Kütahya'da bir porselen fabrikasında işçi olarak çalışan 30 yaşındaki Erhan Ulu, 13 Temmuz 2009'da vardiyası bitip Balıklı Mahallesi'nde bulunan evine gittiğinde, 23 yaşındaki eşi Esra Ulu'yu bilgisayarın başında chat yaparken buldu. Esra Ulu'nun kendisini görünce apar topar bilgisayarı kapatması üzerine aldatıldığından şüphelenen Erhan Ulu eşini dövdü. O sırada çiftin 4 yaşındaki oğlu ağlamaya başladı. Erhan Ulu, oğlunun odasının kapısını kapatmaya gitti.
EVDEN KAÇIP CAMİYE SIĞINDI
Bunu fırsat bilen Esra Ulu evden kaçtı. Evden ekmek bıçağını alarak eşinin arkasından koşan Erhan Ulu, mahalledeki Balıklı Camisi'nin avlusuna sığınan karısını bıçaklayarak öldürdü. Bilirkişinin yaptığı inceleme sonunda genç kadının Almanya'da bulunan babası ile bilgisayar üzerinden görüştüğü, başka bir adres ile görüşme kaydının bulunmadığı belirlendi. Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün görülen duruşmaya, tutuklu sanık Erhan Ulu, Esra Ulu'nun babası Şuayip Özdemir ve kardeşi Halil Özdemir (17) katıldı.
"KIZIM O AVLUDA BÜYÜDÜ"
Savcı, sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Öldürülen Esra Ulu'nun babası Şuayip Özdemir ise olay öncesi yaklaşık iki yıl Almanya'da çalıştığını ve bu süreçte kızını hiç göremediğini, şimdi ise ebediyete kadar göremeyeceğini ifade ederek, "Kızım yıllarca görev yaptığım Balıklı Camisi'nin avlusunda büyüdü, iffetini herkes bilir. Benden ve annesinden başka kimse ile görüşmedi. Nitekim bu, bilirkişi raporuyla ortaya çıktı. Zavallı kızım hayatının baharında acımasızca katledildi. Sanığa verilecek ceza toplum vicdanına ders olmalıdır'' dedi. Sanığın avukatı ise cinayetin ağır tahrikle işlendiğini savundu. Sanık Erhan Ulu da, "Pişmanım, böyle olsun istemezdim. Sonuçta bir yuva yıkıldı. Cezaevinde olmak istemezdim'' diye konuştu. Mahkeme heyeti, sanığı "kasten öldürme'' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı.
