ÖZELDE Muğla Mahpushanesi genelde ise Türkiye cezaevlerinin ortak sorununu "yerinde" inceledik. Adalet Bakanlığı'ndan özel izin aldım ve Muğla Cezaevi'ne girdim. Bodrum, Marmaris, Fethiye, Datça gibi tatil kentlerinin merkez şehri Muğla'da, "cezaevinde yazlıkçı tip mi olur acep?" düşüncem vardı. Elbette yokmuş öyle bir şey. Oldukça kalabalık, sert disiplinli, 'arızası az' bir cezaevi burası. Başsavcı, savcılar, baş müdür ve yardımcıları kurallara kesin itaat isteyen idareci tipinde. İnfaz koruma memurları da buna uygun davranınca mahkumlar da fazla sıkıntı yaratmıyor. Cezaevi içinde hemen her yeri dolaştık. Özellikle atölyelerde gördüklerim içime az biraz olsun su serpti. Öyle vakit geçsin, dostlar alışverişte görsün tarzı değil. Eni konu meslek edindirecek uygulamalarla sürüyor kurs çalışmaları. Yani kolunda kelepçeyle mahpushaneye giren, kurslarda gayret gösterir, atölye çalışmalarını aksatmazsa, özgürlük günleri geldiğinde koluna altın bilezik taşıyarak çıkıyor dışarı. Kadınlar koğuşuna da uğramama izin çıktı ama fazla kalmamak koşuluyla. Orada "uçurtmayı vurmasınlar" filmine benzer kareler gördüm. Bebekler, küçük çocuklar da mahkum anneleriyle dört duvar arasındaydı.
HER YERDE AYNI DERT
Muğla Cezaevi özelinden genel bir sıkıntının haberine geldi şimdi sıra. Bakınız, Türkiye'de 384 cezaevi var. Bunların toplam kapasitesi 75 bin kişi. Ama Temmuz 2009 verilerine göre "içeride yatan" 112 bin 450 tutuklu ve hükümlü var. Yani cezaevleri tıklım tıklım dolu, şişmiş, patlayacak halde ve bir nevi "obez" durumu var. Koridorlar, merdiven boşlukları, kapı arkalarına bile yatak-şilte atılıyor. Bazı cezaevlerinde 1 yatakta 2, hatta 3 kişi yatanlar var. Kapasite fazlası tutuklu ve hükümlülerin kalabilmesi için bile 500'er kapasiteli 28 yeni cezaevinin hizmete girmesi gerekiyor. Bu arada verdiğimiz sayının 3 bin 898'i kadınlara, 2 bin 900'ü çocuklara ait. Davaların uzaması, yıllarca sürmesinin bu obez durumda büyük rolü var. Bu nedenle cezaevindekilerin yaklaşık 52 bini mahkûm, 60 bine yakını da tutuklu. Bu tablo aşırı doluluğun yanı sıra, güvenlik zaafiyeti ve insan hakları ihlallerine de yol açıyor. Bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde birçok dava kaybediliyor, Türkiye milyonlarca euro tazminat ödemeye mahkûm oluyor. Yeni bir af çıkmasının neredeyse imkânsız olduğu, infaz yasasında değişiklik yapılırsa nispi bir rahatlama olacağı söyleniyor.
Kaliforniya cezaevlerini boşaltacak
ABD'NİN Kaliforniya eyaletindeki federal yargıçlar kurulu, hapishane mevcudunun yüzde 27 düşürülmesi için karar aldı. Ülke tarihinin en büyük cezaevi reformunda, yaklaşık 150 bin mahkûmdan 40 binin iki yıl içinde salıverilmesi öngörülüyor. Eyaletteki 33 hapishane toplam 85 bin mahkûm kapasiteli olduğu için, cezaevi sistemi eleştiriliyordu.