Turgut Özal'ın yanında siyasete atılarak iki dönem milletvekilliği yapan Arif Ağaoğlu, nam-ı diğer Arif Ağa hayatını kaybedince, Adıyaman'daki çiftliğinin idaresi kızı Ayşe Firdevs Ağaoğlu'na kaldı. Tam 3 yıldır, 3 bin dönümlük topraklarda 'hanımağalık' yapan genç kadın, "Tarlamda çalışacak köylüyü bizzat seçerim. Çocuğuna versin diye fazla yevmiye öderim, o paranın çocuğa gidip gitmediğini kontrol ederim" diyor. Ayşe Firdevs Ağaoğlu, 9 Eylül Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu. İngiltere'de de eğitim görmüş. Babasının vefatından sonra annesiyle birlikte İzmir'e yerleşmiş. Ama 16 yıl sonra baba ocağına dönerek topraklarına sahip çıkmış. 2006 yılından bu yana, Besni'de pamuk, nohut, mercimek, kavun, fıstık ve karpuz yetiştiriyor. 41 yaşındaki Firdevs Ağaoğlu'nun ikisi avukat, biri öğretmen üç kardeşi daha var. Onlara, "Babamın topraklarını işlemeye Besni'ye gidiyorum" dediği zaman şaşırmışlar ama sonra "Arkandayız" diyerek destek olmuşlar. Çalıştırdığı işçilerin yemeklerini kendi elleriyle hazırlayan Firdevs Ağaoğlu, şöyle konuşuyor: "Bazen traktöre çıkarım, bazen çizme giyerim. Tarlaya giderken yüzüme sadece krem sürerim, makyaj yapmam. Tarlada yüzük takmam, pahalı elbise ve kıyafetlerden kaçınırım. Çünkü köylü kadın ve erkeklerin rahatsız olmasını istemiyorum. Tarlalarımda çalışacak köylüleri bizzat seçerim. Günlük yevmiye 15 TL. Ben 25 veriyorum. Ancak fazladan verdiğim 10 TL'yi çocuklara vermelerini istiyorum. Paranın çocuklara verilip verilmediğini kontrol ederim."
'HAYATIMI BURAYA ADADIM'
Daha önce Ankara, İstanbul ve İzmir'den başka hiçbir şehirde yaşamadığına dikkat çeken Firdevs Ağaoğlu kendisini artık çiftliğine adadağını söylüyor. Ağaoğlu sohbetimize "Babam bu bölgede tanınan, bilinen bir kişilik. Kendisi 'Arif Ağa' diye anılır. Besni Eğitim Bayramı'na gelince toprakları işlemeye karar verdim. Çünkü babam yaşarken bu topraklar hep işleniyor, yüzlerce köylüye iş imkanı doğuyordu. Binlerce dönüm arazinin boş durmasına vicdanım el vermedi. Ağabeyim, ablam, kardeşim ve annem kararımı destekledi. Bundan sonra hayatımı buraya adayacağım. Bana burada 'Hatın' diye (Hanımağa) seslenirler. İlk başlarda garibime gitti. Ama sonra sonra alıştım. Çünkü burada gelenek. Beylere ağa, hanımlara hatın derler." sözleriyle devam ediyor.
İSMİNİ TAŞIYAN BULVAR VAR
Besni'de adına bulvarlar bulunan, anlatan Firdevs Ağaoğlu "Bölgede hanımağa olarak bir tek ben varım. Bir televizyon dizisinden etkilenen köylüler bana, 'Asi' diyorlardı ilk başlarda. Daha sonra bu tavırları değişti. İzmir'den Besni'ye geldiğimde, 'Köylüler acaba bana nasıl bakar, rahatsız olur muyum?' diye endişelerim vardı. Zamanla bu endişelerimin yersiz olduğunu gördüm. Bir kadın olarak kentlerde olmadığım kadar rahatım Besni'de. Evlerine davet ederler. Baş köşeye oturturlar" diyor.