İSTANBUL geçen yaz kimsenin bilmediği büyük bir felaketin eşiğinden döndü. 21 Temmuz 2008'de, saat 15.30 civarında 277 metre uzunluğundaki Ganges Spirit adlı 200 bin ton ham petrol taşıyan petrol tankeri, Boğaz'ın en derin noktası olan Tarabya sularından geçerken, güvertedeki Kılavuz Kaptan Harun Dokuz, hayatının en heyecanlı dakikalarını yaşayacağından habersizdi. Birkaç dakika içinde yapacakları, hem kendi hem de İstanbul'un kaderini belirleyecekti. O gün Karadeniz'den Boğaz'a giren 277 metre boyundaki petrol dolu dev tankere kılavuz kaptan olarak binen Harun Dokuz, dümeni kilitlenmiş halde son hızla Cumhurbaşkanlığı'na ait Huber Köşkü'ne doğru giden gemiyi, kıyıya 10 metre kala çevirmeyi başararak, İstanbul'u inanılmaz bir çevre faciasından kurtardı. Harun Kaptan'ın bugüne kadar gizli kalan hikâyesi, önceki gün Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü'nden ödül aldığı zaman ortaya çıktı. Dernek Başkanı Zafer Murat Çetintaş, geminin kıyıya çarpıp patlaması halinde Boğaz'ın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağına dikkat çekerek, Dokuz'a İstanbul'un minnettar olduğunu kaydetti.
'
BİR GİZLİ EL VARDI' İ
şte Harun Dokuz'un ağzından, hayatının en zor dakikaları: "İskeleye (sola) dönmesi gereken gemi tamamen sancağa (sağa) doğru döndü. Çarpışma kaçınılmazdı ve gemideki zabitler kaçıyor, düdüğe basması gereken adam dahi kaçıyordu. Kıyıya yaklaşık 40-50 metre yaklaşmıştık. Tahmin ediyorum ikinci kaptan onlardan acil durum butonlarından birisine bastıktan sonra dümen ortaya doğru toparlamaya başladı. Huber Köşkü'nün bitiminde hafiften koy gibi bir yer var. Baştan oraya girince geminin kıçı da kurtardı. Rıhtımdakilere çay uzatsan tutacak haldeydi. İkinci Boğaz Köprüsü'nün oraya indiğimizde 'iş bitti' derken, tanker aynı arızayı bir daha yaptı. Ama Allah'tan yapılacakları artık biliyorduk."
