Asi Nehri, Antakya'nın tam ortasından akıyor. Her yerde olduğunca burada da hayat getirmiş bir akarsu Asi. Adının böyle iddialı oluşu durumuyla uygun. Çünkü Türkiye'deki tüm nehirler Anadolu içinden doğup ya da geçip çevre denizlere dökülürken, Asi buna isyan eder gibi tersine deviniyor. Lübnan'dan çıkıp, Suriye'yi geçip Hatay'a giriyor ve Samandağ'dan Akdeniz'e dökülüyor. Aktör Talat Bulut'la dizi çekmek için geldiği Antakya'da Asi Nehri kıyısında bir yerlerde MOLA veriyoruz. Hoş bir rastlantı, çünkü o da bir bakıma tiyatro ve sinemanın asi çocuğu.
Yıllar önceki sohbetimizde anlatmıştın. Baban demiryolu işçisi olarak Sarıkamış'ta görevliyken orada doğmuşsun sen de.
- Ankara'da Kurtuluş Lisesi'ni bitirdikten sonra ilk yıl üniversiteye giremedim. Ağabeyim çok üzüldü buna. Beni ertesi sınava kadar devlet memuru olarak çalıştırmak istedi. Gizli gizli AST'nin (Ankara Sanat Tiyatrosu) oyuncu kurslarına gittim. Yıl sonunda kurs birincisi oldum ve aynı gece sahnede buldum kendimi.
O nasıl iş öyle?
- Dimitrov sahneleniyordu. Oyunculardan Salih Kalyon, İstanbul'a gitmiş dönememişti. Ben merakımdan bütün rolleri ezbere biliyordum. Çık oyna dediler çıktım ve tıkır tıkır oynadım.
'ABİM 3 YIL OYUNA GELMEDİ'
Okul işi tamamen mi yattı o arada?
- Hayır, ertesi yıl kazandım. Elektronik Mühendisliği okurken baktım ki tiyatro içime işledi, bıraktım okulu.
Abin ne dedi bu duruma?
- Çok bozuldu. Üç yıl oyunlarıma gelmedi
Üç yıl sonra geldi mi yani?
- Rahmetli Uğur Mumcu'nun Sakıncalı Piyade'sini oynuyorduk. Orada her rolün gerçek hayatta karşılığı var ve bunlardan çoğu da parlamenter. Deniz Baykal o sırada Enerji Bakanı'ydı. Oyun sonunda 'O genç kara çocuğu getirin de alnından öpeyim' demiş. Yanına gittim sarıldı, tebrik etti. O sırada abim de Devlet Su İşleri Genel Müdür Yardımcısı. Bakanıyla beraber gelmiş mecburen. Hemen atıldı ve 'Kardeşimdir' dedi gururlanarak.