Giriş Tarihi: 4.01.2010

Padişah olunca Mustafa Kemal'i Suriye'ye gönderdi

Osmanlı'nın son padişahı Vahidettin veliahtken güvendiği Mustafa Kemal'in atama önerisini reddetti. Tahta oturunca onun eleştirdiği Enver Paşa'yı başkumandan vekili yaptı

Adamı kurşuna dizmek için infaz mangasının önüne getirmişler. Manganın komutanı "son olarak söyleyeceğin bir şey var mı" diye sormuş adama. O da "Bu bana ders olsun" demiş ya... Olaylar zinciri ya da "Kader" denilen olgu, bazen insanların önüne karar alternatifleri sürer. Öyle bir andır ki bu yanlış karar, insanı geri dönülmesi mümkün olmayan noktalara ve onarılmaları imkânsız zararlara sürükler. Artık "Ne yaptım ben" demekten başka yapacak şey kalmamıştır. Bazıları içine düştükleri durum karşısında iş işten geçmiş olsa da "Bu bana ders" olsun diyerek özeleştiri yapmayı denerler. Bazıları ise bunu da yapamaz ve kendileri ile birlikte bilinmez bir geleceğe taşıdıkları insanları da, daha yanlış kararlarla daha da sorunlu günlere götürürler. Artık yapılabilecek çok şey kalmamıştır. Bin nasihatten daha evla olan bir musibetle yaşamak zamanıdır artık. Bizim yakın siyasal tarihimiz
böyle durumlarla dolu.

Önce Osmanlı'nın son günlerinden bir örnekle başlayalım olaylar dizisine. Osmanlı'nın son Padişahı Mehmet Vahidettin Abdülmecid'in 41'inci çocuğu olarak dünyaya geldiğinde (1861) tahtın 10'uncu sıradaki varisiydi. Murat Bardakçı "Şahbaba" kitabında Vahidettin'in konumunu şöyle anlatır:
-19'uncu yüzyılın son çeyreğinde, Abdülhamid'in hükümdarlık ettiği senelerde Vahidettin'in tahta geçmesi hayal gibidir. Tahtından indirilmiş büyük kardeş Beşinci Murad önce Çırağan'a kapatılmış, Ali Suavi baskınından sonra Fer'iye Sarayları'na nakledilmiştir ve Feriye'de altın kafesteki bir kuş gibi hapis hayatı sürmektedir. Ağabeyi Reşad Efendi, bir diğer ağabeyi Kemaleddin Efendi, kendisinden sadece birkaç ay büyük olan Süleyman Efendi ve Abdüaziz'in büyük oğlu Yusuf İzzettin Efendi tahta verasette Vahidettin'in önündedirler.
TEK VELİAHT O KALDI

Bütün bu şehzadeler (Reşat Efendi dışında) birer birer ölecekler ve son olarak 1916'nın 1 Şubat günü Yusuf İzzettin Efendi de intihar edecektir. Böylece Vahidettin Osmanlı tahtının veliahtı olmuştur. 1'nci Dünya Savaşı'nın insanlığı kana ve felaketlere boğduğu yılların sonuna doğru, 1917'nin Aralık ayında Osmanlı'nın müttefiki olan Almanya'nın Kayzer Wilhelm'i, Padişah Mehmet Reşad'ı Almanya'ya davet eder. Padişah hasta ve halsiz olduğu için kendi yerine Veliaht Vahidettin'i Almanya'ya gönderir. Veliaht'a eşlik edecek resmi heyette ise, Çanakkale Savaşları'nda parlayan ve Suriye Cephesi'ndeki 7'nci Ordu'nun Alman komutan Falkenhayn'le anlaşamadığı için istifa edip İstanbul'a gelen, Perapalas'a yerleşen Tuğgeneral (Mirliva) Mustafa Kemal Paşa vardır. Mustafa Kemal bu seyahati ve Vahidettin hakkındaki izlenimlerini daha sonra 1926'da Falih Rıfkı'ya anlatacak ve bunlar o yılın mart ayında Milliyet'te yayımlanacaktır. Buna göre Mustafa Kemal o yolculukta Veliaht Vahidettin'e Çanakkale'yi koruyan 5'inci Ordu'nun komutanlığını istemesini ve kendisini de bu ordunun kurmay başkanı olarak atamasını önerir.

VAHİDETTİN'İN NOTLARI

Ama Vahidettin "Bu kumandanlığı bana vermezler" der. Murat Bardakçı "Şahbaba" kitabında, Vahidettin'in Mustafa Kemal hakkında tuttuğu notları yayımlamıştır. Bu notlara göre Vahidettin Mustafa Kemal için "Çok parlak bir zekâya sahipti" dedikten sonra şu gözlemlerini yazmıştı:
"Ama asıl ilgimi çeken tarafı daha yükseklere çıkma tutkusu ve Enver Paşa'ya karşı duyduğu sınırsız nefret olmuştu. Mustafa Kemal Paşa yolculuk boyunca Enver Paşa aleyhinde konuştu, hareketlerini ve büyüklük kompleksini eleştirdi, hatta Osmanlı hanedanını yıkmaya çalıştığını bile söyledi."
Almanya seyahati 15 Aralık'ta Sirkeci'den başladı. Daha yolculuğun ikinci gününde Mustafa Kemal'e "Mecidi" nişanı takdim edildi. Almanya yolculuğu boyunca Alman İmparatoru Wilhelm tarafından kabul edildiler. Savaşın cereyan ettiği cephelere gittiler. Ülke ve dünya sorunları hakkında karşılıklı görüş alışverişi yapabilecekleri uzun sohbetler yaptılar.

ARTIK O BİR PADİŞAH

Bu seyahat 21 gün sürer. İstanbul'a dönüşte Mustafa Kemal hastalanıp, Karlsbad kaplıcalarına (Bugünkü Karlovyvari) gider. Orada tedavisi sürerken İstanbul'da Sultan Reşad ölür ve ertesi gün 4 Temmuz 1918 günü Vahidettin tahta çıkar. Kader bir tren yolculuğunda diyalog kuran bu ikiliye bir şans tanımıştır. Vahidettin Veliahtken Mustafa Kemal'in "Çanakkale'ye komutan ol, beni de kurmay başkanı yap" dediğinde "Beni komutan yapmazlar" derken, şimdi Padişah olarak istediğini yapabilecek konuma gelmiştir. Vahidettin onu ağustos başında bir telgrafla İstanbul'a çağırır. 5 Ağustos'ta huzura kabul edilir. Mustafa Kemal yeni Padişah'a "Siz başkumandan olun, bir vekil değil bir kurmay başkanı tayin edin" der. Bu görüşmeden üç gün sonra Enver Paşa'nın "Başkumandan vekili" olan unvanı "Başkumandanlık erkanıharbiye reisi" yapılır. Padişah Mustafa Kemal'le üç kez daha görüşür. Ama artık Vahidettin, Talat ve Enver Paşaların güdümüne girmiştir. 16 Ağustos'ta Enver Paşa'nın da bulunduğu askeri erkan ile sohbet sırasında Padişahın kendisini beklediği haberi gelir. Kabul, Dolmabahçe'deki Valide Camii'nin mahfilinde Cuma selamlığı sırasında olur.

SURİYE'YE GÖNDERİLİYOR

Huzurda iki Alman generalinin bulunduğunu öğrenen Mustafa Kemal, onlar çıktıktan sonra görüşmek istediğini dile getirdi ise de kabul görmedi. Alman generallerinin bulunduğu sırada görüşmenin gerçekleşmesi gerektiği kendisine bildirildi. Vahidettin, Alman generallere Mustafa Kemal Paşa'yı, "Çok takdir ettiğim ve güvendiğim bir kumandan" diyerek takdim etti. Sonra şöyle dedi:
-Sizi Suriye'ye kumandan tayin ettim. Oradaki durum önem kazanmış. Sizden talebim, oraları düşman eline geçirmeyeceksiniz.
Çıkışta Enver Paşa'yı mütebessim görünce, bu tayinde onun parmağı olduğunu düşündü ve şöyle çıkıştı:
-Bravo tebrik ederim, muvaffak oldunuz. Beni oraya göndermekle güzel bir intikam alıyorsunuz. Anane dışı bir şey yaptınız. Bizzat Padişah'a bana emir verdirdiniz.
Artık Vahidettin için ilk dönemde doğan şansın aktörü İstanbul dışındadır.Vahidettin bu ilk şansı değerlendirememiştir. Mustafa Kemal 28 Ağustos'ta Halep üzerinden Nablus'a gelmiş ve 7'nci Ordu'nun komutasını
almıştır.
YARIN: Son Osmanlı Padişahı Vahidettin acaba bu kararından sonra "Bu bana ders olsun" diyebildi mi?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.