Bu hafta MOLA'yı Van'da, kenti ziyaret eden Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz'la verdik. Genç adam, dinamik adam. Hızına yetişebildiğim her an sorular sordum. Taksitli ama kallavi bir söyleşi çıktı. Bu arada not düşeyim; Kompleksi, afra tafrası olmayan, özgüveni bol siyasetçiyle konuşmak dadından yenmiyor valla.
- Siz torpilli bakan mısınız? Neden ki?
-GAP'tan sorumlu bakan yapmak için mesela 10'dan fazla milletvekili olan Şanlıurfa yerine Bingöl'den siz alındınız kabineye. (gülerek) Biraz da müktesep hak sayılır bizim bakanlığımız.
- Allah Allah! Nasıl bir müktesep hakmış bu? DPT'nin (Devlet Planlama Teşkilatı) böğründen geldim malum. Oradaki çalışmalarımız takdir gördü demek ki.
-Hani bizim gözümüz yok da kıskananlar oluyor. Bölgede çok geziyorum, çok duydum. "Genç, atak, sportmen, yakışıklı bakanı kıskanmayın deyip ben de nispet verdim o dostlara (gülüşmeler) Eksik olmayın. Bu arada "açılım"la ilgili nabız yokladığınızı duydum bölgede. Nedir düşünceleriniz Savaş Bey?
- Rolleri değişmesek. Onu izninizle ben size soracağım. Güneydoğu Anadolu'yu ekonomik kalkınma ve demokratikleşmeyle çok iyi yerlere taşıyabiliriz. Sadece bölge için değil Türkiye için ekonomik kalkınma ve demokratikleşme lazım. Halkımıza, milletimize güvenerek bütün ilgili taraflarla adımlar atıyoruz.
- Van'dayız madem Van'a özel konuşalım mı? Van'a ayrı bir önem atfettiğimizi söyleyebilirim. Doğu Anadolu Bölgesi'nin cazibe merkezi illerinden biridir Van. Doğa, tarih, kültür ve köklü bir geçmişe sahip bir ilimizdir. Geleceğe dönük de önemli potansiyeli var.
- Yatırımların demokratik açılım ile aynı döneme gelmesi tesadüf mü? Böyle bir durum yok. Yatırımlar çok önceden başladı. GAP ve DAP gibi bölgesel programlarımız çok önceden başladı. Ama demokratik açılım konusunda elbette bir ekonomik boyutu olduğu hiçbir şekilde inkâr edilemez. Bu bölgedeki geri kalmışlık sorunu eğitim, sağlık ve altyapısıyla ele alınmalıdır. Ekonomik gelişme oldukça huzur ve güvenin de pekiştiğini görüyoruz. Huzur ve güvenin aratmasıyla ekonomik gelişmeyi tetikleyecektir.
-Siz bu bölgenin evladısınız. Umutlarınızı paylaşın benimle. Çok umutluyum. On yıllardır yaşanan sıkıntıların en ağırını bu bölgenin insanları çekti. Biz yaşayarak gördük, biliyoruz. Dolayısıyla bugün ben halkımızdan iyi duygular, iyi temenniler görüyorum. Onları da çok umutlu görüyorum.