'Her yaş günüm yas günüm'

Babasının, Babalar Günü'nde şehit olmasından dakikalar sonra doğan, 18 yaşındaki Yadigar, ne doğum gününü ne de Babalar Günü'nü kutluyor. O günü, "Seninle gurur duyuyorum. Keşke bir defa olsun beni kucağına alabilseydin. O kokun bana ömür boyu yeterdi" dediği babasının mezarının başında geçiriyor.

CENAZESİ ALT KATTA
Vatani görevini Tunceli'de yapan 4 aylık asker Onbaşı Erdoğan Korkmaz'ın Kahramanmaraş'taki eşi hamileydi. Takvimler de 19 Haziran 1994'ü gösteriyordu ve o gün Babalar Günü'ydü. Sancıları başlayan Navroz Korkmaz, hemen hastaneye kaldırıldı. Gece yarısından 15 dakika sonra bebeğin ağlama sesleri koridorlarda yankılandı. Ama babası, kızı dünyaya gelmeden dakikalar önce Tunceli dağlarında şehit düştü. Onbaşı Erdoğan Korkmaz, bir kızı olduğunu hiç öğrenemedi. Cenazesi ertesi gün memleketine getirilerek hastanenin alt katındaki morguna konuldu.

BABALAR GÜNÜ VE YAŞ GÜNÜ
Eşi ve bebeği ise üst katta yatıyordu. Minik bebek, bir gün sonra loğusa yatağından kalkan annesinin kucağında uğurladı babasını son yolculuğuna. Daha adı bile konmamıştı. Babası köyünde resmi adıyla değil Ergül olarak biliniyordu. Annesi de tabutun başında "Ergül bak senden bana kalan tek yadigar bu" diye haykırıp feryat ediyordu. O yüzden bebeğe Ergül Yadigar ismi verildi. Şehit kızı olduğunu ise 7 yaşına geldiğinde öğrenen Yadigar, babasının fotoğraflarına bakarak büyüdü. Her yaş gününü, "yas günü" olarak geçiriyor. Babasının mezarını her Babalar Günü'nde çiçeklerle ziyaret edip, "Seninle gurur duyuyorum babam. Keşke bir defa olsun beni kucağına alabilseydin. O kokun bana ömür b o y u yeterdi" diyor. Yadigar, ne sevincini ne hüznünü ne de başarılarla dolu karnelerini babasıyla paylaşabildi. Bu yıl Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tarih Bölümü'ne kaydını yaptıran Yadigar, "Biliyorum ki babam her an yanımda ve beni hep koruyor. Keşke sağ olsaydı da ağladığımda güldüğümde, düğünde, bayramda, sevincimde gerçekten hep yanımda olabilseydi" diyor. Yadigar bunca yıl kendisine destek olanları da unutmadı: "Ben devletimi baba bildim. Bir şehit çocuğu olarak devletimizden her konuda gerekli desteği ve ilgiyi gördüm, görmeye de devam ediyorum. Devletimiz kadar Mehmetçik Vakfı da bize büyük destek oldu. Bizi düşünen, anlayan, iyi günde de kötü günde de yanımızda Mehmetçikler oldu. Vatanı için gerekirse ben de gözümü kırpmadan canımı vermekten kaçınmam. Türk kızıyım, şehit kızıyım. Mutluyum, gururluyum, onurluyum."

O GÜN HEP AĞLARIM
İki yıl önce yine 19 Haziran'da Hakkâri Şemdinli'de 11 askerin şehit olduğunu hatırlatan Yadigar, "O gün yine hem benim doğum günüm hem babamın şehit olduğu gündü. 11 askerin çocuklarını, anne babalarını, eşlerini düşünerek, hiç tanımadığım babamın resmini yüreğime basıp sabaha kadar ağladım. Başbakanımız terör sorununa çözüm bulsun. Anneler dul, çocuklar da babasız kalmasın. Artık akan kan dursun" diye konuşuyor" diye konuştu.

'OĞLUMA İYİ BAKIN' DEDİĞİ GÜN ACI HABERİ ALDILAR
Uzman Çavuş Hasan Erzi, geçtiğimiz ağustosta doğan çocuğunu göremeden Şırnak'ta şehit düştü. Oğluna hamile eşini arayıp "Oğluma iyi bakın" dediği gün şehit oldu. Osmaniyeli Uzman Çavuş Hasan Erzi, köylüsü Sultan Erzi ile evlendikten sonra onunla birlikte komando tugayında görev yaptığı Bolu'ya gitti. Bir bebek bekledikleri haberini alınca 3 aylık hamile eşini sıkıntı yaşamaması için ailesinin yanına gönderdi. Ardından geçen mart ayında geçici görevle Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine gönderildi. Fırsat buldukça eşini arayan Hasan Erzi, müjdeli haberi almış bir oğlu olacağını öğrenmişti. Adını bile belirlemişti: "Muhammet Mustafa". Ancak 14 Temmuz'da Beytüşşebap kırsalında çıkan çatışmada daha 26 yaşında şehit düştü. Sultan Erzi ise eşi şehit olduğunda 7.5 aylık hamileydi. Yaşadığı üzüntüden 25 Ağustos'ta erken doğum yaptı. Acı olaydan 40 gün sonra dünyaya getirdiği bebeğe, eşinin de adını taşıması için "Muhammet Hasan" adını verdi. Doğduğu gün de babasının mezarına götürdü.
"HELALİK İSTEDİ"
Eşiyle en son şehit olduğu gün görüşen 23 yaşındaki Sultan Erzi şunları anlatıyor: "Hamile olduğum için orada yaşananları bana hiç anlatmazdı. Telefonda benden helallik istedi ve 'Oğluma iyi bakın' dedi. Daha sonra eşimin şehit haberi geldi. İnanamadım. Bebeği olacağı için çok seviniyordu ama onu kucağına alamadı. Ben de hem kendisinin isteği Muhammet adını hem de kendi adını yaşatmak için oğluma babasının adını verdim. Oğlum babasının adını yaşatacak. Muhammet Hasan'ım babasını her ziyarete gittiğimizde ağlıyor. Bundan sonra ben oğluma hem annelik hem babalık yapacağım. Çünkü O bana eşimden kalan tek miras."

YARIN:
Babası şehit olduktan 113 gün sonra doğdu. Polis babası Bayram'ı toprağa verdiler ona da anısını yaşatmak için "Bayram" adını koydular...