt yaptık."
İLK ESER: HORTUM
Serginin ilk çıkan işi, bronzdan yapılan
Hortum olmuş. "İlk çıkan heykel, işin mutfağını kurar," diyor Bayram Candan ve bu Hortum şarkısıyla heykelin ilişkisini şöyle anlatıyor: "Nedense ilk o parça beni etkiledi. Şarkının ismini biçime taşıdım. Biçimi oluştururken, sesin hortumun içindeki dolaşımını dinlemeye başladım. Tek amacım o işi bitirmek ve sesi o hortumun içine verip dinlemekti. Çalışırken atölyemi çok mahrem bir yere koymam. Üniversitede çok açıktır; temizlik görevlisi bile fikir verir. Her şey
Hortum'la başladı. Bu arada bu heykelden şarkı dinleyebiliyorsunuz. Görenler, sesle formun birleşmesiyle sürrealist bir tavır olduğunu söylüyorlar ama ben öyle görmüyorum. Benim elimde bir sürü malzeme var ve ben onları bir araya getirmek için oyun oynuyorum. Bu kadar şeyi bir çocuğun önüne de koysak, o da korkmadan bir sürü şeyi yan yana getirebilir."
Sergi, 23 Mayıs'a kadar açık. Tel: (0212) 292 72 36