"ÇALMAK için ondan fazla parmağınız ve iki beyniniz olması gerekir." Rus besteci Sergei Rahmaninoff'un dünyanın en zor çalınan eserlerinden biri olan 3'üncü piyano konçertosu için yapılan yorumlardı bunlar. İşte bir hayal gerçek oldu ve önceki akşam Avrupa Kültür Başkenti olmaya hazırlanan İstanbul'da sanatseverler o konçertoyu eksiksiz çalan bir dahiye şapka çıkardı. Türkiye'de ilk kez konser veren 62 yaşındaki Polonyalı piyanist David Helfgott bir şizofreni hastası. Daha tek sayılı yaşlarda babasının " Dünyanın en iyi piyanisti olacaksın" şeklindeki baskıları ona ruh sağlığını kaybettirdi. Hayat öyküsü Oscar ödüllü 'Shine' filmine konu olan Hellfgott önceki gece Aya İrini'de dünyaca ünlü bir sanatçı gibi değil en sevdiği oyuncağıyla oynayan bir çocuk gibiydi. Bizlerde seyirci değil onun piyanosuna bindirip kendi dünyasına götürdüğü yolculardık. Sahneye geleneksel bir kıyafetle çıkan Helfgott'un 2 saatliğine bizi götürdüğü büyülü dünyada kendimizden geçtik. O oyuncağıyla oynuyor, biz de seyrediyorduk. Hiperaktif yapısıyla aynı zamanda da doğal bir şovmen olan Helfgott'un ön sıralarda oturan minik bir izleyicinin kendisini alkışladığını görünce piyanosundan parmaklarını çekip ona el salladığını görünce gözlerimize inanamadık. Dahi piyanist her alkış koptuğunda herkesi selamlıyor adeta bir çocuk gibi seviniyor daha sonra dikkatini tekrar en sevdiği oyuncağı piyanoya verip bizi mest etmeye devam ediyordu. İlk konserinin biletleri haftalar öncesinden tükenen Helfgott'u dinlediğimiz gecenin sonunda bu akşam Cemal Reşit Rey'de vereceği ikinci konser için şimdiden yerimizi ayırtmış olmanın mutluluğuyla evimize döndük.