"KÜÇÜKKEN dedemle 5 vakit kılardım. Orucu ay boyu tutardım. En keyiflisi bayram namazlarıydı. Hediye alınırdı dönüşte. Bir bayram yine dedem kaldırdı beni. Sonra annem 'Git, yetişir deden' dedi. Gittim ama o gelmedi, üzüldüm. Dönünce öğrendim; beni kaldırdıktan az sonra içeride can vermiş, bana hissettirmemişler. Eskisi kadar disiplinli değilim namazda oruçta ama dinime saygım gani. Bir de babamızın elbiseleri ters çevrilip küçültülür bize yapılırdı. Gururlanırdım babamın elbisesini giydim diye. Bir defasında da Galatasaraylı olayım diye ayakkabı almıştı bana bayramda.
Babadan Galatasaraylısın demek. Sırf ben değil. Mahallece Galatasaraylıydık. Olmayanı döverek Galatasaraylı yapardık. Samsun'da 19 Mayıs kulübü vardı. Sarı- kırmızıydı renkleri. 19 Mayıs çok önemlidir biz Samsunlular için. Babamlar mesela oradan sempatiyle Cim-Bom'lu olmuş bizi de öyle yaptılar. Mahalle maçlarında kalede dururdum. Samsunspor kurulduğunda kaleci arıyorlardı. 16 yaşındaydım. 2 arkadaş gittik. Hemen kadroya aldılar ama devam etmedim. Arkadaşım Tekin ise uzun yıllar kaleyi korudu. Kasımpaşa'da 7-8 sene halter, vücut çalıştım. Güreşte çok iyiydim. Hocamız milli hoca Nuri Boytorun "seni dünya şampiyonu yapacağım" diyordu. Boks ve karatede de sıkı adamdım.