Hande Özyürek, kemanıyla notalara hayat vererek dünyayı kendine hayran bırakan başarılı bir sanatçı... Kurduğu hayallere kavuşabilen nadir gençlerden biri. Daha 16 yaşında Brüksel Filarmoni, Plovdiv Filarmoni, Mozart Senfoni Orkestrası gibi büyük orkestralarında solo konserler verdi.
ASIL HAYALİ PİYANOYDU
Hande Özyürek, 1976'da İstanbul'da doğdu. Annesi ilkokul öğretmeni, babası saatçi ustasıydı. Babasının çok iyi ud ve tambur çaldığını anlatan Özyürek, aileden gelen bir müzik kulağının olduğunu söylüyor. Ağabeyi işletme okurken, kendisi müzik eğitimi almak için Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'na girdi. En büyük hayalinin piyano çalmak olduğunu ancak hocasının, parmaklarının uzun elinin dar oluşu nedeniyle kendisini kemana uygun bulduğunu anlatan Özyürek, "Kemanı ilk çalmaya başladığımda 'Gacır gucur bir alet. Ne yapacağım bununla' dedim. Konservatuvarın birinci yılı bittiğinde keman hakkındaki bütün düşüncelerim değişti. Artık 'gacır gucur' dediğim o aletten dünyanın en güzel sesleri yükseliyordu'' diyor. 11 yaşında babasını kaybettiğini ve onun acısını unutmak için kemana daha da çok sarıldığını anlatan Özyürek, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: ''Üniversiteyi birincilikle bitirdim. TEV'le beni çok sevdiğim hocam Çiğdem İyicil tanıştırdı. TEV'den kazandığım bursla Almanya'da, Lukas David ve Tim Vogler'le eğitimimi sürdürdüm. Detmold Müzik Akademisi'nden cok iyi derece ile mezun oldum. TEV'e borcunu hiçbir zaman ödeyemeyeceğini ancak vakfa katkı için her şeyi yapacağını söyleyerek, "Beni vicdanen rahatlatacak tek şey ekmek paramı kazandığım kemanımla vereceğim konserin tüm gelirinin bursiyerlere gitmesi olacak'' diyor.